Napolyon Savaşlarında Kıta Sistemi

Tanım

Harrison W. Mark
tarafından yazıldı, Nizamettin Karaben tarafından çevrildi
03 Ağustos 2023 tarihinde yayınlandı 03 Ağustos 2023
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, İtalyanca
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır
French Soldiers Inspect Goods in Leipzig (by Gottfried Heinrich Geißler, Public Domain)
Fransız askerleri Leipzig’de malları incelerken
Gottfried Heinrich Geißler (Public Domain)

Kıta Sistemi, Fransız imparatoru I.Napolyon’uni 21 Kasım 1806 ile 11 Nisan 1824 traihleri arası dönemde, İngiliz ticaretine karşı uygulamış olduğu büyük bir abluka hareketiydı. Bu yaptırım uygulaması, İngiliz ekonomisini felç etmek ve böylece Britanya’yı Napolyon Savaşlarından (1803-1815) saf dışı etmek üzere tasarlanmıştır. Bununla birlikte, bu abluka, uygulanmasında bazı zorluklar yaşanmış ve Fransa ekonomisini olumsuz etkileyerek Napolyon’un iktitardan nihai düşüşüne de katkı sunmuştur.

İmparator Napolyon, İngiltere’yi en tehlikeli düşman olarak görüyordu; İngilizler, gerçekten de, Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşları sırasında Fransa’ya karşı koalisyon hareketlerinin çoğunu organize ve finanse etmişlerdir. Fransız filosunun Trafalgar Savaşı (21 Ekim 1805) sırasında İngiliz güçlerince yok edilmesinden sonra, Napolyon da Britanya Adalarını doğrudan işgal etmek yerine bir abluka uygulamaya başlamıştı. Kıta Sistemi yaptırımı, İngiltere’nin Kıta Avrupası ile ticari faaliyetlerini engellemeyi amaçlıyordu. Napolyon, bu abluka uygulamasını, sıkça “tüccar millet” olarak tanımladığı Britanya ekonomisini felç etmesini ve Britanya İmparatorluğu genelinde yaygın bir toplumsal karışıklığa yol açması öngörüsüyle tercih etmiştir. Napolyon, ayrıca, Kıta Sistemi yaptırımıyla, Fransa hegemonyasını Avrupa Kıtasında güçlendirmesini amaçlıyor ve Fransız Endüstri şirketlerinin, İngilizlerin pazarda bıraktığı boşluğu doldurabileceklerini düşünüyordu.

Ancak Kıta Sistemi yaptırımı Napolyon’un arzuladığı etkiyi yaratamamıştır. İngiliz ekonomisi bu girişimle ilk darbeyi almış olsa da, İngilizler, Kıta ticaretindeki kayıplarını dünyanın başka bölgelerinde yeni pazarlar açarak telafi etmişlerdir. Bu arada, Avrupa Kıtasında faaliyet gösteren endüstri şirketleri, İngiliz tüccarların sağladıkları hammedelerden mahrum kalarak sert bir darbe almışlardı. Napolyon’un kendi gümrük yetkilileri, yasadışı İngiliz mallarının karborsasına göz yummak üzere rüşvet almaları nedeniyle, Fransa’da kaçakçılık olayları yaygın hale gelmişti. Güçlü bir donanması olmadığı için Napoluyon’un İngilizlere karşı uygulamaya koyduğu abluka yaptırımı neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Napolyon’un diğer ülkeleri abluka uygulamasına zorlama girişimleri; İspanya ve Portekiz ile Yarımada Savaşları (1807-1814) ve Rusya’yı felç eden işgal hareketi (1812) dâhil olmak üzere, birçok yeni çatışmaların olmasına yol açmış ve bu her iki durumun Napolyon’un düşüşüne büyük katkıları olmuştur. Ancak, Napolyon, Kıta Sistemi yaptırımı başarısızlığını kabul etmemiş ve Nisan 1814 tarihinde ilk olarak Fransız tahtından çekildiği güne kadar yerinde kalmıştır.

Kökenleri

İngiltere ve Fransa, 1688 yılında yapılan Büyük İttifak Savaşı’nın başlangıcından beri bir asırdan fazla süren ve birçok savaşın yaşanmasıyla şekillenen rekabete girmeye kilitlendiler. Bazı tarihçilerin İkinci Yüzyıl Savaşları (1688-1815) olarak adlandırdıkları bu sürekli savaş hali; İngiliz-Fransız çatışması dönemi, Avrupa Kıtasında her bir ülkenin diğerini tarifeler ve gümrük vergileri gibi ticari kısıtlamalar yoluyla zayıflatmaya çalıştığı birçok ekonomik savaş örneğini teşkil ediyordu. Merkantilizm ve sömürgecilik çağında bir imparatorluğun başarı anahtarı, genellikle ticaret yoluyla zenginlik biriktirmekten geçiyordu. Bu nedenle, ülkeler kendi ticari faaliyetlerini geliştirirken, rakiplerinin kolonyal varlıklarını ve ticaretini hedef almaları yaygın bir politika oluyordu. Bu tarzda bir savaş, Napolyon’un iktidara gelmesinden çok önceden süre geldiğinden beri, bilim insanı Alexander Mikaberidze, Napolyon’un Kıta Sistemi yaptırımı bazılarının iddia ettiği kadar mantıksız olmadığını, daha ziyade geleneksel politikaların bir devamı olduğunu iddia etmektedir.

FRANSIZ DEVRİMİ VE NAPOLYON SAVAŞLARI SIRASINDA İLK EKONOMİK SAVAŞ HAREKETİ FRANSA DEĞİL, İNGİLTERE YAPMIŞTIR.

Gerçekten de, Fransız Devrimi ve Napolyon savaşları sırasında ilk ekonomik savaş hareketi Fransa’dan değil, İngiltere’den gelmiştir. İngilizler, 1793 yılında Fransa’ya karşı savaşa katılmalarından sonra, 1799 yılına kadar Fransız limanlarını abluka altında almış, bu süre zarfında Fransız kıyılarındaki denizcilik faaliyetlerini izlemiş ve sınırlandırmışlardır. Fransızlar, İngilizlerin Norveç’ten Napoli’ye giden limanlara erişimlerini engellemek amacıyla Batı Avrupa’yı kontrol altına aldıkları Aralık 1801 tarihine kadar aynı şekilde cevap vermemişlerdi. Bu ambargo, Rusya Çar’ı I. Paul’ün (1796-1801) İkinci Koalisyon Savaşı (1798-1802) sırasında Britanya’nın hareketleri karşısında hayal kırıklığına uğradığı ve İngiliz gücünü zayıflatmaya çalıştığı, Rusya güçlerinin de bu ambargoya katılmasıyla daha da kötü bir hal almıştır. Rus Çar’ı I.Paul, Rusya limanlarına yanaşan 300 İngiliz gemisini alıkoymuş, İngiliz tüccarlarına yapılan bütün ödemeleri durdurmuş, İngiliz mallarına ve bulundukları depolarına el koymuştur.

Rus Çar’ı I.Paul ayrıca serbest ticareti korumak amacıyla Silahlı Tarafsızlık Birliğinin (League for Armed Netrality) kurulmasını oraganize etmiş; Rusya, İsveç, Danimarka ve Prusya’dan oluşan bu Birlik, İngiliz donanmasının Fransız kaçakçılık malları için tarafsız gemi arama uygulamasını protesto etmiştir. İnglizler, Birliği oluşturan ülkeleri Fransa’nın müttefikleri olarak görüyorlardı. Kraliyet Donanmasının Birinci Kopenhag Savaşı’nda Danimarka filosunu bombalamasına yol açmıştır. Bu saldırı, Çar Paul I’in Mart 1801 tarihinde öldürülmesiyle birlikte Silahlı Tarafsızlık Birliğinin sonu gelmesine neden olmuştur. Fransız ambargosu, bir yıl sonra, Amiens Antlaşmasının (Treaty of Amiens) İngiltere ile Fransa arasındaki düşmanlığı bitirmesiyle birlikte, ambargonın kendisi de sona ermiş oldu. Fransa ve Rusya kombine ambargosu, İngiltere’nin tahıl, kenevir ve deniz malzemeleri dâhil olmak üzere belirli kıtasal mallara bağımlılığını ortaya çıkarmıştır (Mikaberidze, 117). Kıta Avrupası Britanya’nın toplam ihracatının % 40’ını oluşturuyordu ve bu abluka yaptırımı da Britanya ekonomisine zara verme potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyordu. Ancak, 1800 yılındaki Fransız-Rus ambargosu, İngiliz ekonomisini belirgin bir şekilde etkileyecek kadar uzun sürmemiş, kötü koordine edilmiş ve uygulanmıştır. Bu durum, gelecekte daha ciddi bir ambargonun yalnızca habercisi oluyordu.

Berlin ve Milano Kararnameleri

İngiltere ve Fransa arasındaki düşmanlık, kırılgan Amiens Antlaşmasının sona ermesiyle Mayıs 1803’ten sonra yeniden başlamış oldu. İngilizler, Napolyon’a karşı çeşitli noktalarda Avusturya, Prusya, Rusya, İsveç, Portekiz, İspanya ve diğer ülkelerini de kapsayan yeni koalisyonları organize ve finanse etmek üzere hiç zaman kaybetmediler. Fransız Ordusu, Napolyon Savaşlarının ilk yıllarında, Avrupa’yı kasıp kavurarak kendisine karşı her orduyu yenmiştir. Napolyon güçleri, Austerlitz Savaşında (02 Aralık 1805) Avusturya-Rusya birleşik kuvvetlerini yenmiştir. Jena-Auerstedt Savaşında (14 Ekim 1806) Prusya ordusunu imha etmiş ve Friedland Savaşında (14 Haziran 1807) Rusya güçlerini bozguna uğratmıştır.

İmparator Napolyon, Temmuz 1807 tarihinde, Tilsit Antlaşmaları sırasında, Batı ve Orta Avrupa’nın çoğunu doğrudan veya Fransız müttefik güçleri ve bağımlı devletler üzerinden yönetiyordu. Fransızlar, Avrupa Kıtasında yadsınamaz bir şekilde hâkimiyet kurmuşlarken, denizlerde geride kalmışlardı. Fransız filosunun Trafalgar Savaşında bozguna uğratılması, Fransızların bu aşamadan sonra artık Britanya’ya denizlerde meydan okuyamayacağı veya Britanya Adalarını işgal etmeyi umamayacağı anlamına geliyordu. Kara’da kontrol Fransa’nın elindeydi ve denizlerin efendisi ise Biritanya olurken, taraflardan hiç biri diğerini askeri güç olarak henüz yenebilecek durumda değildi. Bunun yerine, her bir taraf, ekonomik baskı yoluyla diğerini sakatlamaya çalışıyordu.

Signing of the Treaties of Tilsit
Tilsit Antlaşmalarının imzalanması
Nicolas Gosse (Public Domain)

İngiliz Hükümeti, 16 Mayıs 1806 tarihinde, Brest’ten Elbe Nehrine kadar olan bütün Avrupa kıyı şeridinin abluka altına alınma çağrısında bulunan bir Konsey Emri yayınladı. Napolyon da, altı ay sonra, ele geçirdiği Prusya başkentinden Berlin Kararnamesini yayınlarken karşı missileme yapmıştır. Kıta Sisteminin temelini oluşturan bu kararnamenin yayınlamasıyla, “İngiltere, tüm medeni insanların izledikleri evrensel uluslar hukukunu hiçbir şekilde kabul etmediğini”, yani, Britanya muhaliflerinin “düşmana karşı çıkmak üzere İngilere ile aynı doğal haklara sahip olduklarını” ilan eder (Roberts, 427). Dönemin Fransız Dışişleri Bakanı Charles Maurice de Teleyrand’ın bu konuda yazdığı makaleler aşağıya çıkarılan konuları ihtiva eder:

  • Britanya Adaları abluka altındadır,
  • Britanya Adalarıyla her türlü ticari faaliyet ve yazışma yasaklanmıştır,
  • Her bir İngiliz tebası, hangi durum ve koşulda olursa olsun, savaş esiri olarak dikkate alınacaktır,
  • Her İngiltere tebasına ait bütün depolar, mallar, mülkler geçerli bir ganimet olarak kabul edilecektir.
  • İngiltere’den veya İngiliz kolonilerinden gelen veya orada bulunan hiç bir gemi, iş bu Kararnamenin yayınlanmasından itibaren hiçbir limana alınmayacaktır,
  • İş bu Kararname, İspanya, Napoli, Hollanda ve Etrurya krallarına ve tebalarına ve de İngiliz denizcilik kanunların adaletsizliğni ve barbarlığın kurbanı müttefiklerimize bildirilecektir (Roberts, 427; napoleon.org).

İngilizlerin herhangi bir Kıta limanında ticaret yapmasını engellemeyi amaçlayan tavizsiz bir kararnameydi. İmparator Napolyon, İngiliz şirketlerini Kıta ticeretinden mahrum bırakabilirse, Britanya ekonomisini felçe üğratabileceğine, bu durumda Britanya İmparatorluğu genelinde toplumsal kargaşaya yolaçacağına ve İngiliz Parlamentosu üzerinde barış yapması için baskı oluşturacağına inanıyordu. İngilizler, Kasım 1807 tarihinde, Fransız limanlarında ticaret yapan tarafsız gemilere el konulması çağrısında bulunan Ek, Konsey Emirleriyle cevap vermişlerdir: Bundan böyle Fransa ile ticaret yapmak isteyen tarafsız aktörler özel bir lisans almak üzere önce İngiltere’ye yelken açmak zorunda kalmışlardı. Napolyon Fransası, İngiliz limanlarında bekleyen veya İngiliz gemilerinin arama yapmasına razı olan herhangi bir geminin, Fransa veya müttefiklerinin ödül olarak el koymasını zorunlu kılan, aynı zamanda tarafsız gemicilik faaliyetine de saldıran Kasım-Aralık 1807 tarihli Milano Kararnameleri ile aynı şekilde karşılık vermiştir. Tarafsız gemicilik faaliyetine yönelik bu saldırılar Amerikan ticaretini etkileyerek, İngiltere ile Amerika Birleşik Devletleri arasında 1812 Savaşına yol açmıştır.

İngiltere Üzerinde Etkisi

Napolyo’nun Kıta Sistemi yaptırım ilanı, başlangıçta Fransız İmparatorunun bu Sistemi uygulamak üzere hiçbir yolu olmadığına inanan İngiliz Hükümeti tarafından gülünç bir şekilde karşılanmıştır. “Napolyon’un emrini yerine getirmek üzere Okyanusta neredeyse hiçbir gemisi yok iken, Büyük Britanya’yı abluka altına almaktan bahsetmenin ne anlamı vardı? (Mikaberidze, 235). Abluka yaptırımı, en nihayetinde başarısız olsa da, Kıta Sistemi yaptırımının İngiltere üzerinde, özellikle erken dönemlerde, hiçbir olumsuz etkisi olmadığını aiddia etmek yanlış olur. 1807 yılı sonunda Kıta Sistemi uygulamasına Rusya, Danimarka, Prusya, Hollanda, İtalya, Napoli ve Napolyon’un Alman Ren Konfederasyonu katılmıştır; Avusturya ise 1809 yılında katılmaya mecbur kalacaktı.

The Berlin Decree, Pages 2 and 3
Berlin Kararnamesi, Sayfa 2 ve 3
Napoleon Bonaparte (Public Domain)

İngiltere’nin doğrudan ihracatının üçte biri ve yeniden ihracatının üçte ikisi Kıta Avrupasına yapıldığında olumsuz bir etkisi olmuştu. 1808 ve 1814 yılları arası dönemde İngiltere Merkez Bankasındaki külçe altın 6,9 milyon Sterlin miktarına düşmüştü. İngiltere,1810 yılında, Kıta Sistemi yaptırımı ve ABD ile düşmanca ilişkiler nedeniyle 1811 -1812 yıllarında ekonomik bunalıma yol açan kötü hasat alması nedeniyle sarsılmıştır. İşsizlik ve enflasyon artış kaydederken, önde gelen birkaç İngiliz bankası kapanmak zorunda kalmıştı. Bu durum, Napolyon’un istediği düzeyde bir ekonomik yıkım olmamasına, orta ve üst sınıfların hükümeti ve savaş politikalarını desteklemeye devam etmelerine rağmen, alt sınıfların yaygın protesto eylemlerine yol açmıştır.

Asgari düzeyde ekonomik zorluklara rağmen, İngiliz ticareti yalnızca ayakta kalabilmeyi değil, aynı zamanda, gelişme kaydetmede de başarı sağlamıştır. Avrupa pazarlarına girmesi engellenen İngiliz tüccarları Asya, Afrika ve Güney Amerika’da yeni pazarlar açma arayışına girmek zorunda kalmışlardır. İkinci bölge, İngiliz tüccarları için gözde bir bölge haline gelmiş ve İngiliz ticareti açısından en önemli pazarladan biri haline gelmiştir. Bulunan bu yeni pazarlar, İngiliz toplam ihracatının 1800-1809 yılları arası dönem yıllık ortalama 25,4 milyon Sterlinden 1810 ile 1819 yılları arası dönemde 35 milyon Sterline yükselmesine yol açmıştır. Bu gelişme, Kıta Sistemi yaptırımıyla Britanya’ya verilen bütün mali kayıplar telafi edilirken, İngilizlerin de Napolyon Fransa’sına karşı mücadeleye devam etmesine olanak sağlamıştır.

Kıta üzerindeki Etkisi

Kıta Sistemi yaptırımı uygulaması sırasında Napolyon İmparatorluğu ve müttefikleri üzerinde çok daha fazla olumsuz etkileri olmuştur. Avrupa Kıtasındaki tüccarlar ve imalatçılar, hem hammade ve hem de pamuk, şeker, boya ve kahve gibi çok rağbet gören lüks mallarda kıtlıkla karşı karşıya kalmışlardır. Bu türden ürünler ancak emperyalist gümrük tarifelerinin dayattığı yüksek fiyatlar ödenerek veya riskli kaçakçılık uygulamalarını göze alarak temin edilebiliyordu. Bu durum, Hansa Birliği şehirleri ve Hollanda gibi ticarette dayalı bölgelerin ekonomilerinde gerilemeye yol açmıştır. Hollanda Kralı ve Napolyon’un kardeşi Louis Bonapart ülkesi üzerinde olumsuz etkisi nedeniyle Kıta Sistemini uygulamayı kabul etmemişti. İmparator Napolyon da onu tahtından indirmiş ve Hollanda’yı doğrudan Fransız İmparatorluğuna katması yoluna gitmiştir. Bu Abluka aynı zamanda birçok Avrupa bölgesindeki endüstri sektörlerni de etkilemiştir. İtalyan pamuk baskı tölyeleri, tütün fabrikaları, mısır fabrikaları ve ipek endüstrileri başarısızlık noktasına gelmişken, Norveç kereste ve demir endüstrilerinde ani bir düşüş yaşanmıştır. Portekizdeki işletmelerin üçte biri (1/3) kapanırken, İspanya’da abluka yaptırımı ve savaş nedeniyle çoğu endüstri sektörü yok olmuştur (Mikaberidze, 239).

SADACE 1811 YILINDA AKDENİZDE SEYREDEN 800’DEN FAZLA GEMİYLE KAÇAKÇILIK OLAYLARI YAYGINLAŞMIŞTI.

Napolyon, Britanya’nın yenilmesi karşılığında yapmaya hazır olduğu fedakârlık; Avrupa ticareti ve işletmeleri kısa vadeli zorlukları yaşayacağını bekliyordu. Gerçekten de Kıta Sistemi yaptırımı hedeflerinden bir kısmı, Fransa’nın Avrupa siyasi, ekonomik ve askeri merkezi olma konumunuı güçlendirecek olan Britanya sanayi aktörleri yerine Fransız sanayi şitketlerini teşvik etmekti. Bununla birlikte, tarafsız ticaret alanında yaşanan bazı kayıplar, Fransız endüstrisini de sert bir şekilde etkilemiştir; Bodeaux, Marsilya ve La Rachelle liman şehirleri, sömürge mallarına erişim imkânlarını kaybetmeleri nedeniyle büyük ölçüde sakatlanmış ve temel mahsullerin fiyatında yüksek artış kaydedilmiştir.

Akademisyen Mikaberidze, Bordeaux’daki şeker rafinerileri sayısı 1789 yılında 40 iken, 1809 yılında sadece 8 âdet kaldığını ve Paris’te işler haldeki tekstil işletmelerin üçte ikisinden (1/3) fazlasının kapandığını belirtiyor. Yün ve ipek gibi bazı Fransız endüstri sektörü işletmeleri kısa vadeli büyüme kaydetmişlerdi, ancak, Avrupa, Napolyon Savaşlarından ciddi bir şekilde etkilendikçe pazarları yer değiştirmişti. İşçi sınıfına mensup Frbbsız vatandaşları ve işadamları Napolyon rejiminin bu ekonomik talihsizliklerden sorumlu olduğunu ifade etmişlerdir. Napolyon, bilim insanlarını kolonyal malzemelere yeni alternatifleri araştırmaya teşvik etmiştir; bu teşvik sonucunda şeker pancarı ve indigo boyasının Fransa’da üretilebileceğinin anlaşılmasına yol açmıştır. Ancak bu yeni durum da kolonyal ithalat kaybını telafi etmede yeterli olamamıştır.

Kaçakçılık olayları, yalnızca 1811 yılında, Akdenizde faaliyet gösteren 800’den fazla gemiyle yaygın hale gelmişti. Danimarka’nın batı kıyısındaki Heliogoland ve Osmanlı işgali altındaki Selanik, Avrupa kıtasına kaçak malları sevk etmek üzere popüler giriş noktaları haline gelmişlerdi; İngiltere kaçakçılık faaliyeti aracılığıyla 1809 yılında Güney Avrupa’ya 10 milyon Sterlin değerinde mal ihracatı yapmıştır (Mikaberidze,236). İmparator Napolyon, limanlardaki görevli gümrük memurların sayısını artırarak bununla mücadele etmeye çalışırken, bu memurlar aslında rüşvet almaya yatkın kişilerdi ve çoğu zaman yaygın kaçakçılık olaylarını görmezden gelmişlerdir. Napolyon, 1810 yılında, Fransa ve İspanya’nın güneybatısını İngiliz ticaretine açan ve Fransa’yı yeniden Amerikan ticaretine açan Saint–Cloud Kararnamesini yayınlayarak kaçakçılığın etkilerini azaltmaya çalıştı, ancak, ülkede İngiliz mallarının karaborsası devam ediyordu ve hatta Napolyon’un en yakın destekçileri ve aile üyeleri bile bu karaborsa ticeretine katılmışlardır. Napolyon, kayınbirderi ve Napoli Kralı Koachin Murat, Krallığın kaçakçılık olaylarına göz yumarken, Mareşal André Masséna Napoli’de görev yaptığı sırada karaborsada 3 milyon Franktan fazla para kazanmıştır. Napolyon’un karısı İmparatoriçe Joséphine de Beauharnais bile düzenli olarak kaçak İngiliz mallarını satın alıyordu.

Smugglers During the Continental System
Kıta Sistemi Sırasında Kaçakçılar
John Augustus Atkinson and William Miller (Public Domain)

Bununla birlikte, Napolyon İmparatorluğu üzerindeki ekonomik etkileri ne kadar kötü olsa da, asıl sorun Napolyon’un Kıta Sistemi yaptırımını uygulamaya çalıştığında baş göstermiştir. Napolyon’un Britanya limanlarını abluka altına alacak güçte donanması olması halinde, Kıta Sistemi yaptırımı her Avrupa ülkesi limanlarını İngiliz ticaretine kapatması ancak işe yarayacaktı. Portekiz’in 1807 yılında Sisteme katılma konusundaki isteksizliği, ablukanın başarısını tehdit edici nitelikte olmuştur. Bu nedenle, Napolyon, Potekizi abluka yaptırımına katılmaya zorlamak amacıyla, işgal hareketine ve maliyeti yüksek Yarımada Savaşını başlatmıştır. Ablukayı uygulama girişimleri ayrıca Napolyon’un 1809 yılında Papalık Devletlerini ve İlirya Eyaletlerini ve de 1810 yılında Hansa şehirlerini işgal etmesine de yol açmıştır. Sonuç olarak, Napolyon’un Kıta Sistemini yaptırımı uygulama arzusu, 1812 yılında, Rusya’yı işgal etmesine neden olmuştur. Rusya Kralı I.Alexander (1801-1825) abluka yaptırımdan ayrılmasından sonra Rusya limanları yeniden İngiliz ticaretine açılmıştır. İmparator Napolyo’nun Rusya’yı işgali Fransa’ya felaket getirrmiş, Fransız Büyük Ordusunun (Grande Armée) bozguna uğratılmasıyla sonuçlamış ve Napolyo’nun imparatorluk gücü düşüşünün başlangıcı olmuştur.

Sonuç

Napolyon’un Kıta Sistemi yaptırımı, hem İngiliz gücünü felç etmeyi ve hem de Fransa’nın Avrupa Kıtasında hegemonyasını güçlendirmeyi amaşlıyordu, ancak her iki hedefine de ulaşamamıştır. İngiliz tüccarları dünya çapında yeni pazarlar açtıklarında, Britanya ekonomisi üzerine zaten az olan yaptırım etkisi kısa sürede ortadan kalkmış oldu. 1811-1812 yılarında Britanya’da yaşanan ekonomik bunalımın nedeni, Napolyon’un Kıta Sistemi yaptırımı olduğu kadar, İngiltere’nin bir önceki sezonda elde etmiş olduğu kötü hasat ve ABD ile yaklaşan savaşın da etkisi olmuştur. Dahası, Fransa’nın Avrupa Kıtasında ekonomik merkez olarak arzu edilen konumunun ayakta kalması için sanayi sektüründe verilen mücadelenin getirdiği maliyet ve Fransa’ya sokulan kaçak mal nedeniyle zayıflamıştır. İmparator Napolyon’un Kıta Sistemini silah zoruyla uygulamaya yönelik nafile girişimleri, en şiddetli askeri yenilgilere ve nihayetinde Fransız imparatorluğunun güç kaybına yol açmıştır. Kıta Sistemi yaptırımı, genel olarak, Avrupa’nın birçok yerinde sanayisizleşmeye yol açmış ve Kıta’da faaliyet gösteren bazı endüstri firmalarını Britanya endüstri şirketlerinin 20 yıl gerisine bırakmıştır. Gerçekten de birçok İngiliz endüstri şirketi 19.yüzyılın sonuna kadar artık ciddi bir kıtasal rekabetle karşı karşıya kalmamışlardı.

Sorular & Cevaplar

Kıta Sistemi neydi?

Kıta Sistemi, 1806-1814 yılları arasında Fransız İmparatoru I.Napolyon’un uygulamay koyduğu İngiltere’nin Kıta Avrupasındaki ticaretine yönelik ambargosuydu. İngiltere ekonomisini felce uğratmak ve İngiltere’yi barış yapmaya zorlamak üzere tasarlanan Kıta Sistemi yaptırımı hedefine ulaşamamıştır.

Kıta Sisteminin iki ana hedefi nelerdi?

Kita Sisteminin iki amacı vardı; 1) İngilis ekonomisini felce uğratmak ve Britanya’yı Napolyon Savaşlarından saf dışı etmek, 2) İngiliz Sanayi şirketleri yerine Fransız Sanayi şirketlerini ikame ederek Avrupa’nın siyasi ve ekonomik merkezi olarak Fransa’nın konumunu göçlendirmek.

Kıta Sistemini kim uygulamaya koymuştur?

Kıta Sistemi Fransız İmparatoru Napolyon I tarafından uygulamaya konulmuştur.

Kıtya Sistemi nasıl başarısız oldu?

Kıta Sistemi yaptırımı, İngiliz tüccarları dünyanın diğer bölgelerinde yeni pazarlar açtığında ve Kıta endüstri şirketleri olumsuz etkilere maruz kalmaya başladıklarında başarısız oldu. Napolyon, ayrıca Avrupa ülkelerinin Sisteme uymaya mecbur bırakmakta zorluklar çekmiş ve bu durum, onun İberya ve Rusya’yı feci şekilde istila etmesine yol açmıştır.

Çevirmen Hakkında

Nizamettin Karaben
Tarih; Dinler Tarihi/Teopolitik; Siyasi Tarih; Sosyal Antropoloji; Mitoloji; Dilbilimi; Ekonomi Politik; Edebiyat konuları ilgi alanlarım.

Yazar Hakkında

Harrison W. Mark
Harrison W. Mark, Tarih ve Siyaset Bilimi eğitimini aldığı SUNY Oswego Üniversitesinde muzun olmuştur.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Mark, H. W. (2023, Ağustos 03). Napolyon Savaşlarında Kıta Sistemi [Continental System]. (N. Karaben, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-22110/napolyon-savaslarinda-kita-sistemi/

Chicago Formatı

Mark, Harrison W.. "Napolyon Savaşlarında Kıta Sistemi." tarafından çevrildi Nizamettin Karaben. World History Encyclopedia. Son güncelleme Ağustos 03, 2023. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-22110/napolyon-savaslarinda-kita-sistemi/.

MLA Formatı

Mark, Harrison W.. "Napolyon Savaşlarında Kıta Sistemi." tarafından çevrildi Nizamettin Karaben. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 03 Ağu 2023. İnternet. 23 Kas 2024.