Hephaestion

Tanım

Donald L. Wasson
tarafından yazıldı, Sıla YURTTAŞ tarafından çevrildi
20 Mayıs 2014 tarihinde yayınlandı 20 Mayıs 2014
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, İspanyolca
Makaleyi Yazdır PDF
Alexander Sarcophagus (detail) (by Carole Raddato, CC BY-SA)
İskender'in Lahdi (Mezarı)
Carole Raddato (CC BY-SA)

Hephaestion Büyük İskender'in şahsi muhafızlarından olup, Makedonya kralının en yakın ve ömür boyu dostu ve akıl hocasıydı. Öyle ki, Hephaestion'un ölümü genç kralı gözyaşlarına boğacaktı. MÖ 334'ten 323'e kadar Büyük İskender, bilinen dünyanın büyük bir bölümünü fethetmişti. Ordusunu on yıllık bir seferle Küçük Asya'dan İran, Mısır ve Hindistan'a götürdü. Nihayet, III. Darius'u yenilgiye uğrattıktan sonra kendini Asya'nın kralı ilan etti. Elbette, bunu sadık ordusunun ve yetenekli subayları I.Ptolemaios, Perdikkas ve Kraterus, ama hepsinden önemlisi, Hephaestion'un desteği olmadan yapamazdı.

Gençlik Yılları

Amintas'ın oğlu Hephaestion, Makedonya'nın başkenti Pella'da doğdu ve çoğu kaynağa göre MÖ 356 yılında, Kralla aynı yılda doğdu. Hephaestion, İskender'i Asya'ya kadar takip edecek olan birçok subay gibi, aristokrat bir aileden geliyordu. Pella'nın batısındaki Mieza'da, İskender'le birlikte filozof Aristo'nun öğrencisi oldu. Zekası Atina akademisini etkiledi ve tıpkı kral gibi, Pers seferi sırasında birbirleriyle mektuplaşacaklardı.

Hephaestion, büyük kralın askeri seferleri boyunca İskender'in en yakın ve en sadık yoldaşıydı.

Hephaestion,birçok kişi tarafından yakışıklı kabul edilirdi ve İskender'in babası Makedonyalı II.Filip, onu oğlu üzerinde mükemmel bir etki olarak görüyordu. Filip, Kleopatra ile evlendikten hemen sonra, gelecekteki kral veliaht olarak konumundan endişe duymaya başladı. Filip ve İskender arasında çıkan bir anlaşmazlık, arkadaşları tarafından körüklendi. Bu yüzden İskender'in birçok arkadaşı sürgüne gönderildi; ancak, Filip'in Hephaestion'a duyduğu saygıdan dolayı, o bu aşağılanmadan kurtuldu.

Sefer Sırasında

MÖ 334 yılında, Yunan şehir devletlerinin birçoğunun sadakatini tekrar kazandıktan sonra - özellikle Teb'in yerle bir edilmesinin ardından - İskender ve ordusu İran'ı fethetmek için çıktıkları seferin ilk ayağında Çanakkale Boğaz'ını geçtiler. Ancak, Granikus Nehri'nde İran ordusuyla çarpışmadan önce İskender, kahramanı (ve atası varsayılan) Aşil'in Truva'daki (İskender zamanında küçük bir köy) mezarını ziyaret etmeyi seçti. Kahramana olan hayranlığı o kadar büyüktü ki, kral her zaman yastığının altında Homeros'un İlyada'sının kopyasıyla uyudu. Truva'da , elbette diğerleriyle birlikte, Aşil'in arkadaşı Patroklos'un mezarına çelenk koyan Hephaestion da vardı. Doğrusu, birçok kişi İskender ve Hephaestion arasındaki ilişkiyi Aşil ve Patroklos'un ilişkisine benzetiyordu. Daha sonra, İskender Gordion düğümünü çözerken iki adam yan yana durdu. Bu eşsiz yakınlık nedeniyle, birçok subay aşırı derecede kıskançlık duymaya başladı. Garip bir şekilde, bu kıskançlık sadece personelle sınırlı değildi; İskender'in aşırı korumacı annesi Olympias da bu ilişkiye içerliyordu.

Hephaestion'un İskenderle olan dostluğu, sonunda onun chiliarch (Antik Yunan'da bin askerden oluşan bir bölüğün komutanı) ya da ikinci komutan olarak atanmasını sağlayacaktı. Çağdaş kaynaklar arasında büyük ölçüde fikir ayrılıkları olmasına rağmen, ordu içerisindeki pek çok kişi Hephaestion'un gerekli liderliğe veya askeri becerilere sahip olduğuna inanmıyordu; aslında, bazıları birkaç büyük savaşta aktif katılımdan bahsetmiyor (Gaugamela Savaşı'nda ciddi bir şekilde yaralanmış olmasına rağmen). Neyse ki, İskender şanslıydı, Hephaestion örgüt için bir kabiliyet göstermişti. İskender seferin lojistiğinin çoğunu Hephaestion’a bırakacaktı – ekipmanların tedariki ve nakliyesi, köprü inşası ve hatta yeni yerleşimlerin kurulması ve planlanması.

Alexander the Great (Artistic Facial Reconstruction)
Büyük İskender (Yüz [image:13337] Rekonstrüksiyonu)
Arienne King (CC BY-NC-SA)

Rekabet & Özel Pozisyon

Subaylardan biri olan Kraterus, Hephaestion'a derin bir nefret duymaya başladı (bu duygu karşılıklı idi) ve İskender ikisini birden fazla kez ayırmak zorunda kaldı. Bir keresinde Hindistan'da gerçekten birbirlerine kılıç çektiler. İskender ikisini azarlamak zorunda kaldı ve Hephaestion'a İskender olmadan hiçbir şey olamayacağını söyleyerek kınadı. (Tarihçiler bu ifadenin anlamı konusunda anlaşmazlık yaşamaktadırlar.) Kraterus'un kralın arkadaşı olduğu fakat Hephaestion'un İskender'in arkadaşı olduğu sıklıkla söylenirdi. Tarihçi Plütark Yunan Yaşamları eserinde şunları yazmıştır:

... o (İskender) en çok Hephaestion'u sevdi ama en çok Kraterus'a saygı duydu. İskender, Hephaestion'un İskender'e sadık iken Kraterus'un krala sadık olduğu görüşünü sıklıkla söylerdi. Bu, ikisinin arasında neden kötü bir hissin oluştuğunu, sık sık çatıştıklarını açıklamaya yardımcı oluyor.

Daha sonra Plütark, kralın ikisini bir araya getirip yeniden dost yaptığını ama her birine bir uyarıda bulunduğunu söyledi - bir daha kavga ettiklerini görürse ikisini de öldürecekti. Sonunda Kraterus Makedonya’ya geri dönecek ve İskender’in ölümünden sonra Diadokhlar Savaşları sırasında MÖ 321’de ölecekti.

Hephaestion ve İskender arasındaki bu yakın ilişki, Issos savaşı ve III.Darius'un yenilgisinden sonra yaşanan bir olayda da görülebilir. İran kralı, ordusunu yıkıcı bir yenilgiye uğratıp terk ederek savaş alanından kaçtı ve yakalanmaktan kurtuldu. Ne yazık ki annesi, karısı ve kız kardeşleri bolluk ve zenginlikle birlikte geride kaldı; Darius sonunda onların sağ salim dönmeleri için başarısız bir itirazda bulunacaktı. Savaş esirlerinin çoğunun, özellikle de kadınların kaderini bilen ve daha kötüsünü bekleyen Darius’un annesi Sisygambis, onların güvenliğinden endişe ediyordu ve İskender ve Hephaestion çadıra girerken, kendini daha uzun ve yakışıklı olan Hephaestion'un önüne atarak hayatı için yalvarmaya başladı. Tarihçi Arrian, İskender'in Seferleri adlı eserinde bu hikâyeyi anlatmıştır.

...Darius'un annesi, kıyafetlerinin benzerliği sebebiyle hangisinin Kral olduğunu anlamayarak arkadaşından daha uzun olan Hephaestion'un önünde eğildi. Hephaestion geri adım attı ve Kraliçe'nin hizmetçilerinden biri, İskender'i göstererek hatasını düzeltti. Kraliçe büyük bir utanç içinde geri çekildi fakat İskender yalnızca, hatasının önemli olmadığını, çünkü Hephaestion’un da bir İskender olduğunu söyledi.

Arrian, olayın doğru olup olmamasının bir önemi olmadığını, genç kralın bir arkadaşına duyduğu saygı ve güven nedeniyle takdir edilmesi gerektiğini ekledi. Bu aynı zamanda İskender'in karakterinin doğasından da söz ediyordu.

Deniz Komutanlığı

Issos’tan sonra, Hephaestion İskender’in deniz kuvvetlerine komuta etti, ordunun Gazze’den Mısır deltasındaki Pelusium şehrine kadar olan Akdeniz kıyısı boyunca ilerlemesini takip etmekle görevlendirildi – Pelusium valisi hem şehri hem de tüm hazinesini savaşmadan teslim etti. İskender'in Hephaestion'u başka bir sınamasında, kral onu yeni ele geçirilen liman kenti Sidon'un eski, tahttan indirilmiş Pers hükümdarını başka bir valiyle değiştirme görevine atadı. Eski kraliyet ailesinden bir üye olan Abdalorymus çabucak bulundu ve valiliğe getirildi. Ardından Hephaestion, İskender'in emriyle filoyu Nil Nehri üzerinden Mısır'ın başkenti Memphis'e götürdü. Burada kendisi, Ptolemy, Craterus ve İskender, Mısır hukukunu ve geleneklerini incelediler. Gaugamela'da Darius'a karşı yapılacak son savaştan önce , İskender Hephaestion'u Dicle ve Fırat nehirlerini gözlemleyen filonun başına geçirdi ve bir köprü inşa etmesi için görevlendirdi. Hephaestion akıllıca davrandı ve Perslerin köprüyü yıkacağından korkarak, İskender buraya yetişene kadar köprünün inşasını bitirmedi. Yarasından söz edilmesi dışında, kaynaklar Philotas’ın komplo davası başlayana dek Hephaestion’dan söz etmezler.

Cities Named Alexandria by Alexander the Great
Büyük İskender’in, İskenderiye adını verdiği şehirler haritası
Simeon Netchev (CC BY-NC-ND)

İskender'e Sadakat

Hindistan'a doğru yürümeden önce ve Baktriya'ya olan seferlerinden önce orduda büyük bir huzursuzluk vardı. Gaziler bitkin düşmüştü ve Makedonya'ya ailelerinin yanına dönmek istiyorlardı. Ayrıca, birçok kurmay subay, kralın alışılmadık kararlarının (Pers geleneklerini ve kıyafetlerini benimsemesi, onların önünde secdeye varıp yüzüğünü öpmelerini istemesi) birçoğuna karşı çıkıyordu. Özellikle Perslerin orduya katılmasına ve Persli eşler edinmeleri istenmesine kızıyorlardı. Ancak, diğerlerinin aksine, Hephaestion, İskender'in Persli bir eş alma fikrine bile her zaman destek oldu ve ona Darius'un kızlarından biri olan Drypatis verildi, İskender ise diğer kızı Barsine'yi metresi olarak seçti.

Ancak, Hephaestion'un İskender'e olan sadakati, İskender'e karşı yapılacak olan isyan sırasında en iyi şekilde ortaya çıkmıştı. MÖ 330'da Hephaestion, Craterus ile birlikte, komplonun şüpheli elebaşı Philotas'a karşı konuştu ve kralı kendisinin ve diğer komplocuların işkence görmesi ve idam edilmesi gerektiğine ikna etti , infaz aynı zamanda Philotas'ın babası ve uzun süredir komutan olan Parmenio'yu da içeriyordu. Daha sonra İskender, Yoldaşlar’ın komutasını Cleitus’la bölüştürerek Hephaestion’u ödüllendirdi.

Portraits of Alexander and a Youth (Hephaestion?)
İskender ve Bir Genç (Hephaestion? ) Portreleri
Caroline Cervera (CC BY-NC-SA)

Hindistan seferi sırasında Hephaestion, Khyber Geçidi'nden büyük bir kuvvetle geçerek asi Hint kabilelerini bastırdı. Ardından, Perdikkas ile yoldaşlarının yarısını, paralı süvarileri, yük katarını ve birkaç Hint mühendisi İndus üzerinde bir köprü inşa etmek için aldı (aynı köprü Hydaspes’i geçmek için de kullanılacaktı). İletişim hatları sağlandığında, İskender’e yeniden katıldılar ve İndus’u geçip Kral Porus’la yüzleşmeye hazırlandılar. Hydaspes’te Hephaestion bir bölüğün komutasına verilecekti. Porus’a karşı kazanılan zaferden sonra, Hephaestion İskender’den ayrıldı, daha sonra tekrar birleştiler ve Mallialılara karşı savaştılar. İskender'in yaralandığı ve ölümün kıyısına geldiği yer burasıydı. Sonunda daha fazla ilerleyemedi; İskender birliklerinin isteklerine boyun eğdi ve kuzeye, Babil’e dönmeye karar verdi.

Ölüm

Yaz ve sonbaharı Ecbatana’da geçirdiler. Hephaestion, bir gece aşırı içki içtikten sonra yüksek ateşle hastalandı. İskender, iyileşmeye başladığını görene kadar arkadaşının yanında kaldı. Ne yazık ki Hephaestion, çok geçmeden tekrar kötüleşti ve MÖ 324 yılının Ekim ayında öldü (herhangi bir zehirlenme olasılığı reddedilmiştir). Sekiz ay sonrasında da İskender ölecekti. Kral sonraki iki günü ölen arkadaşı için yas tutarak, gözyaşları içinde geçirdi. Kendi saçının kesmesinin yanı sıra, tüm atların yelelerinin ve kuyruklarının kesilmesini de emretti. Yas ilan edildi, kurbanlar yapıldı ve kutsal ateşler yakıldı. Ne yazık ki, hastasını hayatta tutamadığı için idam edilen Hephaestion'un doktoru Glaukos için üzücü bir gündü. Hephaestion'un bedeni sonunda devasa bir odun yığınının inşa edildiği Babil'e gönderilecekti. İskender, Hephaestion’un tanrı ilan edilmesini istemek için Siwa’ya bir elçi gönderdi, ama istek reddedildi; yalnızca ilahi bir kahraman olarak onurlandırılacaktı. Plütark bu konuda şunları yazmıştır:

...o (İskender) zavallı doktoru kazığa oturttu ve Ammon’dan bir kehanet alana kadar, uzunca bir süre boyunca kamptaki tüm müzik aletlerinin ve müziğin yasaklanmasını emretti, kehanette ona Hephaestion’a bir kahraman olarak tapınmasını ve onun onuruna kurban törenleri düzenlemesini söyledi.

Bazı kaynaklar Hephaestion ve İskender’in sadece iyi arkadaştan daha fazlası olduğunu iddia etse de, çoğu kişi ilişkilerinin benzersiz olduğu ve her iki adamı da güçlendirdiği konusunda hemfikir. Hephaestion hayatı boyunca krala yakın kaldı, hem değerli bir danışman hem de arkadaş olarak hizmet etti. Yetenekli bir komutan olup olmaması önemsizdi, lojistikteki yetenekleri Perslerin ve kralları III.Darius'un yenilgisine yardımcı olmuştu.

Çevirmen Hakkında

Sıla  YURTTAŞ
Sıla Yurttaş, Balıkesir Üniversitesi'nde Turizm Rehberliği okumaktadır. Dil öğrenmeye, tarihe -özellikle Helenistik döneme- ve antik kentlere ilgilidir.

Yazar Hakkında

Donald L. Wasson
Donald, Lincoln College'da (Normal, Illinois) Antik, Ortaçağ ve ABD Tarihi üzerine dersler vermiştir ve Büyük İskender'i öğrendiğinden beri her zaman kendini bir tarih öğrencisi olarak nitelemiştir ve öyle nitelemeye de devam etmektedir. Edindiği bilgileri öğrencilerine aktarmaya hevesli biridir.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Wasson, D. L. (2014, Mayıs 20). Hephaestion [Hephaestion]. (S. YURTTAŞ, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-12821/hephaestion/

Chicago Formatı

Wasson, Donald L.. "Hephaestion." tarafından çevrildi Sıla YURTTAŞ. World History Encyclopedia. Son güncelleme Mayıs 20, 2014. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-12821/hephaestion/.

MLA Formatı

Wasson, Donald L.. "Hephaestion." tarafından çevrildi Sıla YURTTAŞ. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 20 May 2014. İnternet. 15 Nis 2025.