Batı geleneğinde, İncil'deki birçok tabir ve terim alegori, mecaz, deyim olarak veya sadece bilinen bir kişinin ya da olayın özelliklerini tanımlamak için kullanılır. Bunlar günlük yaşam olaylarının tanımları ve edebiyatın temel bir unsuru haline gelmişlerdir. İşte popüler örneklerin bir listesi.
Işık Var Olsun
Ve Tanrı "Işık olsun" diye buyurdu ve ışık var oldu. (Yaratılış 1:3)
Bu tabir çoğunlukla keşif, anlayış veya aydınlanmanın açıklanmasında kullanılır. Aynı zamanda "gerçeklerin bilinmesine izin ver" anlamında da kullanılır.
Yasak Meyve
Ona, "Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin" diye buyurdu, "Ama iyiyle kötüyü
bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün." (Yaratılış 2:16-17)
'Yasak meyve' çok arzulanan ama yasak olan bir şeydir. Bu anlamda olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Gözden Düşmek
Bu tabir, Yaratılış 3.bölümde anlatılan Âdem ve Havva'nın itaatsizliğinin öyküsünden gelir, bu da onların Cennet Bahçesi'ndeki ölümsüzlükten ölümlülüğe düşmesiyle sonuçlanır. Havari Pavlus' un mektuplarında da tekrarlanır:
Yasa aracılığıyla aklanmaya çalışan sizler Mesih’ten ayrıldınız, Tanrı’nın lütfundan uzak düştünüz. (Galatyalılar 5:4)
Çoğunlukla, zor zamanlar geçiren veya sosyal aforoza maruz kalan yüksek statülü bir bireyi tanımlamak için kullanılır.
Alnının Teriyle & Küller Küllere, Tozlar Tozlara
Ademin cezasının bir kısmı, her zaman bir zorluk olacak toprağı işlemekti.
Toprağa dönünceye dek Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve yine toprağa döneceksin. (Yaratılış 3:19)
Çoğu zaman cenaze törenlerinin bir parçası olan “küller küllere” tabiri yaşam döngüsü anlamındadır.
Kardeşimin Bekçisi
RAB Kabil’e, “Kardeşin Habil nerede?” diye sordu. Kabil, “Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?” diye karşılık verdi. (Yaratılış 4:9)
Bu, kastedilen cevabın evet olduğu Kabil ve Habil hikayesinden retorik bir sorudur. Başkalarına karşı davranışlarımızdan sorumluyuz.
Metuşelah Kadar Yaşlı
Metuşelah 969 yıl yaşadı. Yaratılış’ın soy kütüklerinde, tanrının insanların yaşını 120 yılla sınırlamadan önce atalarının uzun bir ömre sahip olduğu anlaşılabilir. Metuşelah kadar yaşlı olmak çok yaşlı olmaktır.
Ateş ve Kükürt
Tanrı'nın, günahları için Sodom ve Gomora şehirlerinin üzerine yağdırdığı şeydir. Ölü Deniz bölgesindeki manzaranın sanki Tanrı tarafından yok edilmiş gibi görünmesinin sembolüdür ve yaklaşan felaket için bir metafor olarak kullanılır.
Süt ve Bal Ülkesi
Bu, İbrahim'e vaat edilen Kenan ülkesinin tanımı ve Yahudilere sadakatleri için devam eden bir vaattir.
Kulak ver, ey İsrail! Söz dinleyin ki, üzerinize iyilik gelsin, atalarınızın Tanrısı RAB’bin size verdiği söz uyarınca süt ve bal akan ülkede bol bol çoğalasınız. (Yasanın Tekrarı 6:3)
Süt ve bal, sığırlar için iyi otlatmaya ve eski şeker kaynağına atıfta bulunur.
Altın Buzağı
Musa, Sina Dağı'nda on emri alırken, halk, Harun'u Mısır'dan ayrılırken yağmaladıkları altından bir buzağı yapmaya ikna etti. Altın buzağı hem putperestliği (sahte tapınma) hem de altın sevgisini temsil eder hale geldi.
Ey İsrailliler, sizi Mısır’dan çıkaran Tanrınız
budur! (Mısırdan Çıkış 32:4)
Göze Göz, Dişe Diş
Bu ifade, geleneğe misilleme yasası olan Talion Yasası olarak geldiği için genellikle yanlış anlaşılır.
Kim komşusunu yaralarsa, kendisine de aynı şey yapılacaktır. 20 Kırığa karşılık kırık, göze göz, dişe diş olmak üzere, ona ne yaptıysa kendisine de aynı şey yapılacaktır. (Levililer 24:19-20)
Ancak bu tabir tam anlamıyla anlaşılamadı. Matta İncili'nde, Dağdaki Vaaz sırasında İsa tarafından tekrarlandı:
"Göze göz, dişe diş" dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. (Matta 5:38-39)
Bu durumda vaazdan alınacak ders, davalarda ödeşme aramak değildi; İsa döndüğünde, tüm zarar veya adaletsizlik iddiaları Tanrı tarafından düzeltilecekti.
Cennetten Man ve İnsan Yalnız Ekmekle Yaşamaz (Kudret Helvası)
Çöl yıllarında, Tanrı İsraillilerin hayatta kalmasına yardım etmek için sık sık yiyecek gönderdi. Man, sabah çiyiyle birlikte bitkilerde görünen gofret benzeri bir maddeydi. Cennetten gelen Man, ilahi bir müdahaleyi veya Tanrı'dan çalışmadan kazanılmış bir hediyeyi gösterir.
Tanrı, İsraillilere yaşamın yalnızca hayatta kalmaktan daha fazlası olduğunu ve ruhun da beslenmesi gerektiğini hatırlattı:
Sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. Sonra sizin de atalarınızın da bilmediği man ile sizi doyurdu.
İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, RAB’bin ağzından çıkan her sözle yaşadığını size öğretmek için yaptı bunu. (Yasanın Tekrarı 8:3)
Butabir, İblis tarafından taşları ekmeğe dönüştürmek için ayartıldığında İsa Mesih tarafından tekrarlandı:
İsa ona şu karşılığı verdi:"İnsan yalnız ekmekle yaşamaz, Tanrı’nın ağzından çıkan her sözle yaşar." diye yazılmıştır. (Matta 4:4)
Günah Keçisi
Birinin hataları için başkasını suçlama sürecidir. Günah keçisi ritüeli baş rahip tarafından gerçekleştirilirdi. İki keçi seçilirdi; biri katledilirdi, diğeride yabana gönderilirdi. Bu, insanların keçi tarafından şeytan Azazel'e taşınan günahları için toplu bir kefaret olarak yapılırdı.
Gönlüne Göre Bir Adam
İsrail'in ilk kralı Saul'un kötü bir kral olduğu ortaya çıktı. Tanrı, Kral Saul’un yerine Davut’un olması için onu Samuel’e meshettirdi.
Ama artık krallığın sürmeyecek. RAB kendi gönlüne uygun birini arayıp onu kendi halkına önder olarak atamaya kararlı. Çünkü sen RAB’bin buyruğunu tutmadın. (1.Samuel 13:14)
Aynı görüşleri veya ilgi alanlarını paylaşan, aynı ruha sahip biri anlamına gelmektedir.
Ne Hale Düşmek
Kral Saul ve oğlu Yonatan Filistlilere karşı bir savaşta öldürüldüler. Bu tabir, yüksek mertebeye ulaşanların bile kadere (ya da Tanrı'nın iradesine) tabi olduğuna dair bir ağıtın parçasıdır.
Birinin Ağzından Konuşmak
Yoav'ın, Davut'un oğlu Abşalom'un isyanını Davut'un dikkatine sunma girişimidir. Bir dul bulur ve ona arazi tazminatı kaybı hakkında bir hikâye uydurmasını söyler."Sonra kadına neler söyleyeceğini bildirdi."(2.Samuel 14:3)Bu tabir bir konu ya da kişiye ilişkin kötü niyetli bir propagandasını yaptırmak anlamına gelir.
Kilden Ayaklar
Ey kral, düşünde önünde duran büyük bir heykel gördün. Çok büyük ve olağanüstü parlaktı, görünüşü ürkütücüydü. Başı saf altından, göğsüyle kolları gümüşten, Karnıyla kalçaları tunçtan, bacakları demirden, ayaklarının bir kesimi demirden, bir kesimi kildendi. (Daniel 2:31-33)
'Kilden ayaklar', bir kişide varolan tüm yapıyı devirebilecek karakter kusuru veya zayıflığı ifade eder.
Duvardaki Yazı
Ansızın bir insan elinin parmakları belirdi, kandilliğin yanındaki saray duvarının sıvası üzerine yazmaya başladı. Kral yazan eli gördü, aklından geçenler onu ürküttü, benzi soldu; eli ayağı tutmaz oldu, dizlerinin bağı çözüldü. (Daniel 5:5-6)
Duvardaki yazı, yalnızca anlamını kişi anlayabiliyorsa, yakın bir tehlikenin göstergesidir.
İzebel & Delilah
İzebel, Kuzey İsrail kralı Ahav'ın düşüşünden sorumluydu. İlyas peygambere karşı çıktı.
Nevat oğlu Yarovam’ın günahlarını izlemek
yetmezmiş gibi, bir de Sayda Kralı Etbaal’ın kızı İzebel’le evlendi. Gidip Baal’a hizmet ederek ona taptı. (1.Krallar 16:31)
Delilah, Şimşon'un metresiydi ve onun Filistinliler tarafından yakalanmasını sağladı (Hâkimler 13-16). Her iki isim de fahişeler ve ahlaksız kadınlarla eş anlamlı hale geldi. Ancak Mukaddes Kitapta cinsel ahlaksızlıklarından değil, putperestliklerinden dolayı suçlu bulunmuşlardır.
Bir Deri Bir Kemiğe Dönmek
Eyüp kitabında, Eyüp Tanrı'ya olan sadakatinin bir testi olarak hunharca acı çekmiştir.
Bir deri bir kemiğe döndüm,Ölümün eşiğine geldim.(Eyüp 19:20)
'Deri ve kemikler' hayatın yalın temellerini ifade ederken, ölümün eşiği' birşeylerin gerçekleşmesi için gereken zamanın daralması anlamına gelir.
Tanrının Terazisi
Eyüp'ün arkadaşları çektiği acının hesabını vermek için günah işlemiş olması gerektiğini iddia ettiğinde, Eyüp cevap verdi:
Tanrı beni doğru terazide tartsın ki, suçsuz olduğumu bilsin. (Eyüp 31:6)
Bu tabir, iki karşıt görüşe eşit derecede önem vermek anlamına gelmektedir. "Terazide tartıldın ve eksik bulundun." (Daniel 5:27)
Toprak Olmak
Çöl kabileleri diz çöksün önünde, Düşmanları toz yalasın. (Mezmurlar 72:9)
Ölmek anlamına gelmektedir.
Yetmediği Yer
Bitkin bir durum ya da umutsuzluk hali.
Sarhoş gibi sallanıp sendelediler, Ustalıkları işe yaramadı. (Mezmurlar 107:27)
Kızını Dövmeyen Dizini Döver (Dayak Cennetten Çıkmadır)
Oğlundan değneği esirgeyen, onu sevmiyor demektir. Seven baba özenle terbiye eder. (Süleymanın Özdeyişleri 13:24)
Çocuklar ancak disiplin yoluyla öğrenirler.
Fazla Özgüven Başarısızlık Getirir
Gururun ardından yıkım, kibirli ruhun ardından da düşüş gelir. (Süleymanın Özdeyişleri 16:18)
Kendisi ile çok fazla gurur duyan veya kendine çok güvenen, hatalara ve hatta felakete yol açabilir.
Aynı Tas Aynı Hamam
Bu tabir hayatın monotonluğuna uyarlandığında, hayattaki aksaklıkların bizi geri bırakmaması gerektiği fikrini de yansıtır.
Önce ne olduysa, yine olacak. Önce ne yapıldıysa, yine yapılacak. Güneşin altında yeni bir şey yok. (Vaiz 1:9)
Anlam Bağlamda Kurulur
Olan her şeyin bir doğru zamanı vardır; bağlam, olayları perspektif içinde tutmaya yardımcı olabilir.
Her şeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır. (Vaiz 3:1)
Yiyin, İçin, Eğlenin
Şimdi hayatın tadını çıkarın. Metinden çıkan sonuç, hepimizin nasıl olsa öleceğimizdir.
Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrı’nın güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur. (Vaiz 8:15)
Sinek Küçüktür Mide Bulandırır
Bir kusur ya da eksiklik kişinin statüsünü ve duruşunu düşürebilir.
Ölü sinekler attarın ıtırını kokutur. Biraz aptallık da bilgeliği ve saygınlığı bastırır. (Vaiz 10:1)
Devede Kulak
RAB için uluslar kovada bir damla su, Terazideki toz zerreciği gibidir. Adaları ince toz gibi tartar. (Yeşeya 40:15)
Birşeyin olayda çok az veya hiç önemli olmadığını gösterir.
Kötülere Esenlik Yoktur
Kötüler şimdi başarılı olabilse de, sonunda Tanrı'nın adaletinin onları yargılayacağının bir göstergesi.
“Kötülere esenlik yoktur” diyor RAB. (Yeşeya 48:22)
Kesime Götürülen Kuzu
Bu tabir, Yeşaya'nın acı çeken hizmetkar pasajlarındandır ve Nasıralı İsa'nın yargılanması ve çarmıha gerilmesinin hikayesini anlatan müjdelerde kullanılır. Genellikle bir masumun kendine ne olacağı hakkında hiçbir fikri olmadığı anlamında kullanılır.
O baskı görüp eziyet çektiyse de Ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, Kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi Açmadı ağzını. (Yeşeya 53:7)
Ateşle Vaftiz
Birşeyin zorluğuna, ilk deneyimine atıfta bulunur.
Yahya ise hepsine şöyle yanıt verdi: “Ben sizi suyla vaftiz ediyorum, ama benden daha güçlü Olan geliyor. Ben O’nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim. O sizi Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek. (Luka 3:16)
İbreti Alem
Sert bir ceza uyarısı. Bu, Salome'nin Herod Antipas'ın konuklarına dans hediyesi olarak ricasıydı.
Kız hemen koşup kralın yanına girdi, “Vaftizci Yahya’nın başını bir tepsi üzerinde hemen bana vermeni istiyorum” diyerek dileğini açıkladı. (Markos 6:25)
Elinden Gelenin Fazlasını Yapmak
Sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün. (Matta 5:41)
Bu tabir Roma yasalarında, sivillerin bir lejyoner ekipmanını bir mil mesafeye kadar taşımak zorunda kalabileceğine dair bir göndermedir. İstenilenin ya da gerekli olanın ötesine geçmeniz gerektiği anlamındadır.
Eşek Hoş Laftan Ne Anlar
Kutsal olanı köpeklere vermeyin. İncilerinizi domuzların önüne atmayın. Yoksa bunları ayaklarıyla çiğnedikten sonra dönüp sizi parçalayabilirler. (Matta 7:6)
'Domuzların önüne inci atmak', kıymetini bilmeyen birine değerli veya yararlı bir şey sağlamaktır.
Koyun Postun Bürünmüş Kurt
Genellikle zararsız görünenlere güvenilemez.
Sahte peygamberlerden sakının! Onlar size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır. (Matta 7:15)
Kendi İçinde Bölünmüş Bir Ev Ayakta Kalamaz
Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: “Kendi içinde bölünen ülke yıkılır. Kendi içinde bölünen kent ya da ev ayakta kalamaz.
(Matta 12:25)
Bir gruptaki anlaşmazlıklar onun çöküşüne yol açacaktır. Bu söz, 1858'de Abraham Lincoln tarafından mükemmel bir kölelik karşıtı konuşmada kullanıldı.
Kılavuzu Karga Olanın
İsa şu karşılığı verdi: “Göksel Babam’ın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir. Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer.” (Matta 15:13-14)
Cahillere değil, doğruyu bilenlere inanıp güven.
Dağları Yerinden Oynatmak
İnancın her şeyi yenebileceğine dair bir öğreti.
İsa, “İmanınız kıt olduğu için” karşılığını verdi. “Size doğrusunu söyleyeyim, bir hardal tanesi kadar imanınız olsa şu dağa, ‘Buradan şuraya göç’ derseniz, göçer; sizin için imkânsız bir şey olmayacaktır.” (Matta 17:20)
Son Anda
Matta 20'deki Kiracılar Meselinde, çağrıya kulak veren işçiler, daha önce orada olanlar kadar maaş alıyorlardı. Bu ifade, on birinci saatte bile tövbe ederse kurtuluşun mümkün olduğu anlamına geliyordu.
Ölüm Öpücüğü
Genellikle felakete veya başarısızlığa yol açan son eylem anlamında ironi olarak kullanılır.
İsa’ya ihanet eden Yahuda, “Kimi öpersem, İsa O’dur, O’nu tutuklayın” diye onlarla sözleşmişti. (Matta 26:48)
Sorumluluk Kabul Etmemek
Kişinin bir şeyi daha fazla kullanmadığını veya bir kararda kusurlu olmadığını gösterir. İncil, İsa'nın ölümünden Pilatus'u değil, Yahudileri sorumlu tutar.
Pilatus, elinden bir şey gelmediğini, tersine, bir kargaşalığın başladığını görünce su aldı, kalabalığın önünde ellerini yıkayıp şöyle dedi: “Bu adamın kanından ben sorumlu değilim. Bu işe siz bakın!" (Matta 27:24)
İyi Bir Samiriyeli (Kara Gün Dostu)
O yoldan geçen bir Samiriyeli ise adamın bulunduğu yere gelip onu görünce, yüreği sızladı. (Luka 10:33)
Samiriyeliler Kudüs'teki Yahudilerin düşmanıydı. Luka bunu birine, özellikle bir yabancıya yardım eden kişi anlamında bir kontrast modeli olarak kullanır.
İlk Taşı Günahsız Olan Atsın
Sanhedrin, zinaya yakalanmış bir kadını taşlamaya hazırdı. İsa onlara meydan okudu:
Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, “İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!” dedi. (Yuhanna 8:7)
Başka bir deyişle, birini kınamadan önce kendinize bakın.
Veren El Alan Elden Üstündür
Bir şey almaktansa vermek ahlaki olarak daha tatmin edicidir.
Yaptığım her işte sizlere, böyle emek vererek güçsüzlere yardım etmemiz ve Rab İsa’nın, "Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur" diyen sözünü unutmamamız gerektiğini gösterdim. (Elçilerin İşleri 20:35)
İmana Gelmek
Bu, Havari Pavlus'un, Elçilerin İşleri 9. Bölümde anlatılan, hristiyanlara zulmeden bir kişiden, imanlı bir kişiye dönüşmesinin hikayesidir. Kişinin hayatını tamamen değiştiren ilahi bir vahiy veya aydınlanmayı gösterir.
Gözünü Para Bürümek
Paraya olan düşkünlüğü diğer tüm düşüncelerin üzerinde tutmak sonunda çöküşe yol açar.
Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar, kendi kendilerine çok acı çektirdiler. (1.Timoteos 6:10)
Mahşerin Dört Atlısı
Vahiy Kitabında (6:1-8) melekler mühürlü belgeleri açarlar ve dört süvari, Tanrı'nın yeryüzünde krallığını kurmadan önce gelecek gazabının bir göstergesi olarak ortaya çıkar. Parşömenlerde beyaz, kırmızı, siyah ve solgun atlar görülüyor. Savaşı, kıtlığı, enflasyonu ve ölümü gösterirler. Kriz zamanlarında insanlar bu göstergelere bakarak bunların sosyal mi yoksa ekonomik bir çöküşe mi işaret ettiğini belirler.
Armagedon
Üç kötü ruh, kralları İbranice Armagedon denilen yere topladılar. (Vahiy 16:16)
Burası, Patmos'lu John'un tahminine göre ulusların son savaşı için güneye Kudüs'e hareket etmek için toplandığı yerdir. İbranice har ("dağ") kelimesinden gelen har-Megiddo, Yizreel Vadisi'ndeki Megiddo dağı anlamına gelir. Armageddon, genellikle, toplumun hayatta kalmak için yeniden uyum sağlaması gereken bilim kurgu filmlerinde yer almış olan bir son savaş olarak kullanılır.
Babil’in Fahişesi
Bundan sonra melek bana, “Şu gördüğün sular –fahişenin kenarında oturduğu sular– halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir” dedi. (Vahiy 17:15)
Babil, MÖ 587'de Kudüs'ü ve Süleyman Tapınağı'nı yok eden büyük şeytani düşmandı. Vahiy'de Roma'nın simgesi olarak kullanılır. Babil fahişesi, baskıcı hükümetlerin ve algılanan zulmün bir eleştirisi olarak kullanılır.