Sakson Savaşları

6 günler kaldı

Tarih Eğitimine Yatırım Yapın

Hayır kurumumuz Dünya Tarih Vakfı'nı destekleyerek tarih eğitiminin geleceğine yatırım yapıyorsunuz. Bağışınız, gelecek nesilleri çevrelerindeki dünyayı anlamak için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerilerle güçlendirmemize yardımcı olur. Yeni yıla daha güvenilir tarihsel bilgileri herkes için ücretsiz olarak yayınlamaya hazır bir şekilde başlamamıza yardımcı olun.
$3654 / $10000

Tanım

Joshua J. Mark
tarafından yazıldı, Nizamettin Karaben tarafından çevrildi
16 Haziran 2023 tarihinde yayınlandı 16 Haziran 2023
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, İspanyolca
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır
Charlemagne at Paderborn (by Ary Scheffer, Public Domain)
Charlemagne Paderborn'da
Ary Scheffer (Public Domain)

Sakson Savaşları (772-804), Kral Charlemagne yönetimi döneminde Saksonya’yı fethetmeye ve Sakson halkının dinini değiştirerek Hıristiyanlığa geçirmeye çalışan Franklar ile onlara karşı direnen Saksonlar arasında yaşanan bir seri çatışmalardır. Bu çatışmalar, düzenlenen 18 sefer olup 30 yıldan fazla zaman sürmüş, Kral Charlemagne’in 804 yılındaki zaferinden ve Saksonların dini değiştirilerek/asimile edilerek genel nüfus haline gelmesinden önce binlerce insanın canına mal olmuştur.

Savaşların kısa sürede patlak vermesinin nedeni, kendi topraklarında misyonerlik faaliyetlerine itiraz eden Saksonların günümüz Hollanda’da, Deventer kentinde bir Kilisenin yakılması gösterilmiştir. Deventer şehri, kendi geleneksel dini inancını, örf ve adetlerini korumayı isteyen Utrecht halkının ve Saksonlarla ittifak yaparak misyonerlik çalışmalarına itiraz eden Utrecht çevresindeki topraklarda yaşayan halkın din değiştirmesi amacıyla Anglo-Sakson misyoner Lebuinus (Ö.775) tarafında 768 yılında kurulmuştur.

Frank Kralı Charles Martel (937-741) ve Kral Kısa Pepin (Neustriya Belediye Başkanı 741-751 ve Frank Kralı 751-768) başarısız bir şekilde Saksonya’yı bastırmaya çalışmışlardı. Daha sonra Kral Charlemagne (Franklar Kralı 751-768, Lombardlar ve Franklar Kralı 774-814, Kutsal Roma İmparatoru 800-814) Saksonya’yı zorla Hıristiyanlaştırmak üzere bu çatışmaları Haçlı Seferleri haline dönüştürmüştür. Bu savaşlar 804 yılında 10.000 Sakson’un Neustriya’ya sürgüne gönderilmesiyle sonuçlanmış ve sürgüne günderilen Saksonlar yerine Fraklar Saksonya’da iskân edilmiştir. Saksonlar, Saksonya’da ve yaşadıkları başka bölgelerde kültürel bir etki yaratmaya devam etmişlerdir. Uğruna savaş verdikleri dini inançları ve kültürel geleneklerinde, maruz kaldıkları asimilasyon politikası nedeniyle, bozulmalar meydana gelmişti.

Saksonlar

SAKSONLAR, KÜLTÜR VE TOPLUM YAPILARI İTİBARİYLE DİNİ İNAÇLARINA BAĞLI OLDUKLARI İÇİN, HIRİSTİYAN MİSYONERLERİN KENDİLERİNİ DÖNÜŞTÜRME ÇABALARINA ŞİDDETLE KARŞI ÇIKMIŞLARDIR.

Saksonlar, MS 4.yüzyıldan önceki bir evrede Kuzey Almanya bölgesine yerleşen ve sonunda Saksonya olarak bilinen bölgede Angria, Eastphalia ve Westphalia eyaletlerini kuran bir Cermen/Germen halkıydı. Tarihsel kayıtlarda kesin olarak ilk yer almaları Galya ve Britanya kıyı limanlarına baskın düzenleyen korsanlar olarak anıldıkları 365 yılında olmuştur. Saksonlar dini ritüellerinde bir tür Germen paganizmi uyguluyorlardı; ancak yazılı kayıt tutmadıkları ve standart bir kutsal metinleri olmadığı için ayin şekilleri de bilinmiyor. Aynı nedenlerden dolayı sosyal yapıları hakkında da net bilgi bulunmuyor – kültürlerini korumak üzere sözlü geleneklerine güveniyorlardı – sosyal yapıları da dini inançlarına dayanılarak şekillendirilmiş gibi görünüyor.

Sakson toplum yapısı; en tepesinde soyluların, ardından özgür insanların, sonrasında alt sınıf mensuplarının ve en alt sırada kölelerin yer aldığı bir hiyerarşiye göre düzenlenmiş olduğu anlaşılıyor. Bazen insan kurban etmeyi de içeren bir ritüel olarak Tanrılarına kurban veriyor ve dini ayin yapıyorlardı. Daha sonraki yazarlar, bazen bir ağaç olarak nitelendirilen ve belki de İskandinav Mitolojisinde en iyi Yaşam Ağacı olarak bilinen, Dünya Ağacı Yggdrasil ile aynı sembolizm özelliği taşıyan, Irminsul olarak bilinen Kutsal bir Sütuna saygı gösterme ritüelini içerdiğini düşünmüşlerdir. Akademisyen H.R.Ellis Davidson bu konuda şöyle bir yorumda bulunur:

Irminsul’ın evrensel sütün olarak tanımlanması, İskandinav Mitolojisindeki en güçlü sembollerden biri olan, tanrılar ve insanlar dünyasının merkezinde durduğu söylenen Yggrasil Dünya Ağacı imgesiyle paralel bir konumda olmasındandır. Viking Çağı İskandinavları arasında, ağaç imgesi, evrenin merkez ekseninin ana sembolü gibi görünüyor. Ancak salonların ve kutsal mekânların merkezinde yer alan ana desteği oluşturan “yüksek koltuk stünları”, kutsal mekânlarda yükselen Germen stünlarının kuzey versiyonu olarak görülebilir. Edebi kaynaklarda bu türden stünlar tanrı Thor ile ilişkilendirilir.

Saksonların İrminsul Ağacına nasıl baktıkları ve onunla ilgili herhangi bir ritüelin ne şekilde gelişim gösterdiği bilinmiyor. Ancak bu Ağacın aynı zamanda dini, kültürel, politik ve askeri büyük önemi vardı ve topluluk konseylerinin onun önünde toplandıkları anlaşılıyor. Saksonların kendilerine has bir krallık makamı ve kurulu bir mahkemeleri yoktu, yasal, politik, sosyal ve askeri konularda bir karar alınması halinde her üç sınıf üyelerinin söz sahibi olduğu bir meclis toplanırdı. Saksonya “eyaletleri” herhangi merkezi bir hükümete bağlı değillerdi, paylaşılan ortak kültürel değerlere göre, öyle ya da böyle bir yöntemle, kendilerine özgü yönetim faaliyetlerini icra ediyorlardı.

Germanic Warriors with Captured Soldiers
Germen Savaşçıları Yakalanan Askerlerle
Mohawk Games (Copyright)

Saksonlar, dini inançları, kültürleri ve toplum yapılarına sıkı sıkıya bağlı olduklarından dolayı Hıristiyan misyonerlerin kendilerini Hıristiyanlığa dönüştürme çabalarına şiddetle karşı çıkmışlardır. Daha sonra kaleme alınan Karolenj Kroniklerinde (Annals of teh Kingdom of the Franks) Saksonların din değiştirmeye zorlanmaları, Sakson topluluğunun sadık üyelerini öteden beri devam eden geleneksel örf ve adetlerinden döndürme çabaları ve Sakson gelenek ve adetlerini yabancı yeni modellerle ikame ederek kararlı kötü ruhların onları yollarından saptırma olarak yorumladıkları belirtiliyor. Saksonlar, Hıristiyanlığı kabul etmedikleri için, krallıklarını birleştirmek amacıyla yeni bir inanç sistemini dayatan komşuları Franklara boyun eğmemek üzere siyasi ve askeri baskılara direnç gösterdiler.

Charlemagne

Kral Charlermagne, Kilisenin 751 yılında yeni olarak oluşturduğu Frankların Kralı ünvanını alan babaları Kısa Pepin’in ölümünden sonra küçük kardeşi I.Carloman (768-771) ile birlikte hükümdar sıfatıyla iktidar makamına geçmiştir. Kurum olarak Kilise, İmparator Konstantin’in Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra hazırlandığı iddia edilen ve Konstantin Bağışı olarak bilinen belgeye dayanarak Kral Kısa Pepin salatanatını kontrol ediyordu. Bu belgeye göre kurum olarak Kilise, Hıristiyan her bir hükümdarın kendi arzusuyla boyun eğdiği yeryüzündeki tek siyasi güç olarak tanımlanıyor ve daha sonra yönetme yetkisini bir krala devrediyordu. Oysa bu belge sahteydi ve Kral Kısa Pepin’in bunu bilmesinin hiçbir yolu yoktu ve yönetim politikalarını kendi makamı gereği olduğu gibi, Ortaçağ Kilisesi çıkaralarına göre belirlemesi gerekiyordu.

Kral Charlemagne, babasının ölümünden sonra, özellikle askeri kampanyalarla izlediği politikaları sürdürmek isterken, Kardeşi I.Carloman ihtiyatlı olma ve diplomasi çağrısında bulunuyordu. Charlemagne kardeşinin çağrısını görmezden gelerek Aquitaine üzerine başarılı seferler düzenlemiştir. Bu tutumu kardeşi I.Carloman’ı öfkelendiriyordu. Küçük kardeş I.Carloman 771 yılında öldüğünde, Charlemagne Frankların tek Kralı oldu ancak diğer yandan da iç savaş olasılığıyla karşı karşıya kalmıştı. İmparator Konstantin Bağışını, kendisine yönetim yetkisini veren bir belge olarak dikkate almış ve sözkonusu belge ile ilgili hiçbir kanıt olmamasına rağmen, kendisini Kilise’nin savunucusu şeklinde ilan etmiş, askeri kampanyalar düzenleyerek Kilise öğretilerine karşı çıkan herkese karşı dava açıp yaptırım uygulama yoluna gitmeyi tercih etmiştir.

Statue of Charlemagne
Charlemagne Heykeli
Mark Kaswan (CC BY-NC-SA)

Kral Charlemagne danışmanı, din âlimi ve bilgin Yorklu Alcuin (735-804) kişinin kendi özgür iradesiyle Mesih’e yönelmesi gereğinden dolayı, insanlara zorla din değiştirme yaptırımının hiçbir değerinin olmadığını belirterek Kral Charlemagne’nın belirlenen bu polikasına itiraz etmiştir. Charlermagne bu konseyi tanımamış - Sakson Savaşlarının başlangıç ana motivasyonun bu itirazın olup olmadığı kesin olarak belli olmasa da – kılıç zoruyla ilk din değiştirme girişimini 772 yılında Saksonlara karşı uygulamıştır. Yazar Roger Collins bu konuda şu yorumu yapıyor:

Charles Martel ve Kısa Pepin’in bireysel kampanyalarıyla Lippe Nehri boyunca Sakson baskısı kontrol altına almıştı ancak daha genel anlamda Saksonya’nın egemenlik altına alınması bir yana, bölge de Frank egemenliği gerçek bir politikaya henüz dönüştürülememişti. Kral Charlemagne 772 yılında, güneydeki Sakson grubuna boyun eğdirmeye kararlıydı. Bu karar yalnızca askeri bir fetih seferi değil, aynı zamanda Saksonların zorla Hıristiyanlığa geçmeleri yoluyla Frank kültür yörüngesine entegrasyonlarını da ihtiva ediyordu. Kralın, işin başından beri, niyetinin bu olup olmadığı kesin olaralk bilinmiyor, ancak, 775 yılında kararı kesinlikle bu yönde olmuştur.

Kralın 772 yılnda düzenlediği seferinin ilk amacı, en büyük Sakson kalesi Eresburg şehrinin alınması, Irminsul Tapınağı büyük hazinesini içeren dini merkezin yok edilmesi olmuştur.

Erken Dönem Seferleri ve Irminsul Tapınağının Yıkılması

Kral Cahrlemagne, 772 yılında, Denventer kentinde bir Kiliseyi yıkmalarına misilleme olarak Saksonlara karşı düzenlenen bu seferi başlatma gerekçesi olarak iddia etmiştir. Ancak, yazar Roger Collins’in belirtiği üzere; Saksonlar Deventerdeki Kilise’ye dokunmamış olsalar bile, Kilise’nin din değiştirme dayatması olacağı, Charles Martel ve de Kısa Pepin politikalarına uygun olarak Saksonya üzerine askeri harekât yürütüleceği açık olarak görülüyor.

Charlemagne and the Carolingian Empire c. 814
Charlemagne ve Karolenj İmparatorluğu, 814
Simeon Netchev (CC BY-NC-ND)

Kral Charlemagne, en büyük Sakson kalesi Eresburg şehrine saldırmış, Kutsal Irminsul Ağacını yıktırmış ve Tapınağı yağmalamış, sunduğu şartlara bağlı olarak iyi davranış göstermelerini garanti etmek amacıyla birkaç rehineyle kendi krallığına dönmeden önce bölge insanlarını katletmiştir Yazar Collins, Irminsul Kutsal Ağacının yok edilmesi konusunda şöyle bir açıklamada bulunuyor:

Irminsul Ağacının kesin doğası belirsizdir, ancak Sakson topraklarının genişleyen güney sınırında yakın zamanda elle geçirilen topraklardaki konumu, onun geleneksel bir saygı öğesi olmasından daha fazla özelliğe sahip, askeri zafer ve fetih kültürüyle doğrudan ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu nedenle Tapınakta yer alan adak hazinesinin ele geçirilmesi nedeniyle yıkımı yalnızca mali açıdan kazançlı olmakla kalmamış, aynı zamanda Sakson geleneğine bir darbe indirmek olarak tasarlanmıştır.

Kral Charlemagne, belirlediği şartlara Saksonların uyacaklarına inanarak bölgeden ayrılmış ve Lombardlar üzerine yürümüş, 774 yılında Saksonları fethetmiş, böylece Frankların ve Lombardların Kralı ünvanını almıştır. Muhtemelen bu evrede Savaşçı lider Widukind’a (777-785 dönemi Sakson lideri) bağlı Saksonlar, Kral Charlemagne şartlarını kabul etmediler. Frank topraklarına baskınlar düzenleyerek Eresburg şehrini yıktılar ve Irminsul Tapınağına misilleme olarak bir manastırı yağmaladılar. Kral Charlemagne dikkatini bu bölge üzerine çevirdi ve 775 yılında Saksonları savaşta mağlup ederek, günümüz İtalya bölgesinde devam eden askeri kampanyalardan önce iktidar iradesini uygulamak üzere tahkimatlar inşa edip kamplar kurmuştur.

Widukind, Verden Katliamı ve Sakson Kanunları

CHARLEMAGNE, PADERBORN’DA SAKSONYA ÖLÜM ACILARI KONUSUNDA GERMEN PAGANİZMİ UYGULAMASINI YASAKLAYAN YÖNETMELİKLER YAYINLADI.

Saksonlar 776 yılında yeniden ayaklanmışlardı ve Kral Charlemagne isyanın sorumlularını cezalandırmak üzere birliklerine bizzat komuta edip ayaklanamayı bastırmıştır. Sakson savaşçı Widukind Danimarka’ya kaçarken Saksonların Danimarka Krallığına sığınmalarını sağlanmak için Kral Sigfried ile bir anlaşma yapmak üzere müzakerelere başlamıştı. Bu anlaşmaya göre Saksonya’dan Danimarka’ya gitme yolu açılmış ve birçok Sakson, Charlemagne’ın Haçlı Seferlerinden kaçmak amacıyla açılan bu yoldan yararlanmıştır. Kral Charlemagne, 777 yılında, Savaşçı Sakson liderlerin teslimiyetini kabul etmek ve vaftizlerini denetlemek üzere yeni kurulan Paderborn yerleşim yerinde bir meclis toplamıştı.

Bu olay ile ilgili kayıtlara göre savaşçı Sakson lider Widukind’in hazır bulunanlar arasında olmadığı ve somut kanıt olmamasına rağmen Widukind’in, muhtemelen Kral Charlemagne güçlerinin 779 yılında Saksonya’ya geri çekilmesine yol açan daha fazla direnişi organize etmek üzere Danimarka’dan döndüğünü belirtiyor. Yazar Roger Collins, Charlemagne’nın karşılaştığı zorluklar hakkında yorumlar yapıyor. Şöyle ki; Lombardlar gibi diğer rakiplerin aksine Saksonları yenmek:

Saksonlara boyun eğdirmede kısmen karşılaşılan sorun, iç bölgelerdeki bataklık arazi ve savaşın gerçekleştiği bölge uç sınırlarında yaşanan zorluklardı. Bu durum, Augustus zamanında Romalıların fetih çabalarını boşa çıkaran bölgeden kaynaklanıyordu. Belki de daha da önemlisi, Saksonların sosyal ve politik örgütlenmesinin doğasıydı. Krallıkları ve merkezi kurumları yoktu. Eresburg gibi Sakson kaleleri dışında büyük yerleşim yerleri yoktu. Sakson temel sosyal birimlerini geniş aileler oluşturuyordu; bu birimler küçük köyler gibi müstahkem çiftlik arazileri işgal ediyorlardı. Bu nedenle, Saksonlar tek bir liderin yenilgisiyle aciz duruma düşmezlerdi ve önemli yerleşim yerlerinin ele geçirilmesi veya imha edilmesi hızlı bir fetih faaliyetine yol açmazdı.

Savaşçı lider Widukind, Saksonları yeniden isyan etmeye yönlendirmiş, Kiliseleri yıkmış ve Frank yerleşim yerlerinde katliam yapmıştı. Kral Charlemagne da başka bir kampanya düzenleyerek 4500 Saksonun idam edildiği Verden Katliamı ile karşılık vermiştier. Daha sonra Paderborn şehrinde Saksonya ile ilgili Yönetmelikler (Saxon Capitularies) yayınladı ve ölüm acısı üzerine dayalı Germen Paganizmi uygulamasına yasaklama getirildi. Yayınlanan Yönetmelikler ve çıkarılan Kararnameler 802/803 yılında Lex Saxonum’un (Sakson Yasaları) çıkarılması için çatışmaların sona erme aşamasına doğru geri alındılar, sonra çııkarılan yasalar önceki fermanlardan çok daha uzlaştıcı nitelikte olmuştur.

Widukind
Widukind
Corradox (CC BY-SA)

Sakson Savaşçı Widukind sadakat yemini etmek ve Hıristiyan vaftizini almak üzere Kral Charlemagne’ın huzuruna çıkmıştı. Daha sonraki süreçte düzenlenen tarihsel kayıtlarda Widukind’in kaybolduğu yazılır. Kral Charlemagne’ın Sakson Savaşlarını sona ermiş olduğunu ve kendisinin galip geldiğini ilan eder. Bazı düzensiz isyanlar ve iç huzursuzluklar kayıtlara geçmesine rağmen sonraki yedi yıl boyunca büyük çaplı başka bir ayaklanma olmadı.

İsyan ve Sürgün

Saksonlar 792 yılında Vestfalya’dan başlayarak yeniden ayaklandılar ancak bu isyanları kısa sürede bastırıldı. Barış dönemi uzun sürmedi, 796 yılında başka bir isyan başlamış ve Kral Charlemagne, isyanı bastırmak üzere, bizzat kendisi birliklerine komutanlık etmiştir. Yazar Collins’in Saksonların teslimiyeti ve sadakat vaatleri konusunda belirtiği üzere “Bu türden aşağılayıcı teslimiyetler yalnızca Kral Charlemagne Frank ordusunun başında bulunduğu sürede etkili olmuştur.” Bunların yanısıra ve Kral Charlemagne güçlerine kişisel olarak komuta etmesine rağmen Sakson isyanı 798 yılında kadar devam etmiştir (veya yeniden başlamıştır).

Kral Charlemagne 798 yılında, Saksonların dışarıdan yardım almasını ve düzenlenen seferlerden kaçmalarını engellemek amacıyla Danimarka’ya giden göç yollarını kapatmış, teslim olmaları ve Hıristiyanlığa geçmeleri için Saksonlar üzerine baskı uygulamasını artırmıştır. Kral Charlemagne, belki de Alcuin’in tavsiyesini göz önüne alarak, 802/803 yılında Sakson Kanunlarını yayınlamadan önce, zorla din değiştirme ve pagan ayinleri konusundaki tutumunda yumuşama yoluna gitmiş ve 797 yılında ölüm cezasını kaldırmıştır. Sakson direnişi daha devam etmesinden dolayı 10.000 Sakson’un Neustriya’ya sürgüne gönderilmesi emrini vermiş ve Saksonların boşaltığı yerlere Frankları iskân ederek Sakson Savaşlarına son vermiştir.

Sonuç

Kral Charlemagne, Konstantin Bağışını reddetmiş gibi görünse de, tıpkı imparator Konstantin’in adını Contantinople (İstanbul) şehrine verdiği gibi – Karlsburg – şehrine adını verme noktasına kadar giderek, Hıristiyanlığı kabul eden ve onaylayan ilk Roma İmparatoru gibi kendi imajını şekillendirmiştir. Kral Charlemagne savunuculuğunu yapan Ortaçağ Hıristiyanlık metinlerine göre, Konstantin gibi Charlemagne’ın da Hıristiyanlığın savunucusu olduğu, Saksonları Mesih’in hasımları olarak yorumlandığı ve Saksonların bu yüzden bedelini adil bir şekilde hayatları ve özerklikleriyle ödeyen “iblisler” olduklarını iddia edilerek bu bağlantı pekiştiriliyordu.

Bununla birlikte, Hıristiyanlık kaynakları bile Kral Charlemagne’ın Saksonlara “demir bir dille” hitap ederek onlara “vaaz verdiği” iddiasında bulunarak onlara karşı yürüttüğü kampanyaların acımasızlığına dikkat çekiyorlar. Yazar Philippe Contamine “doğaüstü bir ceza korkusunun, Tanrı’nın ve onun azizlerin korumasını elde etmek arzusu ile bazen [bu dönem] yöneticilerini total bir yıkım politikasını kısıtlamaya veya yasaklamaya nasıl yönlendirdiğini” belirtiyor. Sakson Savaşları konusunda yapılan açıklamaların hiç biri Kral Charlemagne’ın en azından bu modele bağlı kaldığını, onun zihninde karanlık ve şeytani güçlerin kendisine verdiği destekle savaşan nihai iyinin şampiyonu olduğunu ifade etmiyor.

Sakson Savaşlarında ölü sayısı bilinmiyor ancak Frank yıllıklarına göre 772-782 yılları arası dönemde Saksonlardan en az 10.000 kişi ve 800 yılına kadar olan dönemde, en düşük düzeyde bir tahminle, 4000 kişi daha öldürülmüştür. Saksonların sözde Hıristiyanlığa geçmelerinden sonra bile geleneklerinin büyük bir kısmı – her yıl 25 Aralık tarihi dolayında Yule kutlamaları dâhil – yeni kabul edilen inanç törenlerinin bir parçası olmuştur. Bununla birlikte, Kral Charlemagne’ın yasakladığı inanç sistemiyle şekillenen Sakson sosyal yapıları 804 yılında fiilen sona erdirilmiş ve daha sonraki dönemlerde herhangi bir düzensiz ayaklanma, başka yeni başkaldırılara ilham kaynağını teşkil etmemiştir.

Sorular & Cevaplar

Sakson Savaşları neydi?

Sakson Savaşları, Saksonları zorla Hıristiyanlığa döndürmek isteyen Charlemagne yönetiminde Franklar ile Saksonya’nın Germen pagan halkı arasında 772- 804 yılları arasında geçen bir dizi çatışmalardır.

Sakson Savaşlarının sebebi neydi?

Sakson savaşlarının nedeni, Saksonların günümüz Hollanda’da, Deventer kentinde bir Kilisenin yıkmalarıydı, ancak, Saksonlar o Kiliseye hiç dokunmamış olaslar bile Charlemagne Saksonlara karşı sefer düzenleyeceği anşlaşılıyor.

Kaç Sakson Savaşı oldu?

Charlemagne 722-804 yılları arasında Saksonlara karşı 18 askeri sefer düzenledi.

Sakson Savaşlarını kim kazandı?

Frank Kralı Charlemagne, 10.000 Saksonu sürgüne günderip yerlerine Hiristiyan Frankları iskân ettikten sonra Sakson Savaşlarını kazandı.

Çevirmen Hakkında

Nizamettin Karaben
Tarih; Dinler Tarihi/Teopolitik; Siyasi Tarih; Sosyal Antropoloji; Mitoloji; Dilbilimi; Ekonomi Politik; Edebiyat konuları ilgi alanlarım.

Yazar Hakkında

Joshua J. Mark
Yazar Biyografisi Joshua J. Mark, Dünya Tarihi Ansiklopedisi'nin kurucu ortağı ve İçerik Direktörü'dür. Daha önce Marist College (NY) üniversitesinde tarih, felsefe, edebiyat ve yazı dersleri vermiştir. Yunanistan ve Almanya'da yaşamış ve geniş çapta seyahat etmiştir.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Mark, J. J. (2023, Haziran 16). Sakson Savaşları [Saxon Wars]. (N. Karaben, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-21990/sakson-savaslari/

Chicago Formatı

Mark, Joshua J.. "Sakson Savaşları." tarafından çevrildi Nizamettin Karaben. World History Encyclopedia. Son güncelleme Haziran 16, 2023. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-21990/sakson-savaslari/.

MLA Formatı

Mark, Joshua J.. "Sakson Savaşları." tarafından çevrildi Nizamettin Karaben. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 16 Haz 2023. İnternet. 25 Ara 2024.