Aulos, eski Yunanlılar tarafından çalınan nefesli bir müzik aletiydi. Enstrümanın yapıldığı malzemeler kalamos veya libykos lotos olarak da biliniyordu: bunlar sırasıyla kamış ve Libya nilüfer bitkisiydi. Yunan müziğinde belki de en çok çalınan enstrüman olan aulos, Yunan tiyatrosunda, sosyal etkinlikler ve trajedi performanslarında, festivallerde, doğum ve ölüm törenlerinde, atletik oyunlarda sporcuların egzersizlerini ritimde tutmak için çalınırdı. Sıklıkla özel içki partilerinde çalınan bu müzik aleti Tanrı Dionysos ile bağdaştırılırdı.
Özellikleri
Kamış, şimşir, kemik, fildişi veya bazen bronz ve bakır gibi metallerden yapılmış dairesel boruya (bombyke), enstrümana farklı bir ses tonu veren bir, iki veya üç bombeli ağızlık takılırdı. Borunun kendisi, birbirine sıkıca kenetlenen en fazla beş bölümden oluşabilirdi. Ağızlık içindeki tek veya çift kamışın (glottidler) üflenmesi ve titreşmesiyle ses üretilirdi. İkinci bir nota oktavı üretmek için bazen fazladan bir delikle birlikte, yedi delik (tremata) boru boyunca kesilirdi. Tonlama, ağızlık ve boru arasındaki tunç halkaları çevirerek ayarlanabilirdi. Daha zengin bir ses ve çifte melodi oluşturmak için iki auloi, sıklıkla ağzılık kısmında birbirine tutturulurdu (diaulos). Bir aulete (oyuncu) tarafından üretilen ses ritmik ve etkileyiciydi ve genellikle bir erkek korosuna eşlik ederdi.
Thebes'li aulos çalgıcıları (MÖ 400), enstrümandaki çeşitli delikleri açıp kapatabilen, klarnet gibi modern nefesli çalgılardaki tuşlara benzeyen gümüş ve bronzdan yapılmış yüzükler ve anahtarları (pronomos) icat etmeleriyle tanınırlar.
Süregelen Örnekler
Auloi'nin süregelen en eski örnekleri Teselya'daki Koilada'da bulunmuştur ve Neolitik döneme (MÖ 5000) aittir. Kemikten oyulmuş bu enstrümanların uzunlukları boyunca düzensiz şekilde yerleştirimliş beş deliği vardır. kemikten yapılmış tonal tunç halkalarla eksiksiz bir çift aulos MÖ 4. yy'da Selanik'ten günümüze ulaşmıştır ve bölük pörçük birçok parça ayrıca bir atolyenin kanıtlarının da bulunduğu Delos'tan çıkarılmıştır. Sanattaki en eski temsilleri, Kiklad adalarındaki (MÖ 2700-2300) Kerosdaki küçük mermer heykellerden gelmektedir. Hem erkek hem kadın olan aulos çalgıcıları MÖ 7. yy'dan kalma ve üzerinde enstrümanı çalan Herkül ve Satyr'in çizimlerinin oluğu çoğunlukla kırmızı ve siyah vazolarda tasvir edilir. Bu oymalı çömlekte, zaman zaman, enstrümanı ağız üzerinde tutan deri kayış (phorbeia) ve hatta çalgıcının omzundaki enstrüman çantası (sybene) bile tasvir edilmiştir.