Anne Boleyn (y.1501-1536) İngiltere Kralı VIII. Henry'nin (saltanat süresi 1509-1547) ikinci karısıydı. Kimi zaman kraliçe olarak kısa süren saltanatına ithafen 'Binlerce Günün Kraliçesi' olarak da bilinen Anne, zina ile suçlandı ve Londra Kulesinde Mayıs 1536'da idam edildi.
Henry’nin Aragonlu Catherine (1485-1536) ile olan ilk evliliği nihayet 1533’de uzun süren tartışmalardan sonra iptal edildiğinde Anne’i kraliçesi olarak alabilirdi. Hala bir varis arayışında olan kral, Anne bir kız çocuğunu, Elizabeth’i, geleceğin İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’i (1558-1603 saltanat süren) dünyaya getirdiğinde yeniden hayal kırıklığına uğrayacaktı. Anne’in idamı, bu uğursuz evliliğe dair son acımasız eylem, Henry’i üçüncü eşi, Jane Seymour, ile evlenip erkek bir varis arayışına devam etme özgürlüğünü sağladı.
Aragonlu Catherine
VIII. Henry (1491 doğumlu) İspanyol prensesi Aragonlu Catherine ile Haziran 1509’da evlendi. Catherine Henry’nin büyük kardeşi Arthur ile 1501’de evlendi fakat prens sonraki yıl vefat etti. Henry’nin evliliği ilk yıllarında mutlu bir evlilik gibi gözüküyordu fakat kraliçenin altı çocuğundan sadece biri bebeklik dönemini atlatabildi; Şubat 1516’da doğan Mary, bir kız çocuğu. Bu sırada Henry’nin metresinden; Elizabeth Blount’dan, gayrimeşru bir çocuğu oldu, Henry Fitzroy, Richmond Dükü (1519 doğumlu), böylece kral sağlıklı ve meşru bir erkek varis doğuramadığı için kraliçesini suçlamaya başladı. Catherine Henry’den 6 yaş büyüktü ve aradaki yaş farkı 1520’lerin ortalarına doğru kendini belli etmeye başladı; kral kendisine bir erkek çocuk doğurabilecek daha genç bir eş istiyordu. Ancak kralın “önemli mesele” olarak adlandırdığı evliliğini sonlandırması hem zor olacak hem de ileriye dönük sonuçları olacaktı.
1526 yılı civarlarında VIII.Henry’nin gözü önceden elde ettiği kadınlardan biri olan Mary Boleyn’in küçük kız kardeşi olan güzel nedime Anne Boleyn’e takılmıştı. Anne yaklaşık olarak 1501’de doğmuştu, Sör Thomas Boleyn (geleceğin Wiltshire Kontu) ve Thomas Howard’ın, Norfolk’un Dükü, kızı Elizabeth Howard’ın cocuğuydu. Halası İngiltere Kralı IV. Edward (saltanat süresi 1461-1470 & 1471-1483) olduğu için kraliyet ile de bağlantılıydı. Anne gençliğinde aile evinde yaşamıştı, Kent’teki Hever Kalesi ve sonrasında da Hollanda ve Fransa sarayında eğitim gördü. 152’de Anne Kral Henry’nin sarayına dahil oldu.
Koyu saçlı, zayıf ve bilgili biri olan Anne, taht oyununda bir piyona dönüşeceğini fark edecek kadar zekiydi, Henry’nin onu etkilemek için gönderdiği mücevherleri kabul etmedi ve kral ile evlenene kadar onunla cinsel ilişkiye girmeyi reddetti. Bu amaçla Henry, 1527’de Papa VII. Clement’e (1523-1534 görev süresi), Eski Ahit ('Levililer Yasağı', Levililer bölüm 20 ayet 21) tarafından da desteklenen; erkek varis eksikliğinin vefat eden kardeşinin eşiyle evlenmesinden dolayı Tanrı’nın Henry için bir cezası olduğunu öne sürdüğü bir mektup yazdı. Sonuç olarak kral, Papa’dan en başında izin verilmemesi gereken bu evliliğin iptalini istedi.
Henry için büyük şanssızlıktır ki Papa VII. Clement o dönemler, Catherine’in yeğeni ve önemli biri olan, Avrupa'nın en güçlü hükümdarı olan Kutsal Roma İmparatorluğu Hükümdarı ve İspanya Kralı V. Charles'ın (saltanat süresi 1519-1556) gözüne girmek istiyordu. Dahası, Catherine ve Arthur evlendirildikleri sırada çok küçük oldukları için cinsel ilişkiye girmiş olmaları olanaksızdı, bu yüzden de bu konu için 'Levililer Yasağı' geçersizdi. Henry'nin başbakanı, York Kardinal Başpiskoposu Thomas Wolsey'in (y.1473-1530) tüm çabalarına rağmen, 'önemli mesele' çıkmaza girmişti. Thomas Cromwell (y. 1485-1540) Henry'nin davasını Wolsey'den (vatana ihanetten yargılancaktı fakat mahkemeye giderken yolda öldü) devraldığında Henry'nin isteği mantıksal sonucuna ulaştı: İngiltere, Roma'nın yükümlülüklerinden bağımsız olarak kendi Kilisesini yönetecekti. Henry, bir Papa’nın kararından bile daha yüksek bir otorite olan İncil’in yorumuna bağlı kalıyordu.
Henry’nin sonraki hamlesi Catherine’i kalıcı olarak kızı Mary’den ayırmak ve onu ülkedeki çeşitli harabe evlere yolladı, yine de bu kraliçe’nin halk arasındaki ününü bastıramadı. Bu sırada, Henry ve Anne birlikte yaşadılar (ama cinsel ilişkiye girmediler). Anne'e Pembroke Markizi unvanı ve buna uygun mülkler ve gelirler tahsis edildi. Kral, Ekim 1532'de resmi eşi olarak Anne ile Fransa’ya seyahat edecek kadar ahlaki konumundan oldukça emindi. Aralık 1532 sıralarında Anne, belki de rakibi Catherine'den kurtulmanın en iyi yolunun bir bebek sahibi olmak olduğunu düşünerek kralla yattı ve hamile kaldı.
Bölünmüş Bir Kilise
İngiliz Kilisesi'ni Roma'dan ayırmaya hevesli olan yeni Canterbury Başpiskoposu Thomas Cranmer, 23 Mayıs 1533'te Henry'nin ilk evliliğini resmi olarak iptal etti. Cranmer 1529 yılında Anne'in babasının da papazlığını yaptı. İtirazları Kısıtlama Yasası'nın (Cromwell tarafından hazırlanan) Parlamento tarafından kabul edilmesi ile birlikte Catherine'in herhangi bir itiraza başvurma hakkı kalmamıştı. Karar kesinleşmişti. Fesih ve Parlamento'nun Veraset Yasası'nı kabul etmesi (30 Nisan 1534), Catherine'in kızı Mary'nin gayrimeşru ilan edilmesi, Kraliçe Anne'e sadakat yemini edilmesi ve çocuklarından herhangi birinin tahtın resmi varisleri olarak tanınması anlamına geliyordu. Catherine’in “İngiltere’nin Kraliçesi” ünvanını kullanması yasaklantı ve onun yerine 'Dowager Prensesi' ünvanını kullanmak zorundaydı. Etkin bir şekilde ev hapsinde yaşayan Catherine, Ocak 1536’da kanserden öldü.
Henry sonunda eylemleri nedeniyle Papa tarafından aforoz edildi ve İngiltere'deki Katolik Kilisesi'nin başı olarak Papa'nın yerini almak için Henry kendisini İngiltere Kilisesi'nin başı yaptı. Bu, 28 Kasım 1534 tarihli Üstünlük Yasası ile sağlandı ve Henry'nin ve ondan sonra gelen tüm İngiliz hükümdarlarının yalnızca bir üst otoriteye sahip olduğu anlamına geliyordu: Tanrı'nın kendisi. Ortaçağ Kilisesi'nin reformunu, kurumu fazla zengin, yozlaşmış ve değişim için olgunlaşmış olarak gören destekçileri olduğu kadar, 1535'te idam edilen eski şansölye Sir Thomas More (1478-1535) ve 1536'da İngiltere'nin kuzeyinde düzenlenen ve Lütuf Haccı olarak adlandırılan protesto yürüyüşüne katılanlar başta olmak üzere karşıtları da vardı.
Evlilik ve Kız çocuk
Daha ilk evliliği iptal edilmemişken bile Henry, Anne ile 25 Ocak 1533’de gizlice evlendi. Evlilik olmadan doğan bir çocuk kimse tarafından kralın meşru çocuğu olarak kabul edilmeyeceğinden baskı altındaydı. O sırada hamileliği iyice ilerlemiş olan Anne, 1 Haziran 1533'te İngiltere Kraliçesi olarak taç giydi. Ancak halkın Catherine'i desteklediği, Westminster'a giderken kalabalığın bir kısmının Anne ile alay ederek "Nan Bullen bizim Kraliçemiz olamaz!" diye slogan etmesinden belliydi ancak Anne, hiç şüphesiz, rahatsız olmamıştı; altın bir arabada, üzerinde inciler ve mücevherlerle süslü kırmızı bir kaftan ve kaderiyle buluşmaya hazır bir haldeydi ve her zaman istediği şeyi elde etmişti.
Anne kraliyet sarayında kesinlikle pasif rolde biri değildi. İyi eğitimli ve kilise reformuna inanan biri olarak, akademisyenleri ve reformcuları himaye etti, İncil'in İngilizce çevirilerinin dağıtımını destekledi ve evanjelik konulu kitapları ithal edip dağıttı. Anne'in yaptıkları aracılığıyla Hugh Latimer ve Nicholas Shaxton gibi reformist figürler piskopos yapıldı. Kraliçe aynı zamanda yoksullara yardım etti ve sosyal reformun savunuculuğunu yaptı.
7 Eylül 1533’de Anne bir kız cocuğunu, Elizabeth’i, doğurdu. Başka hamilelikler de oldu, fakat bu bebeklerin ikisi düşük (1534 ve 1535) ve biri ölü doğan bir erkek çocuk (1536) olmaları nedeniyle kaybedildi. Henry bir kez daha erkek varis eksikliği yüzünden karısını suçlamaya başladı. Kraliyet ilişkileri, dik başlı Anne'in sarayda krala açıkça hakaret etmesi ve yurtdışında İngiliz kralının sıradan bir fahişeden daha fazlası olmayan biriyle evlendiğine dair söylentiler yüzünden bozuldu. Anne'in kaderi de kendisinden öncekine benzer bir yol izlemek üzereydi; Catherine'in 1536'daki ölümünün ardından Henry'nin gözü artık daha makul bir seçenek olan üç numaralı eş arayışındaydı.
Duruşma ve İdam
Kral, Anne'in bir ilişkisi olduğunu öğrendiğinde ya da belki de yalnızca arzuları saraydaki bir başka nedime olan Jane Seymour tarafından tatmin edildiği için Anne'in tutuklanmasını emretti. Kraliçe 2 Mayıs 1536'da Londra Kulesi'ne hapsedildi, acı bir şekilde, taç giyme töreninden önce kaldığı odanın aynısına. Kraliçeye karşı açılan dava Thomas Cromwell tarafından uydurulmuştu, çünkü büyük olasılıkla Anne, Elizabeth'e eşlik edecek sağlıklı bir erkek kardeş doğurmamıştı ve kral da aralarındaki çalkantılı ilişkiden bıkmıştı. Cromwell'e kraliçeye karşı sahte kanıt arayışında, Katolik destekçilerine yapılan kötü muameleyi unutmamış olan ve hala sarayda bulunan koyu Catherine yanlısı grup yardımcı oldu. Cromwell ne olur ne olmaz diye bir dizi başka suçlama da ekledi. Bunlar arasında öz kardeşi Lord Rochford ile ensest ilişki, en az dört sevgiliyle ilişki, kocasını zehirleyerek öldürme girişimi ve hatta büyücülük bile vardı. Anne'in en sevdiği müzisyen olan Mark Smeaton'dan işkence altında bir itiraf ve başkalarının olduğunu ima etmesi istenmiş, ancak Anne'in kendisi de diğer tüm '' aşıkları '' gibi tüm suçlamaları reddetmiştir.
Hapiste tutulan kraliçe, kralına tutkulu bir mektup yazarak, " Majestelerine karşı sadakatsiz bir kalbin bu değersiz kusurunun ne bana ne de kızınız Prenses'e bu kadar kötü bir leke sürmesine" izin vermemesi için yalvardı (Jones, 178'de alıntılanmıştır). Anne, savunmasına ve dayanaksız kanıtlara rağmen, kendi amcası Norfolk Dükü'nün başkanlık ettiği bir mahkeme tarafından suçlu bulundu. Anne'in Henry ile evliliği 17 Mayıs'ta iptal edildi ve kraliçe Londra Kulesi'nde idama mahkûm edildi. Anne'in cezasına yanıt vermesine izin verildi ve Anne şu sözleri söyledi:
Beni, sizi bu yargıya iten şeyden başka bir şey olmaya mahkûm etmenizin nedenini iyi bildiğinizi düşünüyorum. Kral'a karşı tek günahım kıskançlığım ve tevazu eksikliğim oldu. Ama ölmeye hazırım. En çok, masum ve krala sadık olan insanların benim yüzümden hayatlarını kaybetmelerine üzülüyorum.
(Jones, 180)
Kraliçe, Henry'nin merhamet göstermesi halinde bir rahibe manastırına yerleşmeyi teklif ettiyse de Henry bunu yapmadı; Henry'nin verdiği tek taviz, kraliçenin geleneksel olarak cadılar gibi kazığa bağlanıp yakılması değil, başının kesilmesiydi. Anne'in son isteği, Fransa'dan uzman bir celladın gelmesi ve Anne'in başını, korkunç görevini yerine getirmek için bazen birkaç darbe gerektiren balta yerine bir kılıçla kesmesiydi. 19 Mayıs 1536'da, kılıç darbesi vurulmadan önce, Anne'in bir bildiri yayınladığı söylenir:
Kral bana iyi davrandı. Beni basit bir hizmetçiyken markizliğe terfi ettirdi. Sonra beni bir kraliçe olarak yüceltti. Şimdi de beni bir şehit olarak yüceltecek.
(Philips, 103'te alıntılanmıştır)
Anne'in erkek kardeşi ve suçlanan aşıkları da kraliçeden iki gün önce idam edilmişti. Prenses Elizabeth, Aragonlu Catherine'in kızı olan üvey kardeşi Mary gibi gayrimeşru ilan edildi. Monogramlı yastıklardan portrelere kadar Anne'e ait tüm kalıntılar kraliyet saraylarından kaldırıldı. İki hafta içinde Henry üçüncü eşi Jane Seymour ile evlendi ve Jane Seymour krala 12 Ekim 1537'de doğan Edward adında bir erkek çocuk doğurdu. Uzun zamandır beklenen erkek varisin gelişi İngiltere'nin dört bir yanında top atışlarına, çan seslerine ve ziyafetlere yol açtı. Ne yazık ki Jane kısa bir süre sonra öldü ve Henry'nin üç karısı daha oldu. Henry 1547'de hastalıktan öldüğünde yerine, savaşlar ve Henry'nin ilk evliliğinin krizi sayesinde yalnızca dini konularda derin bir şekilde bölünmüş yoksul bir krallık miras alan genç ve hâlâ tek oğlu İngiltere Kralı 6. Edward ( saltanat süresi 1547-1553) geçti.