Titian(1487-1576), gerçek adı Tiziano Vecelli( ya da Vecellio) kendi yaşamı süresince Venedik sanatkarlar okulunun en iyisi olarak kabul edilen İtalyan Rönesans ressamıydı. Dükler, krallar ve papalar için çalıştığı uzun kariyerinde Titian çoğunlukla portreler ya da dini, mitolojik temalı çok sayıda resim üretti. Sanatçının çalışmaları figürlerinin duyguları, zengin renklendirmesi ve kompozisyonlarının genel ruh hali sayesinde meşhur oldu. Titian'ın şaheserlerine şu an Madrid Prado Müzesi'nde sergilenen Venüs ve Adonis eseri, kiliseler için yapılmış birkaç sunak, İspanya Kralı II Philip'in (hük. 1556-1598) portresi gibi önemli şahsiyetlerin portreleri dahil edilebilir.
Hayatının Erken Dönemleri
Tiziano Vecelli, adının uluslarası düzeyde daha iyi bilinen ingilizceleştirilmiş versiyonuyla Titian, 1487 yılında Veneto, Pieve di Cadora'da doğdu. Henüz dokuz yaşında iken Venedik'te bir mozaik dükkanında çıraklık yapmak üzere gönderildi. Genç sanatçı gelişimini sürdürerek Giovanni Bellini(1430-1516)'nin atölyesine girerek onun öğrencisi oldu. Bellini'nin Titian ile çağdaş olan bir başka çırağı da gelecekte meşhur olacak olan Giorgione da Castelfranco (1475-1510) idi. Titian ve Giorgione birbirlerini büyük oranda etkilediler hatta birlikte çalıştıkları eserler bile oldu ki bunlardan en öne çıkanı 1504 yılında Fondaco dei Tedeschi sarayının dış cephesinin yapımıdır. Giorgione otuzlarının ortasındayken vefat ettiğinde Titian, onun yarım bıraktığı resimlerin bazılarını tamamladı. Buna bir örnek şimdi Dresden'de Gemaldegalerie'de sergilenen Uyuyan Venüs tablosudur. Günümüzde Paris'te Louvre Müzesi'nde sergilenen Pastoral Konser tablosu gibi eserler de vardır ki sanat tarihçileri bu resimleri Titian'ın mı Giorgione'un mu yarattığı konusunda hala tartışma içerisindedirler. Kariyerinin erken dönemlerinde tamamıyla Titian'a atfedilen çalışmalara şu an Venedik Akademi Galerisi'nde sergilenen Aziz Markos Tahtı Üzerinde sunağı ve Viyana Kunsthistorisches Müzesi'nde sergilenen Çingene Kadın tablosu dahil edilebilir.
TANINMIŞ BİR USTA Titian, 1511'de yaptığı Padua'daki Scuola del Santo'nun fresko çemberi eseri ve şu an Roma'da Capitoline Müzesi'nde sergilenen Vaftiz gibi eserleriyle hakkıyla kendisini önemli bir sanatçı olarak kabul ettirmeyi başarttı. . İlk büyük kamu görevi 1518'de Venedik'teki Frari Kilisesi'nin merkez yarı kubbesi için yapılacak olan Meryem'in Göğe Kabulü sunağı idi. İzlemcinin gözleri hem eserdeki hareketlilik hem de karanlıktan ışığa doğru hareket sayesinde yukarı doğru yönlendirilmektedir. Sanat tarihçisi J.T.Paoletti'nin de ifade ettiği gibi, "Kilise'nin girişi gibi uzak bir yerden görüldüğünde bile, Titian'ın cesur kompozisyonu, etkileyici jestleri ve parıldayan ışığı Kilise'nin ayrıntılı iç yapısını domine etmektedir."(458) Bu büyük başarısı 1520'de yaptığı ve şimdi Louvre'de sergilenen İsa'nın Defni tablosu ile devam etmiştir.
Titian artık çiçeklenmekte olan Venedik Okulu'nun en iyi sanatçısı olarak kabul görüyordu ve kendi şehrinde büyük ve başarılı bir atölye işletiyordu. Ancona, Brescia, Verona ve Treviso için de eserler üretiliyordu. Venedik içinse Titian, Frari Kilisesi için bir başka sunak olan ve 1525'te tamamladığı Pesaro Madonnası eserini yaptı. Bu eser, sanatçının Kilise'nin içinde bulunanları çağrıştıran mimari elementler ile çerçevelenmiş diyagonal kompozisyonları kullanması dolayısıyla yenilikçi ve etkileyiciydi.
Bu sırada sanatçının mitolojiye duyduğu sevgi ve antikite sanatına dair bilgisi Bacchus ve Ariadne(National Gallery,Londra), The Andrianlar(Prado,Madrid) ve Venüs İbadeti(Prado) resimlerinde kendini belli etmektedir. Bu resimleri yapması için Titian, Alfonso d'Este (1476-1534) tarafından düklüğünü yürüttüğü merkezi sarayı Ferrara için 1518-1523 yılları arasında görevlendirilmişti. Bacchus resmi bir egzotik görseller ziyafetidir. Resimde Şarap tanrısı çitalar tarafından çekilen savaş arabasından atlamaktadır. Onun etrafı genelde çevresinden eksik olmayan ve avdan yeni gelmiş ve bir geyik öldürmüş haldeki neşeli periler ve satirlerle çevrilidir. Bu asi figürler yaklaşık bir ikizkenar üçgen oluşturmakta ve resmin sol tarafına işaret etmektedirler. Orada, Ariadne, arkasındaki bulutlarla kaplı ve batmakta olan Güneş tarafından aydınlatılmaktadır. O, Theseus tarafından terk edilmesinin ardından kurtarılmak üzeredir ve yukarı sol köşedeki yıldızların görüntüsü bize onun adının takımyıldızlarına verilerek anılacağını hatırlatmaktadır. Resim modern zamanlarda çok sert bir temizlikten geçmiştir, bu sebeple resimdeki bazı incelikli renklendirmeler kaybolmuştur, sonuçta açığa çıkan şey belki de modern insana, 16.yy'da yaşayanlardan daha fazla hitap etse de.
Titian'ın mitolojik çalışmaları, sonrasında, tarihçi K. Wren Christian tarafından özetlendiği üzere derin bir anlam içermektedir:
Bu eserleri etraflıca bir bakışla birlikte antikite, çağdaş sanat ve edebiyatı harmanlayaraksanatkarın orijinalliğini tüm genişliğiyle yakalayabilmek için antikite, çağdaş sanat ve edebiyata dair çok sayıda referansı deşifre eden yeni bir izleyici tipine hitap ediyordu. Titian'ın daha sonrasında poesia olarak adlandıracağı bu eser tarzı, göndermelerinin derinliği ve icatlarının
görünürlüğü ile şiirle yarışan bir görsel çalışmaydı. (Wyatt,54)
Titian Tarzı
Titian yöntem bakımından yenilikçi bir ressamdı. Favori tekniklerinden birisi kompozisyonu belirtmek için kontor çizgileri kullanmak yerine renkleri yan yana kullanmaya dayanan colore(ya da colorito)tekniğiydi. Colore tekniği formları belirtmek için çizgilerin kullanımının önemini vurgulayan disegno tekniğinden son derece farklıydı ve Titian gibi sanatçıların sayesinde bu teknik (colore) özellikle Venedik sanatı ile birlikte anılır oldu. Titian'ın ayırt edici özelliklerinden bir diğeri ise ışığın renkler üzerindeki etkisini işleyişiydi. Sanatçının resimleri katı toprak rengi zemin izerine kuruluyordu ki bunun üzerine Titian başarılı bir şekilde yarı-geçirgen daha hafif renkler ekliyordu, bazen de kurnazca fırça yerine parmağını kullanıp birbirine yakın renklerin daha çok harmanlanmasını sağlayarak katmanların daha çok karışmasını sağlıyordu. Son renk katmanı ise çok net bir şekilde belirlenmiş noktalara serbest fırça darbeleri vurularak ekleniyordu. Bu tekniklerin kombinasyonu Titian'ın resimlerine canlı renklendirmesini ve derinlik illüzyonunu veriyordu. Sonuç olarak, bu teknik yeteneği, figürlerine somut duygular verme kaygısıyla birleşiyor böylece de tüm kompozisyonda belirli bir ruh hali yaratmasına yardımcı oluyordu.
İspanyol Sarayı
Titian'ın ünü uluslararası düzeyde duyulmuştu ve 1533'te Kutsal Roma-Germen İmparatoru V.Charles(hük. 1519-1556)'ın portresini resmetmek üzere görevlendirilmişti. İmparatoru yanında duran köpeği ile birlikte resmeden çalışması çok olumlu tepkiler almış olmalı ki Titian sonrasında Charles'ın resmi saray ressamı olarak görevlendirildi; Charles'tan sonra yerine geçen oğlu II.Philip'in zamanında da bu görevine devam edecekti. Hatta V.Charles onun bu yeteneğini şövalyelikle onurlandıracak ve onu saygın Altın Milisler Tarikatı'nın bir üyeliğiyle ödüllendirecekti. Kısa zamanda, portresinin yapılmasını isteyen hemen herkes Venedikli ustaya gelecekti. Buna önemli bir örnek olarak Urbino Dükü,Francesco della Rovere, ki şimdi bu çalışma Floransa'nın Uffizi Galerisi'nde sergilenmektedir, verilebilir. Diğer önemli çalışmalarına 1530'daki Meryem Ana'nın Tapınakta Sunumu(Akademi, Venedik) ve Urbino'nun Venüsü(Uffizi) örnek verilebilir.
Titian Bavyera'daki Augsburg'a ziyarette bulundu ve burada 1548 yılında Kral V.Charles'ın at sırtında bir portresini yaptı. Devasa doğal boyutlardaki bu resim günümüzde Madrid'te Prado Müzesi'nde sergilenmektedir ve kralı şu anda Madrid Kraliyet Cephaneliğinde bulunan ve savaşlarda giydiği zırhı giyerken resmetmiştir. Bir hükümdarın Aziz George gibi bir aziz olarak dramatik şekilde sunumu sonrasında yapılacak olan pek çok kraliyet üyesinin portrelerinin yapımında da etkili oldu.
II.Philip' in çok sayıda portresinin yanında ressam kral için pek çok sayıda mitoloji ana temalı resim de yaptı, ki sıklıkla bunların tamamına poesie (şiir) dendi (yukarı bakın). Bunlara Diana ve Calisto ile Diana ve Actaeon dahil edilebilir ki bunların ikisi de günümüzde Londra ve Edinburgh'daki Ulusal Galerilerde birlikte sergilenmektedir. Bu dönemde, Titian şehvetli çıplak sahneler ve erotik alt tonlar, özellikle de çıplak kadın yapımında, normalde olduğundan çok daha cesur şekilde açık sahneler çiziyordu. Doğrusu, bazı çizimleri Philip'in sarayını ziyaret edenlerin hassaslıklarını öylesine rahatsız ediyordu ki bu resimlerin üstüne perde örtülüyordu. Bu mitolojiye düşkünlüğüne çok ters olacak şekilde aldığı bir başka görev de Escorial Sarayı'nın içinde bulunan İspanyol Kralının şapeli (küçük kilise)için yapılacak bir sunak olan Aziz Lawrence'ın Şehit Edilmesi idi.
Diğer Önemli Görevleri
Titian'ın diğer meşhur müşterilerine çeşitli İtalyan yöneticileri ile Roma'daki papalar dahil edilebilir. Günümüzde Napoli'de Capodimonte Galerisi'nde sergilenen Papa III.Paul (hük.1534-1549) ve aile üyelerini resmettiği bu dönemde yaptığı meşhur portresi buna örnektir. Titian'ın Roma'da bulunduğu zamanlarda tanıştığı dostu olan Michalengelo(1475-1564) onun çalışmalarını (Titian'ın) "canlı tarzı" sebebiyle dikkate değer bulduğunu (Hale, 317) fakat onun çizme yeteneklerinden de yoksun olduğunu belirtecektir, ki bu o dönemin Venedikli(colore) ve Floransalı(disegno) sanatçılarının benimsediği farklı ve birbiriyle yarış halindeki tarzlarını kanıtlar niteliktedir.
1550'den itibaren Titian Venedik'i yeniden sanat üssü haline getirdi. Başarıları sayesinde, sanatçı büyük bir villada, Casa ai Biri, yaşama imkanına sahip olmuştu, ve burada kendi davetli misafirlerine göstermek üzere sergilediği özel bir galerisi vardı. Onun en meşhur sanat harikalarından biri olan Venus ve Adonis tablosu 1554'te yapılmıştı. Titian eserlerinde ışığın kullanımına son derece ilgi duyuyordu ve kariyeri boyunca birkaç gece tablosu üretti, bunların arasında dikkat çekeni bu sefer Venedik'teki Santa Maria dei Crociferi içindeki Massolo Şapel'i için yapılan bir başka Aziz Lawrence'ın Şehit Edilmesi eseri idi. 1548 ve 1557 yılları arasında yapılan bu eserde sahne olağan dışı bir şekilde oluşturulmuştu, ışığın iki meşale ve yukarıdaki bulutlardaki küçük bir aralıktan girmesi ile oluşturulduğu merkeze doğru izleyici çekiliyordu.
1562 yılları civarında Titian günümüzde Madrid'te Prado Müzesi'nde sergilenen meşhur oto-portresini yaptı. Eser, ressamı oldukça sade siyah bir kıyafet ve kıyafetle uyumlu bir şapka giyerken ve bir fırçayı kavrarken gösterir. Bir diğer oto-portresinde ise Altın Milislerin Tarikatı'nın altın zincirlerini giyer halde tasvir edilmiştir. Hayatının sonlarına kadar çalışan Titian, muhtemelen Frari Kilisesi'ndeki kendi mezarı için yapıyor olduğu Pietà resmini yarım bırakmıştır. Pietà Titian'ın Venedikli dostu Palma Giovane(1544-1628) tarafından tamamlandı ve eser günümüzde Venedik Akademi Galerisi'nde sergilenmektedir.
Mirası
Titian'ın colore tekniğini kullanmasındaki başarısı ve tekniği yükseltmesi ile birlikte diğer sanatçılar da bu tekniği benimsedi ve bu durum Venedik sanatının Floransa gibi diğer Rönesans merkezlerinden ayırt edilmesinde yardımcı oldu. Titian'ın kullandığı renklerin ışık üzerindeki etkisi de muhtemelen onun kabul edildiği şehirdeki diğer sanatçılar tarafından da benimsendi. Daha genç sanatçılar ise Titian'ın tek seferlik çırağı olmuş olan Tintoretto(1518-1594) ve 16.yy İtalya'sının en meşhur ressamı olan varisi Veronese(1528-1588)'in etkisi altında kalmışlardır. Dahası, çalışmalarında antik ve çağdaş sanat ve edebiyata hem açıktan hem de gizliden yaptığı göndermelerdeki zevki ile Titian'ın, yüzyıllar sonra bile oldukça eğitimli kesimde kabul görecek ortak bir entelektüel dil yaratılmasında ciddi bir etkisi olmuştur.