Halikarnas Mozolesi (Bodrum, Türkiye), yaklaşık M.Ö. 350 yılında Karya hükümdarı Mausolos adına inşa edilmiş devasa bir mezardır. Mermer yapı o kadar büyük ve o kadar etkileyici heykellerle süslüydü ki, Antik Dünyanın Yedi Harikası listesinde yer aldı ve daha sonra diğer büyük cenaze anıtlarına -mozole - ismini verildi. Şiddetli bir depremin ardından, M.S. 15. yüzyılda inşa edilen Bodrum Kalesi'nin yapımında kullanılmak üzere birçok parçasının söküldüğü Mozole (Anıt Mezar) artık ayakta değildir. Günümüzde podyum ve sütun parçaları ayakta kalırken, Mozele'nin dekoratif heykellerinin bazı önemli parçaları bugün Londra'daki British Müzesi'nde sergilenmektedir.
Mausolos & Halikarnas
Mausolos (Mausolos ya da Mausollos) yaklaşık M.Ö. 377'den itibaren Türkiye'nin güneybatısındaki Karya'da kısmen bağımsız olarak hüküm sürmüş bir Pers satrabı olup, Halikarnassos (ya da Halikarnassos) yaklaşık M.Ö. 370'te başkent olarak seçilmiştir. Halikarnassos, M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış ünlü tarihçi Herodot'un doğduğu yer olarak bilinen ve Tunç Çağı'na kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip, gelişen bir antik kent olmuştur. Mausolos yeni bir liman, saray ve birkaç tapınak da aralarında olmak üzere pek çok görkemli bina ilave ederek kenti olduğundan da muhteşem bir hale getirmiştir. Karya, Mausolos'un kontrol altına aldığı ve kalkındırdığı kıyı kentleri sayesinde refaha kavuşmuş, bu sayede başta Rodos olmak üzere Doğu Akdeniz ticaretinden daha iyi yararlanabilmiştir. Hükümdarın ülkenin iç kesimlerini birbirine bağlamak gayesiyle kurduğu daha iyi bir ulaşım sistemi bölgenin refah düzeyini daha da artırmış ve vergi gelirlerinin başkente akmasını sağlamıştır.
Karya'nın kraliyet kasasında bulunan biriken servetler, kadim dünyada bugüne kadar görülmüş en şatafatlı şahsi yapılandırma projelerinden birine harcanacaktır. Mausolos M.Ö. 353 yılında öldüğünde, naaşı Halikarnas'taki Maussolleion ya da Mozele olarak bilinen yere gömülmüştür. Hükümdarın kendisi ve soyundan gelenler adına yaklaşık M.S. 367 yılında yaptırmayı planladığı mezar, hem karısı hem de kız kardeş olan Artemisia tarafından tamamlanmıştır. Artemisia'nın kendisi bir yıl önce ölmüş olmakla beraber, muhtemelen M.Ö. 350 civarında tamamlanmıştır; kocası ve ailesinin sonraki nesilleriyle aynı yere gömülecektir. Kent ve yönetici hanedan mensupları adına kutsal bir anıt niteliğinde olan bu yapı, kentin merkezinde geniş bir alan içinde yer almakta ve büyük bir anıtsal merdivenle kentin agorasıyla bağlantı kurmaktadır.
Mozole (Anıt Mezar)
M.Ö. 1. yüzyılda yaşamış olan Romalı mimar Vitruvius'un Mimarlık Üzerine adlı eserinde anlattığına göre, Mozele'nin yapımı Priene'li mimar Pythius ve heykeltıraş Satyrus denetiminde gerçekleşmiş ve daha sonra bu konuda beraber bir inceleme kaleme almışlardı. Yapı, o dönemde Karya'nın kendisinde olduğu gibi, Yunan, Yakın Doğu ve Eski Mısır mimari özelliklerinin karışımından meydana gelen eklektik bir yapıydı. Dört köşeli bir podyum üzerine Anadolu ve Pentelik mermer kullanılarak yapılan yapı, basamaklı piramit biçimli bir çatısı olan İyonik bir sütunlu yapıdan oluşuyordu. Çatının tepesinde, Herkül kılığına bürünmüş bir arabaya binen Mausolos'un Pythius tarafından yapılmış devasa bir heykeli bulunuyordu. M.S. 1. yüzyılda yaşamış Romalı yazar Büyük Plinius, Mozele'i şöyle tasvir ediyor:
Bu yapının çevresi toplamda 440 [standart] fit [140 m], kuzeyden güneye genişliği ise 63 fit [20 m] olup, her iki cephesi de bu kadar geniş değildir. Yüksekliği 25 arşın [18.94 m] olup 36 sütunla çevrilidir ve dış çevresi "Pteron" olarak bilinir... Pteron'un üzerinde, yüksekliği altındaki binaya eşit olup yukarıya doğru giderek sivrilen 24 basamaktan oluşan bir piramit inşa edilmiştir; Pythis'in yaptığı dört atlı savaş arabası tasviriyle kaplanmış bir platformdur. Yapılan bu ek yapı, eserin toplam yüksekliğini 140 feet [45 m] yapmaktadır (Natural History, 36.4).
Günümüzde Halikarnas'ta yapılan güncel kazı çalışmaları, Anıt Mezar'ın gerçek boyutlarının (günümüzde ancak bazı parçaları kalmıştır) Plinius'un tarifinden biraz farklı olduğunu ortaya koymuştur. Aslında yüksek podyum ya da taban, halen yerinde duran köşe taşlarının konumuna bakılırsa 38 x 32 metre (125 x 104 ft) ölçülerindedir. Yapının 36 İyon sütunu ve 24 basamaklı bir piramit olduğu doğrulanmaktadır. Günümüze ayakta kalan bir lento taşı sütunlar arasındaki boşluğu göstermekte ve yapının toplam boyutlarının 32 x 26 metre (104 x 85 ft) olduğunu belirtmektedir. 2 metre (6,5 ft) yüksekliğindeki bir duvar önceden tüm anıt mezarı çepeçevre sarmaktaydı.
Günümüze ulaşan ve büyük olasılıkla üst taraftaki heykelden kalan bir savaş arabası tekerleği parçası, tekerleğin tamamının çapının 2 metreden fazla olduğunu ve bu da heykelin yaklaşık 6 metre yüksekliğinde olduğunu göstermektedir. Mezarın kendisi podyumun içerisinde yer almaktaydı ve bulunan adak kalıntıları (öküz, koyun, kuzu ve kuşlar) bu yapının, büyük olasılıkla Mausolos'un yaklaşık M.Ö. 370 yılında kentin yeniden kurucusu olarak üstlendiği role yönelik bir kahramanlık kültünün merkezinde yer aldığını göstermektedir. Buna karşılık, kalıntılar yalnızca ölen hükümdar adına bir sonraki dünyaya yolculuğundan önce düzenlenen bir 'veda' törenine tanıklık ediyor olabilir.
Antik yazarlara göre, meşhur heykel sanatçısı Leochares (yaklaşık M.Ö. 365-325) Anıt Mezar'ın bazı dekoratif heykelleri konusunda çalışmalar yapmıştır. Büyük Plinius da bu görüşe katılır ve diğer üç meşhur sanatçının konuyla ilgilendiğini kaydeder: Timotheus, Bryaxis ve Scopas. Vitruvius bu sanatçı listesine Praksiteles'i de ilave eder ve bize tüm bu büyük sanatçıların tamamlanmış yapıya nelerin ekleneceğine ilişkin karar vermek amacıyla birbirlerinin çalışmalarını değer biçtiklerini bilgisini verir.
Ardından Mozole (Anıt Mezar), üç farklı ölçekte oyulmuş ve parlak renklere bürünmüş çok sayıda yuvarlak figürlü heykele sahipti; bunlardan bazıları sütunların arasında, diğerleri ise podyumun basamaklarında yer alıyordu. Kazılarda eskiden 66 farklı heykele ait olan çeşitli boyutlarda heykel parçaları çıkarılmıştır (tarihçiler bu sayıların en az 100 olduğunu tahmin etmektedir). Şu anda British Müzesi'nde bulunan bu heykellerden biri 3 metre (9 ft 10 inç) boyunda olup uzun bir Karya tuniği üzerinde Yunan himation mantosu giyen bir erkeği tasvir etmektedir. Podyumun üst kısmında, üzerinde silah ve atın dizginleri gibi metal eklentiler bulunan, kabartma oymalar bulunan mermer bir friz yer alıyordu. Sütunlu bölümün hemen altında yer alan bu friz hemen hemen bir metre (39 inç) yüksekliğinde olup Amazonlarla savaşan Yunanlıların (bir Amazonomakhia) yanı sıra savaş arabası yarışçılarını da içermekle beraber, bu friz iç mezar odasının çevresindeki frizlerin bir parçası olabilir. Çatıdaki savaş arabasının tabanı çevresindeki friz savaşan sentorlarla süslenmiş ve piramidin tabanında büyük aslanlar yer almıştır.
Dünyanın Yedi Harikası
Antik dünyanın bazı anıt eserleri güzellikleri, sanatsal ve mimari tutkuları ve büyüklükleriyle çok uzak diyarlardan gelen ziyaretçileri öylesine etkilemiştir ki, bu eserler antik dönem gezginleri ve hacı adayları arasında mutlaka görülmesi gereken (themata) yerler olarak ün kazanmıştır. Herodot, Kireneli Kallimahos, Saydalı Antipatos ve Bizanslı Filon gibi antik yazarlar antik dünyanın en harika yerlerinin yer aldığı kısa listeler hazırladığında, bu gibi yedi eser özgün "ölmeden önce yapılacaklar listesi" haline gelmiştir. Halikarnas Mozalesi, heybetli boyutları, heykellerle bezenmiş zengin dekorasyonu ile çevresini saran ve hepsi de o dönemin en iyi sanatçıları ve mimarlarınca yapılmış olan öteki birçok güzel yapı ve sanat eseri sayesinde Yedi Harikalar listesine girmeyi başarmıştır. M.S. 2. yüzyıl seyahat yazarı Pausanias'ın belirttiği gibi:
Halikarnassos'taki [mezar] kentin kralı Mausolos adına yaptırılmıştır ve öylesine devasa büyüklüktedir ve tüm süslemeleriyle öylesine dikkat çekicidir ki, bu mezara büyük hayranlık duyan Romalılar kendi ülkelerindeki olağanüstü mezarlara "Anıt Mezar" adını vermişlerdir. (Description of Greece, 8.16.4)
O halde, Mozele'nin (Anıt Mezar) kazandığı ünün sırrı belki de buradadır - anıtsal mimari ile devasa heykellerin yalnızca görsel etki yaratmak amacıyla göze çarpan bir birleşimi, bir tanrının yerine bir ölümlünün anısına yapılmıştır. Mozole (Anıt Mezar), diğer pek çok antik harikadan ziyade, yüzyıllar boyunca meydana gelen birkaç depreme rağmen antik çağ boyunca az çok ayakta kalmayı başarmıştır. Mezar büyük olasılıkla ancak Orta Çağ'da, belki de M.S. 13. yüzyılda yıkılmıştır.
Yapının günümüze ulaşan parçaları, dekoratif heykeller de dahil olmak üzere, Aziz Yuhanna Malta Şövalyeleri tarafından M.S. 1494'te yapılan Bodrum'daki Aziz Petrus Kalesi'nin duvarlarında kullanılmıştır. Anıt Mezar'dan kalma pek çok heykel parçası ve başka parçalar M.S. 1850'lerde yapılan İngiliz kazı çalışmaları sırasında keşfedilmiştir. Bodrum kalesinin duvarlarından başka kalıntılar da çıkarılmıştır ve bunların çoğu şu anda Londra'daki British Müzesi'ndedir. Bunlar arasında daha önce tarif edilen büyük bir erkek heykeli, kim olduğu bilinmeyen bir kadın heykeli (bunlar geleneksel olarak Mausolos ve Artemisia'ya adanmıştır, ancak hiçbir kanıt yoktur), frizlerden levhalar ve çeşitli şekillerde tamamlanmış birkaç aslan ve at bulunmaktadır. Anıt Mezar'ın bulunduğu bölge günümüzde, bir zamanlar Gize Piramitler'inden sonra dünyanın en büyük mezarı olduğuna dair hiçbir ipucu vermeyen, çevresine birkaç taş ve sütun tamburu saçılmış bir toprak çukurdan ibarettir.