Napoléon Bonaparte

10 günler kaldı

Tarih Eğitimine Yatırım Yapın

Hayır kurumumuz Dünya Tarih Vakfı'nı destekleyerek tarih eğitiminin geleceğine yatırım yapıyorsunuz. Bağışınız, gelecek nesilleri çevrelerindeki dünyayı anlamak için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerilerle güçlendirmemize yardımcı olur. Yeni yıla daha güvenilir tarihsel bilgileri herkes için ücretsiz olarak yayınlamaya hazır bir şekilde başlamamıza yardımcı olun.
$3086 / $10000

Tanım

Harrison W. Mark
tarafından yazıldı, Nizamettin Karaben tarafından çevrildi
19 Ekim 2023 tarihinde yayınlandı 19 Ekim 2023
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır
Emperor Napoleon in His Study at the Tuileries (by Jacques-Louis David, Public Domain)
İmparator Napolyon, Tuileries Sarayında Çalışma Odasında
Jacques-Louis David (Public Domain)

Napolyon Bonapart (1769-1821), 1804 yılından 1814 yılına kadar ve daha sonra tekrar 1815’te I. Napolyon sıfatıyla Fransız İmparatoru olarak hüküm sürmüş, Korsika doğumlu bir Fransız General ve politikacıydı. Şarlman (Charlemagne) döneminden sora Avrupa Kıtasında en büyük imparatorluk kurmuştur. Napolyon Savaşlarının (1803-1815) yıkım yarartıcı yanları olmasıyla birlikre fethettiği topraklara liberal reformlar getirmiştir.

Korsikalı soylu bir ailenin çocuğu olarak dünya gelen Napolyon Fransız Devrim Savaşları (1792-1802) döneminde Fransız ordusunda öne çıkarak kariyer basamaklarında yükselmiş, İtalya ve Mısır seferlerinde Fransız ordusu komutanı olmuştur. 1799 yılında yaşanan 18 Brumaire Darbesiyle Fransa Cumhuriyeti kontrolünü ele geçirmiş ve 1804 yılında kendisini Fransa İmparatoru olarak ilan etmiştir. İmparator Napolyon ve komutasında ünlü Büyük Orduyla (Grande Armée), Avrupa ülkeleri çeşitli koalisyon güçlerine karşı savaşmış, 1807 yılı Temmuz ayında Tilsit Antlaşmaları imzalandığında hüküm sürme alanı Batı ve Orta Avrupa topraklarının çoğunu kapsamıştır.

İmparator Napolyon’un 1812 yılında Rusya’yı işgal harekâtı başarısızlıkla sonuçlanmasının ardında Avrupa ülkelerinin çoğu ona karşı çıkmışlardır. Bu sıralarda yenilgiye uğramış ve 1814 yılında Akdenizde bir ada olan Elba Adasına sürgüne gönderilmiştir. Ancak ertesi yıl, adeta zafer kazanmış bir edayla, tekrar Fransa’ya geri dönmüş ve Yüz Gün olarak bilinen İkinci Saltanat dönemini başlatmıştır. Kısa süre sonra Watertloo Muharebesinde (18 Haziran 1815) bir kez daha mağlup olmuş ve ardından da ikinci defa Güney Atlantik Okyanusunda Saint Helena Adasına sürgüne gönderilmiş ve bir süre sonra burada ölmüştür.

Napolyon Bonapart en çok askeri kariyeriyle hatırlanır; kariyer süresi boyunca 60 savaşa katılmış ve yalnızca yedisini kaybetmiştir. Fransız Ordusunda yaptığı askeri yenilikler Avrupa savaş yönteminde değişimlere yol açmış, zorunlu askerlik uygulamasını getirmiş, orduda en büyük birim olarak kolorduyu yaygınlaştırmış, üzerinde çalıştığı yeni askeri taktiklere öncülük etmiştir. Napolyon, sık sık Büyük İskender ve Julius Caesar ile birlikte tarihin en parlak generallerinden birisi olarak anılır. Aynı zamanda, Napolyon Yasası olarak bilinen, Kıta Avrupası büyük bir bölümünde kabul gören ve birçok modern ulusun yargı sitemini etkileyen bir dizi medeni kanunu da uygulamaya koymuştur. Alternatif olarak bir reformcu, bir otokrat, bir savaşçı ve de bir özgürlük savunucusu olarak görülen Napolyon, aynı zamanda tartışmalı bir üne sahip olup Batı Tarihinde en tanınmış figürlerden birisi olmaya devam etmektedir.

Gençliği

Gelecekte Fransız İmparatoru olacak Napolyon, 15 Ağustos 1769 tarihinde, Korsika Adası Ajaccio şehrinde Napoleone Di Buonaparte kimliğiyle dünyaya gelmiştir. Buonaparte ailesi İtalyan kökenli olup 1529 yılında Fransa’ya bağlı Korsika Adasına göç etmiş ve Adada soylu küçük aileler arasına yerleşmiştir. Napolyon’un babası Carlo Buonaparte bir avukat olup Ajaccio şehrinde üç katlı Casa Buoanaprte mülkünün yanı sıra bir kır evi, bir üzüm bağı ve bir koyun sürüsüne sahip olacak kadar da zengindi. Napolyon, Carlo ve Maria-Letizia Buonaparte çiftinin hayatta kalan ikinci çocuğudur; Joseph adında bir ağabeyi, Lucien, Elisa, Louis, Pauline, Caroline ve Jerome adında küçük kardeşleri vardı.

ANAVATANINDAN GÖÇ ETMİŞ NAPOLYON, ARTIK BİR KORSİKA MİLLİYETÇİSİ DEĞİL, AMA FRANSIZ DAVASINA ADANMIŞ BİRİYDİ.

Korsika Adası, yüzyıllar boyunca Ceneviz/Cenova Cumhuriyeti kontrolü altındaydı, ancak kendi yönetim faaliyetlerini etkili bir şekilde yürütülmesine izin veriliyordu. Ceneviz Cumhuriyeti, 1768 yılında, Korsikayla daha doğrudan bir yönetim tarzıyla ilgilenen Fransa Krallığına satmıştır. Bu durum Ada halkının itirazıyla karşılanmış ve Fransa’nın Adaya düzenlediği sefer gücü karizmatik Pasqual Paoli liderliğinde bir grup Korsika Özgürlük Savaşçısının direnişinden dolayı başarısızlığa uğramıştır. Fransızlar, 1769 yılı Mayıs ayında, kader belirleyeci Ponte Novu Muharebesinde, Pasqual Paoli liderliğindeki Korsika gücüne yenilgiye uğramışlardı. Napolyon’un babası Carlo Buonaparte ilk başlarda Korsika Adası bağımsızlığını desteklemiş, ancak daha sonra Korsikalıların aldığı yenilgi üzerine, Fransız derebeylerine bağlılık yemini etmiştir. Yeni Fransız yönetimi buna karşılık Buonaparte ailesine yeni ünvanlar ve ödüller vermiştir.

Baba Carlo, 1779 yılı, Nisan ayında, yeni Fransız yönetimi ile olan bağlantıları sayesinde iki büyük oğlunu Fransa’da okula göndermişti. Daha dokuz yaşında olan Napolyon ise askerlik kariyer eğitimine başlamak üzere Troyes yakınlarında Brienne-le- Chateau Kraliyet Askeri Okuluna keydedilmişti. Napolyon, sonraki beş yılını bu yatılı okulda geçirmiş; sert Korsika aksanı, Fransızların kulağına garip gelen adı ve şiddetli Korsika vatanseverlik duygusu Napolyonu diğer öğrencilerden ayıran özellik olmuştur. Okulda pek arkadaşı olmayan Napolyon kitaplara yönelmiştir. Bir dönem yazarlık kariyerine başlamayı düşünmüş, Korsika Tarihi de dâhil omak üzere en az 60 makale, kısa roman ve kitapçık kaleme almıştı. Napolyon sınıfta, özellikle matematik alanında entelektüel olarak yetenekli bir öğrenciydi. Rahiplerden eğitim almasına rağmen İsa Messih’in tanrısal kişiliği konusunda şüpheleri vardı; bu şüpheciliği Napolyonu, bütün kariyeri boyunca etkili bir şekilde kullanacağı din konusunu siyasi bir araç olarak görmeye yöneltmiştir.

Napoleon at Brienne
Napolyon Brienne’de
Jacques Marie Gaston Onfroy de Breville (Public Domain)

Baba Carlo Buonaparte 1784 yılı, Şubat ayında öldü. Napolyon, iki yıl sonra prestijli Ecole Militaire (askeri) okulundan topçu teğmen olarak mezun olmuş, mezuniyet sonrası ayların çoğu zamanını Korsika Adasında izinli olarak geçirmiştir. Napolyon ve kardeşleri 1789 yılında başlayan Fransız Devrimi ruhunu coşkuyla desteklemişlerdir. Napolyon, 1792 yılı, Nisan ayında, Devrimci Ulusal Muhafızlarda yarbay rütbesini almıştır. Buonaparte kardeşlerin Fransız hükümetine verdikleri destek, Korsika Adası bağımszılığını savunan Pasqual Paoli hareketi ile anlaşmazlığa düşmesine neden olmuştur. Buonaparte kardeşler ile Paoli taraftarları arasında gittekçe artan gerilim, kısa bir sürer. Anavatından sürgüne gönderilen Napolyon artık bir Korsika milliyetçisi değil, kendisini Fransa davasına adamış bir devrimcidir.

Devrim

Devrimci Fransa, 1792 baharında, Avusturya ve Prusya ile savaşa girerek Devrim Savaşlarını başlatmıştır. Fransa’nın Valmy Muharebesinde (20 Eylül 1792) kazandığı zaferinden sonra Birinci Fransız Cumhuriyeti ilan edilmiş ve Kral XVI Louis de 21 Ocak 1793 tarihinde giyotinle idam edilmiştir. Fransa Cumhuriyeti daha radikal ve saldırgan hale geldikçe başka ülke yönetimleri de Fransayı izlemişlerdir. Büyük Britanya, İspanya ve Hollanda Cumhuriyeti de dâhil olmak üzere Avrupa ülkeleri Fransa’ya karşı savaş açmışlardı. İngiliz ve İspanyol gemilerinden oluşan bir filo deniz gücü 28 Ağustos 1793 tarihnde Toulon Limanını işgal etmişti. Toulon Limanı, Fransız Akdeniz Filosonun tamamını barındırabilecek kapasitede olduğundan dolayı Fransız Cumhuriyeti için hayati önem arz ediyordu.

Napolyon, bu arada, Le Souper de Beaucaire başlıklı Jakoben yanlısı bir broşür yayınlamış ve devrimci Fransız hükümetinin izlediği aşırı önlemler politikası gerekliliğini savunmuştur. Bu broşür güçlü birçok lideri etkilemiş ve bu süreç Napolyon’un Toulon Kuşatmasında Fransız topçuları komutanı sıfatıyla atanmasına yol açmıştı. Komutan Napolyon, kuşatma sırasında liderlik yeteneğini sergilemişti; kullandığı topları 19 Aralık 1793 tarihindeki Fransa zaferi açısında çokça önem arz ediyorlardı. Napolyon, düzenlediği son saldırı sırasında yara almasına rağmen, savaştan sonra daha sadece 24 yaşındayken tuğgeneral rütbesini almıştır.

The Supper at Beaucaire
Beaucaire’de Akşam Yemeği
Jean-Jules-Antoine Lecomte du Nouÿ (Public Domain)

Fransa’da hüküm süren Terör Dönemi 1794 yılı Temmuz ayında sona ermiş ve Jakobenler iktidardan düşmüşlerdi; Napolyon da kısa bir süre tutuklanmış ancak daha sonra serbest bırakılmıştır. Velinimetlerinin iktidardan düşmeleriyle birlikte, Napolyon, kısa süreli bu kariyerinin çoktan sona ermiş olabileceği ortaya çıkmıştı. Napolyon açısından bu durum, Cumhuriyet Hükümetinin, 04 Ekim 1795 yılında, başkent Paris’e yaklaşan Kralcı ayaklanmaya karşı savunmaya çalıştığı sırada sosyal hayatın seyri değişmeye başlamıştır. Napolyon, başkent Paris’te bulunan az sayıda nitelikli subaylardan biri olduğundan dolayı, ülke savunması sorumluluğu başına getirilmiş ve bu görevi acımasız bir verimlilikle yerine getirmiştir. Napolyon komutasında birlikler bazı toplara el koyarak kalabalık üzerine ateş açmışlardır.

Komutan Napolyon, 13 Vendémiaire İsyanını bastırarak Fransız Direktuvarı (Le Directiore Français) adı verilen yeni Hükümet Organı liderlerinden Paul Barras’nın dikkatini çekmiştir. Paul Barras, 1795 yılında, genç General Napolyon’un hemen âşık olduğu, 32 yaşındaki dul Josephine de Beauhurnais ile tanıştırmış ve ayrıca, Napolyonu Fransa’nın İtalya Ordusu komutanlığına atanmasını sağlamıştır. Napolyon, 09 Mart 1796 yılında, iki gün sonra İtalya seferine gitmeden önce, resmi bir törenle Josephine ile evlenmiştir. Tam da bu noktadan itibaren, Fransızcalaştırılmış adı “Napoléon Bonaparte” olarak kayıtlara geçmeye başlamıştır.

İtalya, Mısır ve Brumaire

Napolyon, genç bir Ordu Komutanı rütbesiyle İtalya’ya ilk geldiğinde subayları, ilk önceleri, Napolyonu pek ciddiye almamışlardı. Ufak tefek boyu, zayıfça fiziki yapısıyla, henüz 26 yaşındaydı ve orduya komutanlık etmede daha hiçbir tecrübesi yoktu. Ancak, subayların bu görüşleri kısa sürede hızla değişmeye başlamıştır. Komutan Napolyon, disiplinsiz kalmış İtalya Ordusunu düzene sokmuş ve en çok ihtiyaç duyulan malzemeleri kısa sürede temin ettikten sonra, Piedmont-Sardunya Krallığına karşı bir yıldırım harekâtı başlatmış ve bir aylık sürede savaşı sona erdirmiştir. Daha sonra Avusturya’ya karşı sefer düzenlemiş, Milano’yu ele geçirmiş Kuzey İtalya’da Fransa yanlısı birkaç şehir devletini kurmuştur. Avusturya kalesi Mantua/Montova şehrini kuşatma altına almaya devam etmiş, Castiglione Muharebesi (05 ağustos 1797), Arcole Muharebesi (15-17 Kasım 1797) ve Rivoli Muharebesinde (14-15 Ocak 1797) Avusturya ordularını mağlup etmiştir. Montova şehri nihayet 1797 yılı Şubat ayında düştükten sonra Napolyon ordusu Viyana’yı tehdit etme hazırlıkları yapmaya başlamıştır. Avusturya ateşkes istemiş ve Ekim ayında Campa Formio Antlaşmasını imzalanınca Birinci Koalisyon Savaşı da sona ermiştir.

Battle of Arcole
Arcole Muharebesi
Horace Vernet (Public Domain)

Napolyon’un İtalya Seferinde kazandığı parlak zaferi, ona müşfik bir tabirle “Küçük Onbaşı” diye hitap eden Fransız birliklerinin sevgisini kazanmış ve aynı zamanda, Fransa’da siyasi süperstarlık seviyesine de taşımıştır. Arcole köprüsünde yapılan kahramanca hucüm hareketi gibi anlatılarla iyice tanınmış ve Napolyon efsanesi temelini oluşturmuştur. Napolyon, 1798 yılında, bölgedeki İngiliz hâkimiyetini tehdit etmek üzere Mısır’a bir ordu gönderme iznini de almıştır. Piramitler Savaşında (21 Temmuz) Memlük güçlerini yendikten sonra Suriye’ye doğru ilerlemiş, ancak Akka Kuşatması (20 Mart-21 Mayıs) sırasında İngiliz-Osmanlı güçlerince durdurulmştur. 1799 yılı, Ağustos ayında İskenderiye’ye çekilmek zorunda kalmış ve Mısır’dan kaçmıştır. Napolyn’un Mısır ve Suriye Seferleri askeri bir başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen, Rosetta Taşının keşfedilmesiyle Mısırbilim (Egyptology) alanında büyük ölçüde gelişme sağlanmasına yol açmıştır.

Napolyon, 1799 yılı Ekim ayında süegünde olduğu Elba adasından Fransa’ya dönmek üzere karaya ayak basmış ve onu bir darbe “kılıcı” gibi kullanmak isteyen Emmanuel-Joseph Sieyes gibi mevcut yönetimden hoşnut olmayan bazı Fransız siyasi yetkililer Napolyon’a yaklaşmışlardı. Napolyon da kendisine yapılan öneriyi kabul etmiş ve 09-10 Kasım 1799 tarihlerinde kansız bir darbe olan 18 Brumaire Darbesi ile mevcut hükümeti devirmiştir. Daha sonra Sieyes adlı kişiyi de geride bırakarak French Consulate/Consulat Français adı verilen yeni hükümet Yürütme Organı önde gelen kişisi olmuştur. İktidara yükselişi Fransız Devrim sürecinin sonu işareti olmuş ve Fransa’da Napolyon dönemi başlangıcı olmuştur.

Birinci Konsül ve İmparator

Napolyon’un Birinci Konsül olarak görev süresi dört yıl sürmüş ve bu görevi sırasında, en uzun süreli siyasi başarılarından bazılarını gerçekleştirme imkânını bulmuştur. Fransa ülkesini Katolik Kilisesi ile uzlaştıran 1801 Konkordatosunu müzakere etmiş ve Devrimin liberal reformlarından bazılarını kapsayan Napolyon Yasasını (Code Napoleon/Napoleonic Code) çıkarmıştır. Haiti’yi geri almak ve kölelik sistemini yeniden kurmak üzere bir işgal gücünü Haiti’ye göndermiştir. Gönderilen işgal gücü başarısız olmuş ve Haiti de 1804 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Brinci Konsül sıfatıyla Napolyon, Birleşik Devletler büyüklüğünü ikiye katlayan Louisiana satışına başlamıştır. Askeri olarak Alpleri geçmiş ve Marengo Muharebesinde (14 Haziran 1800) Avusturya güçlerini mağlup etmiş, iki yıl sonra Amiens Antlaşması ile Devrim Savaşlarına son verilmesini sağlamıştır. Bu arada bir halk oylaması marifetiyle ömür boyu Birinci Konsül olma ünvanını da almıştır.

Napoleon Crossing the Alps, Belvedere Version
Napolyon, Alpleri geçerken, Belvedere Versiyonu
Jacques-Louis David (Public Domain)

Napolyon, kalıtsal bir imparatorluk kuramadığı sürece yeni kurulan rejimin güvende olmayacağını biliyordu. 18 Mayıs 1804 tarihinde, kendisinin İmparator olmasını ve Fransa İmparatorluğunu ilan etmiştir. I. Napolyon Taç Giyme Töreni 02 Aralık günü Notre Dame de Paris Katedralinde yapılmış ve tören sırasında Napolyon’un kendisi Tacı alıp başına koymuştur. Bu aşamadan itibaren İngiltere, 1803 yılı, Mayıs ayında Fransaya savaş ilan ederken, Napolyon Savaşları da çoktan beri zaten başlamıştı. Napolyon’un 1805 yılı Mart ayından önce ilk olarak Fransa İmparatoru ve ardından da İtalya Kralı olarak Taç giymesinden sonra, Fransa’ya karşı Üçüncü Koalisyon Savaşını (1805-1806) açmış olan Britanya güçlerine; Avusturya, Rusya ve Napoli güçleri de katılmışlardı. İmparator Napolyon, daha fazla hız almak ve esneklik sağlamak üzere sekiz yarı bağımsız kolorduya bölünmüş Büyük Ordusunun (Grande Armée) başında, hiç zaman kaybetmeden, Almanya üzerine yürümüştür.

NAPOLYON, GEREKLİ YETENEĞE SAHİP OLMAYAN KARDEŞLERİNE FAZLA YETKİ VERDİĞİ İÇİN SIKÇA ELEŞTİRİ ALMIŞTIR.

Kolordu sisteminin oldukça etkili olduğu kanıtlanmış ve Napolyon’un Ulm Seferi sonunda Avusturya ordusunu teslim olmaya zorlamasını sağlamıştır. 13 Kasım günü Viyana’yı ele geçirmiş ve büyük ölçüde, en büyük zaferlerinden birisi olarak kabul edilen Avusturaya’nın teslim olmasının ardında, birkaç Alman Eyaletini kendi koruması altına alarak Ren Konfederasyonu olarak yeniden düzenlemiştir. Bu düzenleme 1806 yılı, Temmuz ayında doğrudan Kutsal Roma İmparatorluğunun dağılmasına yol açmıştır. Napolyon ayrıca, Napoli Bourbon Kralını tahtından indirmiş ve kardeşi Joseph’i Krallık Tahtına oturtmuştur. Kardeş Louis Bonapart 1806 yılında Hollanda Kralı Tahtına geçerken, diğre bir kardeşi Jorem de 1807 yılında Westfalya Krallığı başına geçmiştir. Adeta bir Hanedan kurma girişiminde bulunan Napolyon, gerekli yeteneğe sahip olmayan kardeşlerine çok fazla güç vermekle sık sık eleştiri almıştır.

Prusya, 1806 yılı, Ekim ayında, Rusya ve İngilter ile birlikte Dördüncü Koalisyon Savaşına (1806-1807) katılmıştı. Napolyon komutasında Fransa güçleri Jena-Auersted Muharebesinde (14 Ekim) Prusya ordusunu mağlup etmiş ve yalnızca birkaç gün sonra Berlin’e girmişlerdi. Napolyon, Prusya işgali altındaki Polonya’ya doğru ilerleyerek, kanlı Eylau Muharebesinde (07-08 Şubat 1807) Rusya güçleriyle savaşmadan önce yeni bir bağımlı devlet olarak Varşova Büyük Dükalığını kurmuştur. 14 Haziran günü, Friedland Muharebesinde Rusya’yı mağlup etmiş ve ardından barış görüşmeleri yapmak üzere Rusya Kralı I. Alexander (1801-1825) ile Niemen Nehri ortasında bir sal üzerinde buluşmuşlardı. Daha sonra gelen Tilsit Antlaşmaları süreci ile Fransız-Rus ittifakı kurulmuş ve Kral I. Alexander, Napolyon’un Kıta Sistemi olarak bilinen Biritanya’ya karşı uyguladığı büyük ölçekli ambargo yaptırımına katılmayı kabul etmiştir. Yapılan Antlaşmalarla Prusya, aynı zamanda, topraklarından yarısını kaybettiği anlaşılmaktadır. Bu dönem, Napolyon’un tartışmasız olarak gücünün zirvesinde olduğu süreç olmuş; etki alanı Batı ve Orta Avrupa ülkeleri topraklarına kadar yayılmıştır.

İspanya ve Rusya

İmparator Napolyon, 1807 yılında uyguladığı abluka yaptırımı olan Kıta Sistemine uymadığı için Portekiz’in cezalandırılması emrini vermiştir. Başkent Lizbon hızla düşüşünü yaşarken, Napolyon daha tatmin olmamıştır. Her zaman bir fırsat kollayan Napolyon, İspanya’yı işgal etmek ve kardeşi Joseph’i İspanyol Kralık tahtına oturtmak üzere, İspanya Kraliyet ailesi arasında yaşanan bir anlaşmazlıktan yararlanmıştır. Portekiz ve İspanyollar, Fransız işgaline karşı hızla direnmişler ve İberya Yarımada Savaşını (1807-1814) başlatmışlardı. Portekiz ve İspanyollar, İngiliz askeri güçlerinin yardımıyla, acımasız gerilla savaşını da kapsayan bir direniş hareketini başlatmışlardı. Fazla zaman geçmeden bölgede 200.000 Fransız askerinin ilerleyişi durdurulmuş ve bu durum Fransız askeri kaynaklarını zorlamıştır.

Napoleon I on his Imperial Throne
Napolyon, İmparatorluk Tahtına Otururken
Jean-Auguste-Dominique Ingres (Public Domain)

Bu arada İberyalı isyancıların kazandıkları başarı, Avusturya İmparatorluğunu 1809 yılı, Nisan ayında, Beşinci Koalisyon Savaşını başlatma konusunda cesaretlendirmiştir. Napolyon Bonapart, Tuna Nehri kıyısında, Aspern-Essling Muharebesinde (21-22 Mayıs) İmparator olarak ilk yenilgisini yaşamıştır. Wagram Muharebesinde (05-06 Temmuz) yeniden toplanan Avusturya güçleri mağlup olmalarına rağmen, Aspern-Essling Savaşı Avrupa ülkelerine Napolyon’un da yenilebileceğini kanıtlamıştır. İmparator Napolyon, Avusturya Savaşından sonra, 1810 yılı, Nisan ayında Habsburg İmparatorunun kızı, Avusturya Arşidüşesi Marie Louise ile evlenmiştir. Kendisine bir varis oğul vermediği için eşi Josephine ile önceki yıl Ocak ayında boşanmıştı. Marie Louise, 20 Mart 1811 tarihinde, Roma Kralı olarak adlandırılan II. Napolyon adında bir erkek çocuk dünyaya getirmiştir.

1811 yılına gelindiğinde Fransız ve Rus imparatorlukları çatışma rotasına girmişlerdi. Rusya yönetimi, Fransa kontrolündeki Varşova Dükkalığını kendisine bir tehdit olarak görürken, İmparator Napolyon, Çar Alexader’in Kıta Sisteminden çıktığı için ihanette uğradığını düşünmüştü. Avrupa’nın şimdiye kadar gördüğü en büyük işgal gücü olarak, 24 Haziran 1812 tarihinde 615.000 kişiden fazla Fransız ve Müttefik askeri gücün Niemen Nehrini geçmesiyle Napolyon güçlerinin Rusya’yı işgal harekâtı başlamış, ancak, Rusya savaşa girmemiştir. Fransız güçleri kendi bölge derinliklerine çekilmiş ve yol boyunca yakıp yıkma taktiklerini uygulamaya koyulmuşlardı. Bu uygulama oldukça etkileyici sonuç alan bir yöntem olmuş; çünkü Fransızlar daha ilk büyük savaş başlamadan önce 100.000’den fazla askeri kaybetmişlerdi. Fransızlar ve Ruslar, 07 Eylül günü, Fransız ordularına Moskova yolunu açan, kanlı Borodino Savaşına katılmış ve bir hafta sonra Napolyon güçleri Moskova’ya girmişler, ancak şehri terk edilmiş halde bulmuşlardı. Şehir kısa bir süre sonra alevler içinde kalmış ve işgalci Fransız ordusu için de kullanılmaz hale gelmiştir.

Çöküşü

Rusların barış yapmak niyetinde olmadığını anlayan Napolyon, Ekim ayında geri çekilme kararını almıştı. Ancak, çetin kış şartlarının başlaması ve Fransız güçlerini takip eden, bölgeyi bilen Rus orduları, Napolyon’un Büyük Ordusunu kırıma uğratmışlardı. Fransız güçleri, 1812 yılı Aralık ayında, Niemen Nehrini tekrar geçtikleri zaman yarım milyon askerini kaybetmişlerdi. Avrupa büyük güçleri nihayetinde Napolyon’u yenebilme şansını değerlendirmeye almışlardı. Sonraki Altıncı Koalisyon Savaşında (1813-1814) Rusya’ya, İngiltere, Prusya, Avusturya ve İsveç güçleri de katılmışlardı. Napolyon, Leipzig Muharebesinde (16-19 Ekim 1813) ezici başka bir yenilgiye uğradıktan sonra, Alman Müttefiklerinin çoğu kaçmış ve Ren Konfederasyonu feshedilmişti. Altıncı Koalisyon daha sonra Fransa topraklarını işgal etmiş ve Napolyon’un 11 Nisan 1814 tarihinde İmparatorluk Tahtından çekilmekten başka çaresi kalmamıştı. Napolyon, Akdenizde, Elba Adasına sürgüne gönderilmiş ve Fransa Kralı olarak XVIII Louis Tahta çıkmıştır.

Napoleon after his Abdication at Fontainebleau
Napolyon, Fontainebleau’da Tahtından Çekildikten sonra
Paul Delaroche (Public Domain)

Napolyon Bonapart, 01 Mart 1815 tarihinde, Bourbon Hanedanı Restorasyonunun neden olduğu siyasi huzursuzluktan faydalanmış ve 1000 kişilik askeri güçle Güney Fransa kıyılarında karaya çıkarma yapmıştır. 20 Mart günü büyük bir zafer kazanmış edasıyla Paris’e girmiş ve İkinci Saltanat dönemi olan Yüz Gün olarak bilinen süreci başlatmıştı. Düşmanları hiç vakit kaybetmeden Napolyon’u kanun kaçağı olarak damgalamış ve yeni bir ordu kurmuşlardı. Yedinci Koalisyon, Mayıs ayı sonlarında, Kuzeydoğu Fransa’yı tehdit etmek üzere Belçika’ya iki ordu göndermişti. Bu iki ordudan biri Wellington Dükü Arthur Wellesley komutasında İngiliz-Hollanda-Alman, Gebhard Leberecht von Blücher komutasında Prusya ordusuydu. Napolyon, 15 Haziran 1815 tarihinde, bu yeni tehdide karşılık vermek üzere, Belçika üzerine yürümüş ancak Waterloo Muharebesinde (18 Haziran 1815) kesin bir yenilgi almıştı. Dört gün sonra tekrar İmparatorluk Tahtından feragat etmiş ve Güney Atlantik Okyanusunda ıssız Saint Helena adasına sürgüne gönderilmişti. İngiliz gardiyanlarının yakın gözetimi altında Ada’da tutulmuş ve sağlığı giderek kötüleşirken, 05 Mayıs 1821 tarihinde, 51 yaşında ölmüştür.

Sorular & Cevaplar

Napolyon Bonapart kimdi?

Napolyon Bonapart, I. Napolyon adıyla 1804 -1814 yılları arası dönemde ve kısa bir süre için 1815 yılında, Fransa İmparatoru olarak hüküm sürmüş, Korsika doğumlu Fransız General ve politikacıydı.

Napolyon Bonapart nerede doğmuştu?

Napolyon Bonapart, Korsika Adasında, Ajaccio şehrinde doğmuştu.

Napolyon Bonapart ne zaman yenilmişti?

Napolyon Bonapart, 1813 yılı, Ekim ayında yaşanan Leipzig Muharebesi veya Milletler Savaşında yenilmişti. Daha sonra Fransa toprakları işgal edilmiş, Napolyon da Tahtından çekilmek zorunda kalmış ve Elba Adasına sürgüne gönderilmişti. 1815 yılında Fransa’ya geri dönmüş ancak 18 Haziran 1815 tarihinde Waterloo Muharebesinde tekrar yenilgi yaşadıktan sonra bu defa kalıcı olarak Saint Helena Adasına sürgüne gönderilmiştir.

Napolyon Bonapart neden önemliydi?

Napolyon Bonapart, Birinci Fransız İmparatorluğu kurulmasında, fetihleri ve liberal reformlarıyla Avrupa’nın yeniden şekillendirilmesinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca getirdiği askeri yeniliklerle savaş yönteminde gelişmelere neden olmuştur.

Çevirmen Hakkında

Nizamettin Karaben
Tarih; Dinler Tarihi/Teopolitik; Siyasi Tarih; Sosyal Antropoloji; Mitoloji; Dilbilimi; Ekonomi Politik; Edebiyat konuları ilgi alanlarım.

Yazar Hakkında

Harrison W. Mark
Harrison W. Mark, Tarih ve Siyaset Bilimi eğitimini aldığı SUNY Oswego Üniversitesinde muzun olmuştur.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Mark, H. W. (2023, Ekim 19). Napoléon Bonaparte [Napoleon Bonaparte]. (N. Karaben, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-21844/napoleon-bonaparte/

Chicago Formatı

Mark, Harrison W.. "Napoléon Bonaparte." tarafından çevrildi Nizamettin Karaben. World History Encyclopedia. Son güncelleme Ekim 19, 2023. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-21844/napoleon-bonaparte/.

MLA Formatı

Mark, Harrison W.. "Napoléon Bonaparte." tarafından çevrildi Nizamettin Karaben. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 19 Eki 2023. İnternet. 21 Ara 2024.