Bassae (Bassai), Arkadya'nın güneybatısında, dağ yamaçlarında yer almaktadır.Kotilion, Arkaik ve Klasik dönemlerde önemli bir tapınak alanıydı. M.Ö. 5. yüzyıldan kalma büyük Apollon tapınağı, günümüzde kalıcı bir çatıyla örtülmüş olup Yunanistan'daki en iyi korunmuş tapınaklardan biridir ve Yunan mimarisindeki önemli yenilikleri sergilemektedir. Bassae, UNESCO tarafından bir Dünya Mirası Alanı olarak listelenmiştir.
Tarihsel Bakış
Bassae adı Kotilion Dağı'nın kayalıkları arasında bulunan çok sayıdaki küçük vadiden (bassae veya bissae) gelmektedir.Kendi küçük yerleşimini geliştiren kutsal alan, en yakın kent olan Phigaleia'ya kutsal bir yolla bağlanmıştır.Bassae'nin yerleşimcileri aynı zamanda dağın daha yukarısında Artemis ve Afrodit'e adanmış başka bir kutsal alandan da sorumluydular.
Bassae kutsal alanındaki ilk adak adakları MÖ 8. yüzyılın son çeyreğine kadar uzanmaktadır.Apollon için M.Ö. 7. yüzyılda başlayıp M.Ö. 5. yüzyılda sona eren, her biri bir öncekinin yerini alan ve ondan daha büyük olan dört tapınak inşa edilmiştir. Ancak kutsal alan sadece Apollon'a adanmamıştı, zira yazıtlı bir kapta bereket ve tarım tanrıçası Aphaea'ya adanmış bir kültten bahsediliyordu ve ayrıca çoban tanrısı Pan'a adanmış bir bölge de vardı. Ünlü Apollon tapınağının yanında, iki odası ve bir metalurji atölyesinin kanıtı olan kutsal bir bina veya sekos vardır.Alandaki buluntular arasında Korint ve Laconia'dan gelen kaliteli çanak çömlekler, seramik figürler, takılar, kaplumbağa kabuğundan bir lir ve çok sayıda küçük bronz figürin yer almaktadır. Bassae'nin önemi M.Ö. 371-370 yıllarında Thebes tarafından Arkadyan Birliği ve Megalopolis'in kurulmasıyla M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren azalmaya başlamış, bu da alanın giderek daha az adak sunumu aldığı ve sonunda terk edildiği anlamına gelmiştir.
Apollon Tapınağı
Bassae'deki büyük tapınak Apollon Epicurius'a (ya da 'Yardımcı Apollo'ya) adanmıştır; bu da herhangi bir tıbbi çağrışıma değil, birçok Arkadyalının Sparta'ya karşı Messenia için paralı asker olarak savaştığı gerçeğine atıfta bulunuyor olabilir.Yunancada epikouros hem müttefik hem de paralı asker anlamına geliyordu.Bölgeye alışılmadık miktarda, genellikle minyatür olarak yapılmış adak silahları ve zırhlar gönderildiği reddedilemez bir gerçektir.Apollon'un bir başka geleneksel sıfatı olan 'Bassitas', bir köle azadının detaylarının yazılı olduğu bronz bir tablette bulunur.
Tapınak, Peloponnesos Savaşı'nın neden olduğu bir kesintiden sonra, M.Ö. 5. yüzyılın son on yıllarında tamamlandı.MS 2. yüzyıl Yunan seyahat yazarı Pausanias'a göre, aynı zamanda Parthenon'un mimarı olan Ictinus tarafından tasarlanmıştır.Bu iddiayı destekleyen herhangi bir kanıt bulunmamakla birlikte, tapınağın mimari unsurları yerel bir etki göstermektedir.Üç Klasik Yunan mimari düzeninin benzersiz bir birleşimidir; örneğin, dışta Dor sütunları, içte İyon dekoratif frizi ve içte tek bir Korint sütunu ve başlığı vardır.
Tapınak daha eski, daha küçük bir versiyonun (M.Ö. 600-570) yerine inşa edilmiştir ve aynı şekilde kuzeye doğru hizalanmıştır. Yunan tapınaklarının çoğu doğu-batı ekseninde inşa edilmiştir. Sonuç olarak, doğu duvarında sabah güneşinin içeri girmesine ve iç mekanı aydınlatmasına izin veren bir açıklık vardır.Dış cephede 6, uzun kenarlarda ise 15 sütun bulunuyordu. Heykelsi bir friz yerine, dış süsleme düz metoplar ve trigliflerle dönüşümlü olarak sağlanmıştır.
İçeride, cella'nın yan duvarlarında uzun geçmeli İon sütunları (her iki tarafta beşer tane) bulunurken, adytum odası (tanrının kült heykelini barındıran) cella'dan merkeze yerleştirilmiş tek bir Korint sütunu ile ayrılmıştır. Tapınak, Korint başlığının kullanıldığı bilinen ilk yapıdır.Usta bir mimarın iş başında olduğunun bir başka göstergesi de, yük taşıma gücünü arttırmak için kasıtlı olarak bombeli (kavisli) sırtlara sahip mermer sandukalardan (gömme kare paneller) oluşan iç tavandır. Alışılmadık bir şekilde, iç tavanda hiçbir ahşap unsur yoktu ve tüm kirişler ve mertekler taş kullanılarak yapılmıştı. Tapınağın çatısı mermer plakalarla yapılmıştır ve pişmiş toprak kullanıldığından geç Helenistik dönem onarım izleri göstermektedir.
Tapınağın dış cephesi oldukça sade ve her türlü süslemeden arındırılmış olsa da, iç kısımda figürlü heykeller bulunmaktadır.Tapınağın geri kalanı yerel kireçtaşından yapılırken, bu kısım mermerden işlenmiştir.Şu anda Londra'daki British Museum'da bulunan frizin levhaları, Lapithlerle savaşan sentorları ve Amazonlarla savaşan Yunanlıları içeren savaşları tasvir etmektedir. Başlangıçta 31 metre friz oluşturan 23 levha vardı. Pronaos'un (iç giriş mekânı) metopları da heykel taşıyordu. Bunlar iki mitolojik sahneyi tasvir ediyordu: Messenia kralı Leucippus'un kızlarına tecavüz eden Dioskouroi (Castor ve Pollux) ve Olimpos Dağı'ndan dönen Apollon.