Antik Yunan Hükümeti

Tanım

Mark Cartwright
tarafından yazıldı, Doğa Çelik tarafından çevrildi
20 Mart 2018 tarihinde yayınlandı 20 Mart 2018
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, Farsça, Portekizce, İspanyolca
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır
Greek Diplomatic Mission (by The Creative Assembly, Copyright)
Yunan Diplomatik Heyeti
The Creative Assembly (Copyright)

Antik Yunan döneminde insanlar kim, nasıl yönetmeli cevabını ararken çeşitli, farklı hükümet sistemlerine şahit oldular. Egemenlik hukukun üstünlüğüne mi, anayasaya mı, memurlara mı yoksa vatandaşlara mı bağlı olmalıydı? Net bir cevap olmadığından Yunan dünyasındaki hükümetler oldukça farklı, tiranlıktan demokrasiye uzanan şekiller aldılar.

Farklı Yunan şehri devletleri ve farklı yüzyıllar içinde politik güç kendini değişik hükümet şekillerinde gösterdi, genelde evrimi de ortaya çıktığı şehirde gerçekleşti. Güç, tek bir kişinin elinde, bir elitte veya her erkek vatandaşta olabiliyordu- ki bu Yunanların medeniyete yaptıkları en büyük katkı olarak görülmektedir.

Yunan hükümetlerinde görülen en yaygın dört tür şunlardı:

  • Demokrasi - halkın yönetimi (erkek vatandaşlar)
  • Monarşi - kan yoluyla başa geçmiş bir bireyin yönetimi
  • Oligarşi - belirli bir grubun yönetimi
  • Tiranlık - anayasal olmayan yollarla yönetimi ele geçirmiş bir bireyin yönetimi

Antik Yunan dünyasındaki politik sistemlere ait bilgimiz farklı kaynaklardan geliyor. Atina'da daha net ve kapsamlı bir tarih çerçevesi oluşturmak mümkünken, diğer şehir devletleriyle alakalı net bir resme sahip değiliz ve politik gücün nasıl işlediğiyle alakalı detaylar kayıp. Ancak günümüze ulaşan 150 politik konuşma, 20,000 yazıt, 500 hüküm ve 10 kanun var. Aynı zamanda oldukça önemli iki metin de günümüze ulaşmıştır, ikisi de Atinalıların Anayasası ismine sahiptir ve biri Aristoteles veya bir öğrencisine ait, diğeri de bazılarına göre Xenophon'a aittir. Politika ve hükümet hakkında yazılmış diğer eserler arasında Aristoteles'in Politika'sı, Herodot'un, Thucydides'in ve Xenophon'un eserleri vardır. Ek olarak Aristophanes'in çoğu komedisinde de politik göndermeler bulunur.

Demokrasi

Atina anayasası demokrasi olarak tanımlanıyor çünkü sadece bir azınlığın değil, tüm insanların çıkarlarına odaklanıyor. Özel meselelerin çözümlenmesi gerektiğinde insanlar mahkeme karşısında eşit; kamu görevlerinde birini diğerine tercih etmek gerektiğinde önemli olan ait olduğu sınıf değil ancak sahip olduğu yetenekler. (Perikles, M.Ö. 431)

18 yaşından büyük her erkek vatandaş konuşma hakkında sahipti (en azından teoride) ve basitçe el kaldırarak mecliste oy verebiliyordu.

Demokrasi kelimesi, Yunanca demos'tan geliyor ve bu kelime tüm vatandaş topluluğunu kapsıyor. Atina, demokrasinin (demokratia) M.Ö. 460 civarında doğduğu yer olarak kabul edilse de, başka Yunan devletlerinin de benzer politik sistemlere sahip olduğu biliniyor. Örneğin Argos (kısa bir süre boyunca), Syracuse, Rodos ve Eritra. Ancak Atina hakkında en çok bilgi sahibi olduğumuz devlet. Atina meclisi ayda en az bir kez, bazen iki veya üç kez 6000 kişinin sığabileceği Pnyx tepesinde toplanıyordu. 18 yaşından büyük her erkek vatandaş konuşma hakkında sahipti (en azından teoride) ve basitçe el kaldırarak mecliste oy verebiliyordu. Bazen katılıma karşılık para verilerek uzakta yaşayan ve izin alamayan vatandaşlar, meclise katılım için motive ediliyordu.

Speaker's Platform, Athens Assembly, Pnyx, Athens
Konuşmacı Platformu, Atina Meclisi, Pynx, Atina
Mark Cartwright (CC BY-NC-SA)

Vatandaşlar, şehir devletinin (polis) yaklaşık %10-20'sini oluşturuyordu ve bunlardan yaklaşık 3000 kişinin politikada aktif olarak yer aldığı düşünülüyor. Bu gruptan sadece 100 kişi -en zengin, en çok güce sahip ve konuşma yeteneği olan- politik arenayı yönlendiriyordu, hem meclisin önünde hem de arka planda gerçekleşen gizli politik toplantılarda (xynomoisai) ve gruplarda (hetaireiai). Thucydides ve Aristophanes gibi demokrasi eleştirmenleri demos'un iyi bir hatip veya popüler liderler (demagoglar) tarafından kolayca duygusal olarak yönlendirilebileceğini iddia ediyorlardı. Atina demokrasininin verdiği belki de en kötü şöhretli karar M.Ö.399'da Sokrates'e verilen idam cezasıydı.

Mecliste tartışılan konular arasında yargıçların nüfuz bölgelerini düzenlemek, gıda stoğunu regüle etmek ve organize etmek ve askeri olayları tartışmak vardı. Atina'da (aynı zamanda Elis, Tegea ve Thasos'ta) aynı zamanda daha küçük bir organ olan boule vardı ve işlevi mecliste tartışılacak konuları önem sırasına göre ayarlamaktı. Aynı zamanda savaş ve kriz zamanlarında bu küçük grup meclis toplantısı olmadan karar alabiliyordu. Boule konseyini oluşturan 500 vatandaş kurayla seçiliyordu ve süreli görev süreleri vardı, meclisin idari kolu gibilerdi. Meclisten çıkan kararlara mahkemeler tarafından karşı gelinebiliyordu. Boule'ye benzer olarak Sparta'da bir ihtiyarlar heyeti (60 yaşından büyük erkeklerden oluşan) yani gerousia vardı, aynı zamanda iki Sparta kralı da bu kuruma üyeydi ve birtakım yargı yetkileri vardı. Benzer ihtiyar meclisleri Corinth ve Stymphalos'ta da vardı. Atina'da, Areopagus da benzer bir konseydi, bu konseyde ihtiyarlar hayat boyu görev alıyorlardı.

Socrates Bust, Palazzo Massimo
Sokrates Büstü, Palazzo Massimo
Mark Cartwright (CC BY-NC-SA)

O dönemdeki diğer Yunan devletlerinde başka demokratik meclisler vardı, ancak temsilciler için mülkiyet şartı vardı (M.Ö. 447-386 zamanındaki Boiotia federasyondaki gibi). Bazı şehir devletlerinde karışık yapıda monarşiye sahip demokratik meclislerde vardı (Makedonya ve Molossia gibi)

Monarşi

Sparta kralları meclıs tarafından seçilmiş ephoroi tarafından denetleniyorlardı.

Yunan dünyasında monarşiler nadirdi ve tiranlıktan ayrı görülmesinin sebebi monarşideki hükümdarın halkın genel isteklerine uygun hareket etmesi ve iyiliksever olmasıydı. En ünlü monarşiler Makedonya ve Epeiros'ta bulunuyordu, bu devletlerde gücü sınırlandırılmış bir meclis hükümdarla birlikte çalışıyordu. Sparta'da da vatandaş meclisi olmakla beraber daha ön planda olan iki başlı krallık sistemiydi. Mutlak monarklar olmamakla beraber ikisi de büyük güce sahipti ve savaş zamanında Sparta ordusunu yönlendiriyorlardı. Barış zamanında ise iki kral meclis tarafından seçilen ephoroi tarafından denetleniyordu. Yetkileri üst üste geldiğinden politik konsensüs sıklıkla gerekliydi. Krallar aynı zamanda gerousia üyeleriydi ve 60 yaşına gelemeden üye olamayan diğer üyelere daha genç yaşlarından ötürü üstünlük sağlıyorlardı. Spartalı krallar mahkeme karşısına çıkabiliyor, hatta sürgüne yollanabiliyordu.

Tiranlık

Tiranlar devletlerin mutlak yöneticileriydi ve başa genellikle önceki kralı öldürerek, anayasal olmayan yollarla gelirlerdi. Buna rağmen Yunan tiranlar genellikle günümüz anlamıyla "kötü yöneticiler" değillerdi, sadece kendi çıkarları peşindelerdi. Sicilya'daki Syracuse'da birçok ünlü tiran başa geçmişti, örneğin M.Ö. 405'te Dionysios ve M.Ö.367'de başa geçen oğlu Dionysios II gibi. Diğer örnekler arasında esasında iyi ve demokrasinin önünü açmış Atina tiranı Peisistratos (M.Ö. 560), Argos'ta Pheidon (M.Ö.660), Thessaly'de Lycophron, Kypselidai, Korint'ten Periander (M.Ö.657-585) ve Samos'ta Polycrates vardı (M.Ö. 530-522). Atinanılara göre tiranlık demokrasinin tam zıttıydı ve bu durum Atinalı vatandaşların kendilerini üstün hissetmelerini sağlıyordu. Bu durum şeytanlaştırılan Pers kralları Darius ve Xerxes'e olan bakış açılarında görülebilirdi, par excellence tiranlar olarak görülürlerdi.

Periander
Periander
Jastrow (Public Domain)

Oligarşi

Oligarşi, belli bir grup bireyin bir araya gelerek oluşturduğu grup tarafından politik gücün yönlendirilmesiydi ancak daha büyük gruplar da oligarşiyi oluşturabilirdi. Yunanlılara (özellikle Atinalılara) göre gücü vatandaşlardan almayan, ancak tiranlık veya monarşi olmayan her sistem oligarşiydi. Oligarşiler şehir devletlerde en sık görülen yönetim şekliydi ve genelde demokrasi doğru oluşturulamadığında ortaya çıkıyorlardı. Ne yazık ki Yunan tarihindeki oligarşi bilgileri günümüzde oldukça az. Şuanki bilgimize göre M.Ö.411'de Atina'da "400 oligarşisi" başa meclisten yetkileri zorla alarak geçti, ve ardından kendileri de 5000 kişilik bir oligarşi tarafından devrildi. M.Ö.404'te, Sicilya'da Atina kuvvetlerinin yenilmesiyle beraber, Otur Tiranlık oligarşisi oluştu, vahşi geçen bu dönemde idam cezaları yaygındı. Megara ve Thebes oligarşik sisteme sahip diğer devletlerdi.

Kamu görevlileri

ONURLU BİR VATANDAŞIN KAMUDA AKTİF GÖREV ALMASI BEKLENİRDİ.

Atina'da kanunlar hakimler (archai) tarafından oluşturuluyor ve uygulanıyordu. Bütün vatandaşlar bu göreve gelebilirlerdi, ve onurlu bir vatandaşın kamuda aktif görev alması beklenirdi. Yunanlara göre devlet, kişinin özgürlüğünü kısıtlayan bir olgu değil, bireyin kendini komüniteye adayabileceği bir araç olarak görülürdü. Hakimlik pozisyonunun sıklıkla devredilmesinden dolayı ve yeniden seçilme imkanlarının olmaması sayesinde güç sömürüsü gerçekleşmiyor ve yönetenler esasında yönetilenler oluyordu. Çeşitli memur kuruluşları da idari kararlar alabiliyorlardı, genellikle bu üyeler on geleneksel kabileden seçiliyordu. Birçok kamu görevi kısa süreliydi ve rüşvetin engellenmesi için görevliler kurayla seçiliyordu. Güç sahibi görevlere gelmek için sadece boş zamana değil, aynı zamanda gemi yapımı, festivaller gibi kamu inşaatleri için gerekli sermaye sahibi olmak gerekiyordu. Bu yüzden aslında kamu görevlerinin gerçekte daha zengin vatandaşlara yönelik olduğu söylenebilir.

Sparta'da en önemli kamu görevlileri, beş üst düzey yargıçtı (ephorlar). Muhtemelen Sparta polisi tarafından seçiliyorlar ve bir yıl görev alıyorlardı. Ancak görev aldıkları süre boyunca kamu hayatının birçok alanına müdahale edebiliyor, başka kamu görevlilerini atayıp denetleyebiliyorlardı.

Bazı şehir devletlerinde askeri komutanlar da kamu görevlisi olabiliyordu. Atina'da strategoi yani on seçilmiş generalden oluşan kurum meclisi yönlendirebiliyor, bu şekilde kendi isteklerini ön plana getirebiliyorlardı. Meclis'in onayını almalarını gerekiyordu ancak bu üst üste 15 yıl boyunca strategos olarak görev almış Pericles'i durduramayacaktı.

Sorular & Cevaplar

Yunan şehir devletlerinde nasıl hükümet şekilleri vardı?

Yunan şehir devletlerinde farklı hükümet sistemleri vardı. Bazılarında her vatandaşın katılabileceği direkt demokrasiler (örn.Atina), bazılarında monarşi (Sparta), bazılarında küçük bir grubun yönettiği oligarşi (Thebes) ve son olarak diğerlerinde de tek liderli/tiranlı (Syracuse) gibi sistemler mevcuttu.

Yunan şehir devletleri aynı tarz yönetime mi sahipti?

Yunan şehir devletleri hükümet şekillerinde oldukça farklılık gösteriyorlardı. Dört ana sistem vardı: demokrasi, monarşi, oligarşi ve tiranlık. Bazı şehir devletleri birinden diğerine dönebiliyorlardı. Örneğin Atina bazen demokrasiyle, bazen oligarşiyle yönetilmiştir.

Çevirmen Hakkında

Doğa Çelik
Doğa, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler mezunu, şuanda da yüksek lisansını uluslararası ilişkiler alanında yapıyor. Tarih, devlet politikaları ve tehlikedeki diller konularında makaleleri ve çevirileri mevcut.

Yazar Hakkında

Mark Cartwright
Mark, tam zamanlı yazar, araştırmacı, tarihçi ve editördür. Özel ilgi alanları arasında sanat, mimari ve tüm medeniyetlerin paylaştığı fikirleri keşfetmek yer almaktadır. Siyaset Felsefesi alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve WHE Yayın Direktörüdür.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Cartwright, M. (2018, Mart 20). Antik Yunan Hükümeti [Ancient Greek Government]. (D. Çelik, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-11753/antik-yunan-hukumeti/

Chicago Formatı

Cartwright, Mark. "Antik Yunan Hükümeti." tarafından çevrildi Doğa Çelik. World History Encyclopedia. Son güncelleme Mart 20, 2018. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-11753/antik-yunan-hukumeti/.

MLA Formatı

Cartwright, Mark. "Antik Yunan Hükümeti." tarafından çevrildi Doğa Çelik. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 20 Mar 2018. İnternet. 20 Kas 2024.