Ifẹ̀

Tanım

Mark Cartwright
tarafından yazıldı, Osman Şeker tarafından çevrildi
26 Mart 2019 tarihinde yayınlandı 26 Mart 2019
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, Portekizce
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır
Brass Heads from Ife (by The British Museum, CC BY-NC-SA)
Pirinç Madeninden Yapılmış Ife Kafa Heykelleri
The British Museum (CC BY-NC-SA)

Ife (nam-ı diğer Ile-Ife), günümüz Nijerya'sında (Batı Afrika) MS 11. ve 15. yüzyıllar arasında kurulup gelişmiş eski bir Afrika şehriydi. Ife şehri, diğer Batı Afrika krallıkları ile ticaret bağlantıları sayesinde zenginleşen Ife Yoruba Krallığı'nın idari ve dini merkeziydi. Ife, insan kafası heykellerini de içeren muhteşem metal heykelleriyle ünlüdür. Bu heykellerin her biri kendi topraklarında yetişmiş sanatçılar tarafından üretilmiş ve zamanında Avrupalıları yanıltıp bunların başka bir uygarlığın/uygarlıkların eserleri olduklarını düşündürtmüşlerdir.

Bugünkü Nijerya'da, Güney Batı Afrika'nın Gine kıyısı boyunca yer alan Ife, sınırları içerisinde Nijer Nehri deltasının batısındaki yağmur ormanlarını bulunduruyordu. Ife, Yoruba halkı tarafından 500 yılında kuruldu, -ki bu halk güneybatı Nijerya ve Benin topraklarında yaygın olan bir Kwa dilini konuşuyordu- ancak 2. binyılın başlarına kadar gelişmedi. Ife kültürü, 9. yüzyılda Nijer Nehri'nin diğer kıyısında tarihinin zirve noktasına ulaşan Igbo-Ukwu Krallığı'ndan etkilenmiş veya bir şekilde bağlantılı olabilme ihtimali olsa da Güney Batı Afrika'daki bu tarihi dönemin gerçekliğini tam olarak kanıtlayacak ayrıntılar halen eksiktir. Ife Krallığı, meçhul nedenlerden ötürü 16. yy'da tarihin tozlu sayfalarına karışmıştır.

Yaradılışın Merkezi Olan Şehir

Yoruba halkı, Ife'nin yerini, yaratılışın merkezi olarak kabul etti. İnanışa göre tanrılar cennetten tam olarak bu topraklara indi ve dünyamızı yarattı. Yine inanışa göre bu, dünyayı sudan ayırarak tüm canlıları yaratan yaratıcı tanrı Oduduwa tarafından gerçekleştirildi. Yaradılışın peşi sıra, Oduduwa'nın çocukları on iki şehri yönetmeleri için gönderildiler ve böylece bu şehirlerin ilk kralları ve kraliçeleri oldular. Bu önemli zatlardan sonraki tüm hükümdarlar ise onların soyundan geldiklerini iddia ettiler. Özellikle Ife'de, ilk ilahi hükümdar, isminin manası 'kral' olan Oni idi.

IFE'NİN PİRİNÇ MadenİNDEN YAPILMIŞ KAFA HEYKELLERİNİN HÜKÜMDARLARI, TANRILARI, SAYGIN ATALARI TEMSİL EDEBİLDİKLERİNE OLDUĞU GİBİ BAZI DİNİ AMAÇLAR İÇİN KULLANILMIŞ OLABİLDİKLERİNE DE İNANILIR.

Arkeolojik kazılar, Ife halkının sanatsal ve kültürel yaşamları açısından birkaç kez bir takım sorunlar yaşadığını ortaya çıkardı ve bu durum, geleneklerin sonraki nesillere sözlü olarak aktarılmadığı için erken kültürel yaşamları hakkında neden çok az bilgiye sahip olunduğunu açıklar niteliktedir. Kral muhtemelen Ife'nin dininin de başıydı - animizm, fetiş ve atalara tapınmanın bir karışımı. Hem tanrılara hem de atalara kurbanlar ve adaklar sunulurdu. Bir kişinin karakterinin (iwa) içsel enerjisini (Ase) yansıttığına ve bu enerjinin doğal ve ilahi olan her şeyde mevcut olduğuna dair bir inanç vardı (bu inanca günümüzde Yorubalar arasında hala rastlanır). Enerjinin öncelikle bir kişinin kafasında bulunduğu düşünülüyordu, bu da antik Ife sanatının neden tipik olarak vücudun bu kısmına odaklandığını açıklayabilir. Ayrıca, şefler gibi güçlü kimselerin enerjilerinin tehlikeli olabileceğine inanıldığından, ağızlarının ve hatta tüm yüzünün bir peçe ile kapatılması gerekir ki bu da İfe sanatında yaygın olarak temsil edilen bir başka özelliktir. Ife heykeltraşlığında insan temsillerinin başlıklarında sıklıkla görülen bir başka sembol olan Ase, genellikle bir koni olarak temsil edilir.

Map of Ancient & Medieval Sub-Saharan African States
Antik & Orta Çağ Sahra Altı Afrika Devletleri Haritası
Mark Cartwright (CC BY-NC-SA)

Ticari Yaşam

Ife'nin devlet aygıtı ve topraklarını nasıl kontrol ettiği hakkında çok az şey bilinmektedir. Hatta Ife ekonomisine ilişkin bilgiler bile aşırı derecede az sayıdadır. Ife'nin ve genel olarak Batı Afrika yağmur ormanlarının tamamının, çapa gibi demir aletler üretebilecekleri demir eritme teknolojisi sayesinde zenginleşmiş olmaları ve bu aletler yardımıyla bamya, tatlı patates, hurma, palmiye yağı gibi ürünler yetiştirmiş ve balık gibi çeşitli besin kaynaklarına ulaşmış olmaları muhtemeldir. Kuzeydeki krallıklarla ticareti yapılabilecek mallar arasında kola fıstığı, biber, altın ve fildişi vardı. Köleler de kuzeydeki topraklara doğru gönderilmekteydi ve bu nedenle Ife, Sahra'yı geçerek Akdeniz kıyısındaki Trablus gibi şehirlere ulaşan deve kervan ticaret yollarına dolaylı olarak bağlıydı. Ife ürünleriyle takas edilen mallar, öncelikli olarak Sahra'dan gelen tuz ve ticareti kontrol eden Ife'li elit tabaka için lüks mallar olurdu. Bu lüks eşyalaro kılıç, bakır, pirinç madeni, mücevher, parfüm ve atlar oluşturuyordu.

Ife Mimarisi

MS 11. yüzyılın başlarında Ife, saray, atölyeler ve mabetler dahil olmak üzere birkaç büyük taş bina ile büyük surlu bir şehir haline geldi. Şehrin bazı sokakları, yağmura karşı daha dayanıklı olmaları için pişmiş toprak karolarla kaplandı. Benzer şekilde, birçok avlu, geometrik desenler oluşturmak için küçük çanak çömlek parçaları ve kuvars çakıllarıyla döşenmiştir. Bazı avlular, içine yerleştirilmiş bir çömlek boyunlu, alçak yarım daire biçimli bir yapıdan oluşan sunaklara sahiptir. Ne yazık ki, konutların çoğu kil kullanılarak yapılmıştır ve bunlar uzun zaman önce yerle bir olmuştur, ancak varlıklarına ve dekorasyonlarına dair ipucu ise, mozaik etkisi yaratmak için içlerine yapıştırılmış birçok küçük çanak çömlek diskinin buluntularıdır.

Ife Head Sculpture
Ife'ye Özgü Kafa Heykeli
The British Museum (Copyright)

Ife Kafa Heykelleri

Ife'nin bugün tanınmasını sağlayan natüralist ve doğal ölçülerdeki metal insan kafaları heykelleri o kadar ustaca yapılmıştır ki, Avrupalılar onları keşfettiklerinde eski siyah Afrikalıların böyle şaheserler yaptıklarına inanamamışlardır. Kafalar, kimyasal analizlere göre MS 11. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar yapılmış ve yitik mum sürecine tabi tutularak dökülmüştür. 1938 yılında Ife'deki bir kraliyet muhitinde on iki kafa hep birlikte bulundu ve o günden bu yana saf bir bakır maskenin de içlerinde bulunduğu birkaç tane daha keşfedildi.

BİR DİĞER ETKİLEYİCİ SANATSAL KEŞİF İSE KUVARS BLOKLARDAN İMAL EDİLMİŞ TÖREN Taburelerİ OLDU.

Kafa heykelleri pirinç madeninden dökülmüş ve bazen de çömleklerden yapılmışlardır. Lakin bahsi geçen bu benzersiz heykellerin hangi amaç yahut amaçlar doğrultusunda yapıldıkları bilinmemektedir. Hükümdarları, tanrıları, saygı duyulan ataları temsil edebilir veya bazı dini amaçlar için kullanılmış olabileceklerine inanılmaktadır. Birçok kafanın yüzünde dikey çizgiler mevcuttur ve bunlar bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçişini belirleyen ritüelden kalma yara izlerini temsil edebileceği düşünülmektedir. Bu teoriyle ilgili sorun ise, kazıma işleminin aslında Yoruba halkı arasında yaygın olarak uygulanmamış olmasıdır. Alternatif olarak, yara izleri daha geniş Yoruba nüfusu içinde daha yerel grupları birbirinden ayıran işaretler olabilir, ritüeller için geçici yüz işaretleri boyama ya da çizme uygulamasını yansıtmış, belki de hükümdarların yaygın olarak giydiği peçelerin yarattığı gölgeleri temsil etmiş veya en basit şekilde bir estetik dekorasyon biçimi olmuş olabilir. Kafaların bir başka ilginç özelliği de, muhtemelen sakal veya cam boncuk peçe takmak için dudakların ve çene hattının etrafında bir dizi delinmiş deliktir. Bu peçeler bugün hala bölgede özel günlerde giyilmektedir ve törensel önemleri konunun ehli Afrikalı P. Garlake tarafından şöyle özetlenmektedir:

Ife'nin doğal boyutlardaki pirinçten kafa heykelleri, ilahi otoriteden doğan dinginliğin güçlü ifadeleridir. Bu, herhangi bir hükümdarın en önemli özelliğiydi… Peçeler, bir hükümdarın sözlerinin korku ve incinmeye neden olma olasılığının olağanüstü gücünü azaltmayı amaçlar. Gizem hükümdarı maskeler. (117)

Kafa heykeli olmayan istisnai bir Ife heykeli örneği ise üzerinde etek benzeri bir giysiyle ayakta duran bir şefin bronz figürüdür. (Diğer ayrıntılar ise çift fiyonklu nişan, halhal, ön kısmı boncuk süslemeli bir şapka ve çeşitli renk ve ebatlarda birçok kolyedir.) Figür, bir elinde muhtemelen ilaç kabı olarak kullanılan bir orman mandası boynuzu, diğer elinde ise kısa bir asa tutmaktadır. Bulunduğu tarih MS 14. yüzyıl olarak atılan figür şimdi Nijerya'nın Lagos Arkeoloji Müzesi'nde bulunmaktadır.

Diğer Sanat Türleri

Sit alanında keşfedilen birkaç granit stel, Ife'nin çarpıcı pirinçten kafa heykellerinden çok daha eskidir. Küçük süslemeler barındırırlar ve bu süslemeler bazen demir çivilerle işlenmiştir. Ife'de yapılan çanak çömlek kaplar genellikle boyun çevresinde geometrik kabartma desenlerle süslenmiştir ve Ife'nin kraliyet sarayının yakınında, üzerlerinde yontulmuş hayvan başları (örneğin bir koç, fil ve antilop) bulunan kapakları olan çok sayıda büyük kap keşfedilmiştir. Ayrıca üzerlerinde insan ve hayvan figürlerinin bir arada bulunduğu çömlek heykeller de bulunmaktadır. Bu heykeller çoğunlukla oyuktur ve kompozit parçalardan meydana getirilmiştir. Ife'deki bir tapınaktan çıkarılan bu çömlek heykellerinin bir grubu, insanları fiziksel deformasyonları, hastalık belirtileri veya acı ifadeleri ile yansıtmaktadır. İlginç bir şekilde, bu ve benzeri figürler, sanki yaşamış insanların gömülmüş kalıntılarıymış gibi görünmektedirler.

Fazlaca üretilmemiş başka bir nesne ise belki de aslen yukarıda açıklanan pirinç madeninden kafaların etrafına yerleştirilmiş, oyma tek parça pirinç kolyelerdir. Bu karmaşık oyma parçalar tipik olarak insan kurban etmeyi ve ritüellerini tasvir eder. Belki de pirinç kafalar Yoruba şeflerinin temsili olarak alınırsa onları giyen yöneticilerin gücünü göstermekte olmaları muhtemeldir. Cam boncuklar üretilmiş veya en azından ithal edilmiştir ve daha sonra büyük miktarlarda yeniden işlenmişlerdir. Bir başka etkileyici sanatsal keşif ise kuvars bloklarından imal edilmiş tören tabureleridir. Bu mineral o kadar serttir ki yontulmaya el vermez. Sadece uzun ve zahmetli bir sürece tabi tutularak öğütülür ve bu da Ife zanaatkarlarının çalıştıkları malzemelere karşı neredeyse sınırsız bir tutkuya sahip olduklarını göstermektedir.

Mirası & Yıkılış Sonrası Tarihi

Ife heykelleri, büyük olasılıkla Benin krallığında (12. ila 15. yüzyıl), ayrıca modern Nijerya'daki sanatçıları etkilemiştir. Benin sözlü geleneklerinde, bir Ife kralının, heykel becerilerini yaymak için usta bir zanaatkarı Benin'e gönderdiğinden bahsedilmiştir. Yılanların sık sık tasvir edilmesi gibi iki kültürün sanatında da birçok benzerlik noktası vardır. Ife Krallığı 15. yüzyılın sonlarından itibaren ''tarih'' olmuş olsa da - tam olarak neden yıkıldığı bilinmemektedir - Ife, bugün hala küçük bir kasaba olarak varlığını sürdürmekte ve hala geleneksel tanrılara tapan çeşitli inanan topluluklarının türbesi, mabedi, ve evi olmaya devam etmektedir.

Bibliografya

Dünya Tarihi Ansiklopedisi bir Amazon İştirakidir ve uygun kitap satın alımlarından komisyon kazanır.

Çevirmen Hakkında

Osman Şeker
Osman Şeker is a sophomore at Dumlupınar University (Kütahya/Turkey). His major is Translation and Interpreting (English).

Yazar Hakkında

Mark Cartwright
Mark, tam zamanlı yazar, araştırmacı, tarihçi ve editördür. Özel ilgi alanları arasında sanat, mimari ve tüm medeniyetlerin paylaştığı fikirleri keşfetmek yer almaktadır. Siyaset Felsefesi alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve WHE Yayın Direktörüdür.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Cartwright, M. (2019, Mart 26). Ifẹ̀ [Ife]. (O. Şeker, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-18028/ife/

Chicago Formatı

Cartwright, Mark. "Ifẹ̀." tarafından çevrildi Osman Şeker. World History Encyclopedia. Son güncelleme Mart 26, 2019. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-18028/ife/.

MLA Formatı

Cartwright, Mark. "Ifẹ̀." tarafından çevrildi Osman Şeker. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 26 Mar 2019. İnternet. 20 Kas 2024.