Kur'an

Tanım

Sikeena Karmali Ahmed
tarafından yazıldı, Batuhan Aksu tarafından çevrildi
07 Ocak 2025 tarihinde yayınlandı 07 Ocak 2025
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca
Makaleyi Yazdır
Folio from The Blue Qur'an (by Metropolitan Museum of Art, Copyright)
Mavi Kur'an'dan Folyo
Metropolitan Museum of Art (Copyright)

Yedinci yüzyılda vahyedilen Kur'an (ayrıca Kur'ân veya Kuran olarak yazılır), Yahudiliğin mukaddes kitabı Tevrat ve Hristiyanlığın mukaddes kitabı Yeni Ahit ile beraber İbrahimî dinlerin geleneğini takip eden İslam dininin mukaddes kitabıdır.

Cambridge Üniversitesi'nde daha önce Sir Thomas Adams Arapça Profesörü olan ve şu anda Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde Arap ve İslam Çalışmaları Şeyh Zayed Kürsüsü'nü idare eden Filistinli tarihçi Tarif Halidi şöyle diyor:

Kuran, büyük bir dini medeniyetin ve büyük bir dünya dilinin mihver metnidir. Hem İslam medeniyeti hem de Arap dili için Kuran, tarihteki birkaç metne bahşedilen bir otorite kesinliğini takdis eder.

(Khalidi, ix)

Vahiy

İnanan Müslümanlar için Kur'an, takribi 610'dan 632'ye kadar 22 yıllık bir müddet boyunca Hazreti Muhammed'e (ayrıca Hz. Muhammed olarak yazılır, takribi 570 - 632) Arapça vahyedilen Tanrı kelamının ayetlerini ihtiva eder. Kur'an kelimesi, okumak veya ezberden okumak manasına gelen Arapça qara'a fiilinden türemiştir. Hz. Muhammed'e bir mağarada manevi bir inzivadayken vahyedilen ilk Sure (Kısım) şuydu:

Rahmân ve Rahîm olan

Allah'ın adıyla!

Yaratan Rabbinin adıyla oku!

O, insanı bir embriyodan yarattı.

Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.

O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.

İnsana bilmediği şeyleri öğretti.

96. Sure, Alak, 1-5. Âyetler (Halidi meali, 515)

İslam mirasının geleneğindeki temel metinler, sünneti oluşturan sözler, hadis (rivayetler) ve hikayeler, Peygamber'in hayatının kaydı, Kuran'ın Peygamber'e Kadir Gecesi, umumiyetle Müslümanlar için mukaddes olan Ramazan ayının 23. veya 27. gecesine atfedilen Kadir Gecesi (Leylet'ü-l Kadr)'nde vahyedilme hadisesini anlatır. 610 yılında, 40 yaşındayken, Hz. Muhammed Hira Dağı'ndaki mağarada inzivadayken, kendisine melek Cebrail yaklaştı ve ona "Oku!" diye emretti. Hz. Muhammed, kendisine üçüncü defa emredilene kadar konuşamadı ve sonra yukarıdaki 96. sureyi (kısım) okudu. Bu karşılaşmadan rahatsız olan Hz. Muhammed, titremesine mani olmak için onu bir cübbeye saran zevcesi Hz. Hatice'yi aramaya koyuldu.

Folio from Nurse's Qur'an (Mushaf al-Hadina)
Hemşirenin Kur'an'ından Folyo (Mushaf el-Hadina)
Metropolitan Museum of Art (Copyright)

Mamafih, daha sonra kendisine 74. surenin vahyedilmesi üzerine ayağa kalkıp mesajını tebliğ etmesi emredildi:

Rahmân ve Rahîm olan

Allah'ın adıyla!

Ey elbisesine bürünen:

Kalk artık uyar!

Sadece Rabbini yücelt!

Elbiseni temizle!

Ve Pislikten sakın!

Ve yaptığını çok görerek başa kakma! Rabbin için sabret!

Sure (Kısım) 74, Müddesir, Âyetler 1-7 (Halidi terc, 486)

Kur’an’ın Birleştirilmesi

Peygamber'in hayatı boyunca, kuzeni Hz. Ali (bin Ebu Talib) başta olmak üzere yakın arkadaşlarından birçoğu, onun okuduğu ayetleri yazmak için çaba sarf etti. Lakin 7. yüzyılda Mekke cemiyetinin edebi kültürü, yazılı olmaktan ziyade şifahiydi ve buna bağlı olarak, yeni Müslüman cemaati (ümmet) arasında Kur'an ayetlerinin iletimi, okuma ve konuşma yoluyla yapılıyordu. Hz. Muhammed'in ölümünden yaklaşık 18 yıl sonra 650 senesi civarında Kur'an ayetleri, üçüncü Müslüman halife Hz. Osman (bin Affan) (takribi 573-656) tarafından toplanıp kitabın şu anki şekline getirildi.

The Five Pillars of Islam (Arkan al-Islam)
İslam'ın Beş Şartı (Erkân-ı İslam)
Simeon Netchev (CC BY-NC-ND)

Hz. Muhammed'in ölümünün hemen ardından, Peygamber'in otoritesinin doğru bir şekilde tayin edilen varisi hususunda bir ayrılık yaşandı. Bugün Müslüman dünyasının ekseriyetini oluşturan Sünni Müslümanlar için bu, İslam'a ilk dönenlerden biri ve Peygamber'in yakın arkadaşı olan Hazreti Ebu Bekir'di (takribi 570-674). Şii Müslümanlar içinse Ali bin Ebu Talib, ki Hz. Peygamber'in amcaoğlu ve aynı zamanda kızı Hz. Fatıma'nın kocasıdır. Hazreti Fatıma, Peygamber'in ilk eşi Hz. Hatice'den olan hayatta kalan tek çocuğudur ve aynı zamanda ondan olan torunlarının babasıdır. Hazreti Ali ayrıca Hz. Hatice'den sonra İslam'ı kabul eden ve Hz. Muhammed'in peygamberliğini tanıyan ilk kişiydi.

Hz. Muhammed zamanında Mekke CEMİYETİ şaİr-krallardan oluşan bİR TOPLUMDU.

Peygamber'in vefatından sonra, Hz. Ebu Bekir Kuran ayetlerini yazmak için hemen gayret sarf etti. Şii tarihçilere göre, ilk Şii imam veya Peygamber'in otoritesinin varisi ve dördüncü Sünni halife veya İslam cemiyetinin dini-politik imparatoru olan Hz. Ali, Kuran ayetlerini kaydeden ve bunları Ali'nin Mushafı olarak bilinen bir kodekste toplayan en eski yazıcılardan biriydi. Mushaf, Kuran vahiylerini bir araya getirerek, bunları vahiy tarihlerine göre kronolojik olarak tertipledi.

Ancak Ali'nin el yazması, erken dönem Sünni ve Şii toplulukları arasındaki çekişme sebebiyle beyan edildiğine göre siyasi nedenlerle Halife Osman tarafından reddedildi. Bunun yerine Osman, Fatiha'dan sonraki ayetleri sure uzunluğuna göre, en uzundan en kısaya doğru düzenleyerek Kur'an'ı derledi ve bugün sahip olduğumuz Kur'an ortaya çıktı. Kur'an, 28 harften oluşan Arapça dilinde yazılmış ilk kitaptır. Bu alfabe, daha sonra i'cam (yukarıda ve aşağıda noktalar) ve yine resmin üstünde ve altında tatbik edilen hareke (kısa ünlüler) ile daha da tefrik edilen 18 resm (şekil) kullanılarak yazılır. Kur'an ayetlerinin ilk yazılı metinleri, daha sonraki daha köşeli ve geometrik kufi yazısından önce gelen hicaz adı verilen eğik bir yazı kullandı. Genelde bu metinlerde i'cam ve hareke eksikti ve bu, Kur'an'ın yazılı bir kaydı olmaktan çok, ayetlere zaten aşina olan okuyucular için bir hafıza yardımcısı olarak hizmet ediyordu. Osman'ın Kur'an'ı, i'cam ve harekeleri bir araya getiren ilk eserlerden biri olup, ayetlerin şifahi okunuşunu hiç duymamış olan bir kişinin dahi okuyabileceği bir kitap meydana getirmiştir.

18th-century Mughal Miniature Quran
18. yüzyıl Babür Minyatür Kuran'ı
Victoria & Albert Museum (Copyright)

Profesör Azim Nanji, Penguin İslam Sözlüğü'nde şöyle diyor:

…mukaddes metni ihlal etme riskinden kaçınmak ve muhtevasıyla alakalı farklılıkların meydana çıkmasına mani olmak için sabit bir yazılı versiyon oluşturmak mühimdi. Önceki sistemleştirme ve düzenleme temelinde, yazılı bir metin derlendi ve kopyaları büyüyen Müslüman dünyasının bütün bölgelerine gönderildi. Dolayısıyla Müslümanlar için Kur'an metni on dört asırdır değişmeden varlığını sürdürdü ve Peygamber'e vahyedilen bütün mesajı ihtiva edildiğine inanılıyor.

(Nanji, 150)

Bugün bildiğimiz şekliyle Kur'an 114 sure veya kısımdan oluşur. Sureler arasında ayet sayısı büyük ölçüde değişir. Sureler ayrıca Peygamber'e Mekke'de (610-622) veya Medine'de (622-632) vahyedildiği şeklinde kataloglanmıştır. Bu sebeple, bazı kronolojik bilgiler hala korunmaktadır. 9. bölüm hariç her kısım besmele ile başlar:

Rahmân,

Ve Rahîm olan,

Allah'ın adıyla!

(Khalidi, 3)

KUR’AN’IN DİLİ METAFOR VE ALEGORİ İLE DOLUDUR, DİDAKTİK OLMAKTAN ÇOK LİRİK VE ​​POETİKTİR VE BU SEBEPLE ÇOK SEVİYELİ OKUMA VE YORUMLAMAYA AÇIKTIR.

"Hakk'ın Kelâmı"

Hz. Muhammed zamanında Mekke cemaati şair-krallar cemiyetiydi. Genelde Mekke'yi idare edecek ve kazançlı ticaret yollarını kontrol edecek kabile bir şiir müsabakası ile belirlenirdi. Lakin, Arabistan nüfusunun büyük bir kısmı okuma yazma bilmiyordu, bu nedenle edebi kültür şifahiydi. Peygamberlerini mucizelerle özdeşleştirerek tanımlama geleneğine uygun olarak - Hz. Musa için Kızıldeniz'in yarılması, Hz. İsa için bakireden doğuşu ve yeniden dirilişi - Hz. Muhammed'in mucizesi, iddiaya göre okuma yazma bilmeyen bir adamın Mekke sokaklarında durup Mekkelilerin daha önce duydukları her şeyi çok aşan şiirler okumasıydı. Bu onları durdurdu ve aksi takdirde alay edecekleri bir adamı dinlemeye zorladı.

Muhammed Esed (1900-1992) Ukrayna'nın Lviv şehrinde Yahudi Haham-din adamlarından oluşan bir ailenin çocuğu olarak Leopold Weiss adıyla doğdu. 1926'da Orta Doğu'yu ziyaret ederken İslam'a geçti ve İslam'ın en ünlü entelektüellerinden biri oldu. Kuran'ın Mesajı başlıklı Kuran mealinin girişinde şöyle yazdı:

...diğer kitaplardan farklı olarak, Kuran'ın manası ve linguistik sunumu sarsılmaz bir salon oluşturur. Tek tek kelimelerin, cümlelerin konumu, ifadelerinin ritmi ve sesi ve bunların inşası, metaforların neredeyse fark edilmeden pragmatik bir ifadeye dönüşme şekli, akustik vurgunun sadece retorik hizmetinde değil, aynı zamanda boşaltma vasıtası olarak kullanılması, söylenmeyen lakin açıkça ima edilen fikirler, bütün bunlar Kuran'ı tercüme edilemez hale getirir, bu daha önceki tercümanlar ve bütün Arap bilginleri tarafından işaret edilen bir hakikattir.

(Asad, iii)

Birçok kişi Kuran'ın mucizesinin okunmasında ve dinlenmesinde yattığına inanır. Dilinin ve ritminin lirik ahengi, Arap dilini anlayıp anlamadıklarına bakılmaksızın dinleyiciyi harekete geçiren müzikal bir akis taşır. Tarif Halidi'nin dediği gibi, "Okunduğunda, yaygın Müslüman görüşünün pişmanlık ve teselli gözyaşlarına veya korku ve titreme titremelerine neden olabilecek bir sesle akar." (Halidi, ix) Müslümanlar bugün, tıpkı Peygamber zamanında olduğu gibi, umumiyetle bir Kuran ayetinin okunmasını dinlemek, manevi bereketini almak ve ardından anlamını münakaşa ve müzakere etmek için bir araya gelirler.

Linguistik olarak, Kur'an dili, Arap dili ve edebiyatı için dil bilgisi, üslup, kullanım, sözdizimi ve ritim açısından mükemmelliğin timsali haline geldi. Orta Doğu'daki Hıristiyan rahipler, bilhassa Cizvitler, Arap dili ve tercümesinde muvaffak olabilmek için Kur'an'ı incelediler. Modern çağda bile, ünlü Arap Hıristiyan bilginleri Kur'an linguistiği çalışmasında muvaffak olup Araplar için öğretmen ve akıl hocası oldular. Bunlar arasında Lübnanlı bilginler Nasif Yaziji (1800-1871), Butrus (Peter) al-Bustani (1819-1883), şair Maroun Aboud (1886-1962) ve dilbilimci Emile Badi Yaqoub (Emile B. Jacob) (1950-) yer almaktadır.

Tefsir (Meal & Yorum)

Müslümanlarca "Hakk'ın Kelâmı" olarak kabul edilen Kur'an metni, hem İslami hem de İslami olmayan şümullu bir ilmi çalışma, yakın okuma, tefsir ve yorum topluluğu oluşturmuştur. Kur'an'ın yakın okuması, meali ve yorumu bilimi ile çalışması tefsir (Arapça açıklamak veya izah etmek manasına gelen fassara kelimesinden) olarak adlandırılır. Meydana gelen tefsir bilimi, Kur'an'ın yorumlanması ve anlaşılmasının muhtevası ile kapsamı açısından oldukça çeşitlidir.

Al-Wajiz Commentary Folio
Al-Wajiz Tefsir Foliosu
Victoria & Albert Museum (Copyright)

Tefsir ve Kur'an meâlinin uzun tarihinde, İran asıllı Amerikalı psikolog ve sufi alimi Laleh Bakhtiar (1938-2020) 2007'de linguistik tutarlılığa ve cinsiyetsiz okumaya olan bağlılığıyla öne çıkan Yüce Kur'an adlı bir meâl üretti. Kur'an'ın Arapçanın çok sesliliğini İngilizceye aktarmaya çalışan Bakhtiar, "şeklî eşdeğer" adı verilen Kral James meal usulünü benimsedi. Onun ifadesiyle, "... bu en objektif meal türüdür zira her seferinde [geçtiğinde] aynı kelimeyi kullanırsınız..." (Karmali, 50). Kur'an'ı mealen çeviren birkaç Kuzey Amerikalı kadından biri olan Bakhtiar, İngilizce versiyonunda Arapça Kur'an'ın cinsiyetsiz ve kapsayıcı dilini yeniden üretmeyi de hedefliyor. Mesela, Kur'an'da insanlığa hitap etmek için kullanılan Arapça kelime al-insān'dır. Şimdi, Arapçanın kelimeleri için eril, dişil ve nötr olmak üzere üç cinsiyet sınıfı vardır. Lakin, al-insān için kullanılan alışılmış İngilizce karşılığı olan humanity – bu cinsiyet objektifliğini aksettirmiyor, bu yüzden Bakhtiar bunu “humankind” olarak tercüme ediyor. Ayrıca, umumiyetle “inanmayanlar” veya “kafirler” olarak çevrilen al-kāfirūn (sura 109) kelimesi, kendisi tarafından “nankör” olarak çevriliyor.

Bazı İslami düşünce ekolleri, bilhassa Şii ve Sufi mistik gelenekleri, Kuran'a dahili ve harici bir mana atfederler. Yani, Kuran'ın açık linguistik anlamının ötesinde gizli veya ezoterik bir anlayışın yattığına inanırlar. Kuran'ın dahili anlamının bu yorumuna tev'il denir.

Hat ve Kitap Sanatları

İslam sanatı birçok açıdan ikonoklasttır; yani Hristiyan sanatının Meryem Ana veya İsa Mesih'in heykelinde veya resminde tatbik ettiği cinste ikonografiyi ihtiva etmez. Dini sanat umumiyetle peygamberinin müteallik mucizesinden ilham alır. Bu sebeple İslam sanatı, Kuran dilinin linguistik ve müzikal ihtişamını yazılı şekilde yakalama "estetik dürtüsü" (Nanji, 150) ile tanımlanır. Kuran ayetleri, Kuran'ın okunması, tilaveti ve incelenmesine verilen aynı titizlik ve saygıyla kopyalanır. Yazılı kelimenin ustalığı, tezhip ve tezyinle birleşince, mukaddes sanatın en değerli ve kıymetli nesnelerinden bazıları arasında yer alan Kuran kopyaları yapılmıştır. Kuran'ın birçok meşhur ve ünlü kopyası dünyanın dört bir yanındaki müzelerde bulunabilir.

Talismanic Shirt with Qur'anic Verses
Kuran Ayetleri ile Tılsımlı Gömlek
Victoria & Albert Museum (Copyright)

Şifa ve Koruyucu Güçler

Birçok Müslüman, Kuran ayetlerinin şifa verici veya koruyucu hususiyetlere sahip olduğuna inanır. Ortaçağda Kuran ayetleri hastaların evlerinde, hastanelerde ve doğumlar ile ölümlerde okunurdu. Kuran'dan alıntılar, besmele veya Bakara Suresi'nden Ayet el-Kürsi gibi ayetler günlük nesnelere -bilhassa mücevherlere- yazılır ve tılsımlı hususiyetler taşıdığına inanılır. Kuran ayetlerini okumak, ilahi olana yalvarmanın bir yolu olarak anlaşılır. Müslüman ülkelerde, çocuklar bazen Kuran'ı ezbere okumayı öğrenmeleri için mahalli camilere gönderilir. Bütün Kuran'ı ezberleyen birine hafız denir.

Sorular & Cevaplar

Kur'an'ın esas mevzusu nedir?

Müslümanlar için Kuran, baş melek Cebrail tarafından Arap dilinde Hz. Muhammed'e vahyedilen Tanrı'nın mukaddes kelamıdır. İslam inancının temellerini, tevhid, doğru davranış, düzenli dua, sadaka, ahiret, içtimai ananeler, izdivaç ve aile dahil ortaya koyan ve açıklayan ayetler ihtiva eder.

Kuran-ı Kerim İncil'den neden farklıdır?

Kuran ve İslam inancı, kendisini İncil veya Hristiyanlıktan farklılaştırmaz. Aksine, Tevrat ve Yahudiliği, İncil ve Hristiyanlığı kapsayan İbrahimî gelenekte Tanrı'nın son mesajı olarak anlaşılır. Kuran, İncil'e insanlığa gönderilen önceki bir mesaj olarak atıfta bulunur ve Hazreti İsa'yı önceki bir peygamber olarak tasvir eder.

Kur'an Hz. İsa'dan bahsediliyor mu?

Hz. İsa, Kur'an boyunca Arapça adı İsa ile anılır. Tanrı'nın vahiy şeklindeki mesajıyla ve Tanrı'nın ruhu ve kelamıyla vazifelendirilen başlıca peygamberlerden biri olarak tasvir edilir. Hz. Meryem'e doğumu mucizevi olarak görülür ve mucizeleri ve vaazları kıssalarda anlatılır. Kur'an'da Meryem'e ve İsa'nın mucizevi doğumuna adanmış bütün bir sure (kısım) vardır.

Kur'an'ı kim yazdı?

Müslümanlar için Kur'an, baş melek Cebrail tarafından Arap dilinde Hazreti Muhammed'e vahyedilen Tanrı'nın mukaddes kelamıdır. Kuran'ın mesajı başlangıçta şifahi olarak okunarak yayılmıştır. Peygamber'in ölümünden yaklaşık 18 yıl sonra, takriben 650 yılında, Kur'an ayetleri üçüncü Müslüman Halife Osman bin Affan tarafından toplanmış, yazılmış ve kitabın şu anki şekline getirilmiştir.

Bibliografya

Dünya Tarihi Ansiklopedisi bir Amazon İştirakidir ve uygun kitap satın alımlarından komisyon kazanır.

Çevirmen Hakkında

Batuhan Aksu
Batuhan, Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek lisans tarih öğrencisi. Erasmus programına katılarak Manchester Üniversitesi'nde aynı bölümde okudu. Edebiyat ve felsefe okumalarından da büyük bir keyif alıyor.

Yazar Hakkında

Sikeena Karmali Ahmed
Sikeena Karmali Ahmed is a novelist, poet and playwright as well as a human rights advocate, historian and cultural critic. Sikeena is currently a doctoral research student in the history of intellectual thought at The Warburg Institute in London.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Ahmed, S. K. (2025, Ocak 07). Kur'an [Quran]. (B. Aksu, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-732/kuran/

Chicago Formatı

Ahmed, Sikeena Karmali. "Kur'an." tarafından çevrildi Batuhan Aksu. World History Encyclopedia. Son güncelleme Ocak 07, 2025. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-732/kuran/.

MLA Formatı

Ahmed, Sikeena Karmali. "Kur'an." tarafından çevrildi Batuhan Aksu. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 07 Oca 2025. İnternet. 25 Mar 2025.