Didim Apollon Tapınağı

Makale

Daniel
tarafından yazıldı, Cemre Melis Yordamlı tarafından çevrildi
15 Ocak 2014 tarihinde yayınlandı 15 Ocak 2014
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır

Türkiye'nin batısında antik bir liman kenti olan Miletus'un 18 kilometre güneyinde konumlanmış Didim Apollon Tapınağı -antik ismiyle "Didymaion"- kadim Yunan dünyasının en büyük dördüncü tapınağıydı. Delfi'den sonra en önemli ikinci kehanet merkezi olan bu tapınak, Miletus şehri ve Akdeniz havzasında dini ve siyasi açıdan önemli bir rol oynamış olup; tanrı Apollon'un lütfunu ve rehberliğini arayan Büyük İskender'den (MÖ 356-323) Roma İmparatoru Diocletianus'a (MS 244-313) kadar dönemin pek çok önemli yöneticisi tarafından bizzat ziyaret edilmiş veyahut tapınağa elçiler gönderilmiştir. Kehanet merkezi özelliği, Hristiyanlara karşı Diocletianus önderliğinde başlatılan "Büyük Zulüm"ün çıkış noktası olmuş ve akabinde tapınak Hristiyanlarca MS 5. veya 6. yüzyılda kiliseye dönüştürülmüştür.

Temple of Apollo, Didyma
Apollon Tapınağı, Didyma
Bas M (Public Domain)

Didymaion, Yunanların kehanet gücü verdiğine inandıkları doğal bir kaynağın çevresine inşa ettikleri üçüncü ve en büyük tapınaktı. İlk tapınak, eskiden Karyalılara ait bir dini alanın üzerine inşa edilmiş gösterişsiz bir yapıydı. MÖ 6. yüzyılda Miletus civarındaki insanlar yeni ve daha büyük bir tapınağın yapımına başladı. En az Parthenon kadar büyük bu ikinci tapınak kehanet merkezinin artan ününün ve etkisinin bir göstergesiydi. Ne yazık ki bu tapınak MÖ 494 veyahut 479 yılında Pers Kralı Darius ya da oğlu ve ardılı Xerxes tarafından yağmalanmış ve talan edilmiştir. Efsaneye göre kutsal sayılan kaynak, Büyük İskender'in MÖ 331'de Doğu Seferi'ne çıkıp tapınağa kutsiyetini geri verene dek kurumuştur. Yeniden işlev kazandırılan kehanet merkezinin kayıtlarında ismi ilk anılan kişinin genç Makedon kralı olması pek tabii şaşırtıcı değildir.

BÖYLESİNE MUAZZAM ÖLÇÜLERDE TASARLANAN PEK ÇOK YUNAN TAPINAĞINDA GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ APOLLON TAPINAĞININ DA İNŞASI YÜZYILLAR SÜRDÜ VE YAPI HİÇBİR ZAMAN TAMAMLANAMADI.

Didim Tapınağı'nı yeniden ayağa kaldırmasına karşın Miletus, Büyük İskender'in seferini mali açıdan desteklemeyi reddedince şehir on yıllar boyunca altında ezileceği büyük vergilendirme yaptırımlarıyla karşı karşıya kaldı. En nihayetinde Miletus toparlanmaya başladığında (Büyük İskender'in seferinden neredeyse 30 yıl sonra) şehir sakinleri kutsal kaynağın civarında yeni bir tapınağın inşasına koyuldu. Bu tapınak günümüze kadar kalmış Didyma Apollon Tapınağı ya da Hellenistik Didymaion olarak bilinen üçüncü ve en büyük tapınaktır. Böylesine muazzam ölçülerde tasarlanan pek çok Yunan tapınağında görüldüğü gibi Apollon tapınağının da inşası yüzyıllar sürdü ve yapı hiçbir zaman tamamlanamadı. MÖ 4. Yüzyılda dahi tapınağın alınlığı, kornişi, heykeltıraşlık süslemeleri hatta birkaç heybetli sütunu yarım kalmıştır. Bütün bu eksikliklerine rağmen tapınak yine de muazzam bir görünüme sahip olsa gerek ki aradan yüzyıllar geçmesine karşın günümüz ziyaretçileri nezdinde hala göz kamaştırıcıdır.

Temple of Apollo, Miletus
Apollon Tapınağı, Milet
Carole Raddato (CC BY-SA)

HELENİSTİK DİDYMAİON

Miletliler Helenistik Didymaion'u, civarlarında bulunan, Yunan medeniyetinin ortaya çıkardığı en büyük tapınak olma unvanını taşıyan ve antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul gören Efes Artemis Tapınağı ile yarışacak şekilde tasarladı. Yeni tapınak bazı özellikleriyle Efes Artemis Tapınağı'ndan daha büyük ve daha küçük bir görünüme sahip olsa da neticede bu iki tapınak Atina Parthenon'undan iki kat daha büyüktü. Artemis Tapınağı gibi bu tapınak da dışardan bakıldığında mütevazı fakat heybetli[VB2] bir Yunan mabedi izlenimi veriyordu. Yapı, geniş platformu (podium) ile 5.500 metrekarelik bir alanı kapsıyordu. Bu yükseltilmiş platform üzerinde bütün yapıyı kapsayan ve süslü tavanı destekleyen, her birinin çapı 2,5 metre olan 122 dev sütun bulunmaktaydı. Kısmen tamamlanmış halinde bile tapınağın duvarlarının yerden yüksekliği 28 metre idi.

Dış cephesi tipik bir Yunan tapınağına benzeyen bu yapının içi gayet özgündü. Adyton olarak bilinen iç çember, geleneksel Yunan tapınaklarında platform'un (podium) direkt üzerine inşa edilirdi. Ancak Didymaion bir su kaynağının civarına inşa edildiği için adyton tabanı yer seviyesinde olmak zorundaydı. Bunun üzerine Didymaion mimarları dahice bir çözüm üreterek tapınağın en üstünden en aşağıdaki adyton'un çimenlik tabanına değin devam eden, her biri 21 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde uzun, dar ve tonozlu tüneller inşa etmiştir. Bu zekice planlamış “oyuklu” tasarım Miletlilerin hem Artemis Tapınağı ile yarışır geleneksel görünümlü bir yapı inşa etmesine hem de yüzyıllardır kehanet gücü verdiğine inandıkları kutsal kaynağı korumalarına olanak sağladı. Dahası dışarıdan tamamen çatı ile örtülü gibi gözükse de Didymaion adyton'unun üstü tamamen açıktı. Bu mimari özellik tapınak görevlilerinin adyton zemininde kutsal ağaçlardan oluşan bir koruluk yetiştirmesine olanak tanıdı. Su kaynağı ve çevresindeki korulukla pastoral bir atmosfer ihtiva eden bu alan, içinde Apollon'un kült heykelinin de bulunduğu daha küçük bir tapınağa (naiskos) ev sahipliği yapıyordu.

Inside the Temple of Apollo at Didyma
Didyma'daki Apollon Tapınağı'nın içinde
(CC BY-NC-SA)

POLİTİK VE DİNİ ÖNEMİ AÇISINDAN DİDYMAİON

Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı düşünülemediği bir dönemde Didim Apollon Tapınağı Milet şehrinin politik ve dini hayatında kritik bir rol oynadı. Tapınak bir kompleks olarak pek çok önemli festival, kurban töreni ve adağa ev sahipliği yaparken aynı zamanda kehanet merkezi olma özelliği ile Miletlilerin kentsel peyzajda kullandıkları heykelleri, yaptıkları antlaşmaları, kamusal teşebbüsleri düzenleyen, düşmanlardan korunmak adına sığındıkları bir merkez olma görevini üstleniyordu.(Fontenrose,105)

Mabedin önemi, görevi tapınağı idare etmek olan yüksek rahibin (kahin ile karıştırılmamalı) makamının gücü ve bu makamın pek çoklar tarafından arzulanması ile kendini gösterir. Şehrin ticari ve politik yaşamıyla derinden alakadar, çoğunluğunu Miletli aristokrat beylerin oluşturduğu, vazifeye seçilerek gelen ve görev süreleri bir yıllık dönemle sınırlandırılmış bu yüksek rahiplerin en önemli görevi tapınakla alakalı pek çok etkinliği finanse etmekti. (Robinson,12) Bu prestijli makam hem Milet şehrinin hem de Akdeniz havzasının dini ve politik mevzuları üzerinde o denli etkiliydi ki, içinde Hadrian, Trajan ve Julianus'un bulunduğu kimi Roma imparatorları bu pozisyon için “seçilmişlerdi” (kendilerini atamışlardı) Ancak imparatorlar yetkiyi tamamen başkalarına devrettikleri tapınak işleriyle ilgilenmekten ziyade daha çok bu onursal unvanı taşımakla ilgilenmişlerdir. Yine de devam eden inşaat ve bakım çalışmaları için ayırdıkları ödeneklerle mabede katkıda bulunmuş; Julius Caesar ve Caligula tapınağın hamisi rolünü üstlenmişlerdir. İmparator Trajan'ın yaptırdığı, şehir ile tapınağı birbirine bağlayan “kutsal yol”, MS 395'te İmparator Julian'ın Greko-Romen dini geleneklerini yeniden canlandırma girişiminin bir parçası olarak tamir ettirilmiştir. Henüz tamamlanmamış olmasına karşın bu mega tapınağın imparatorların himayesi altına girmesi, Roma İmparatorluğu'nun sonraki yıllarına değin tapınağın Akdeniz havzasının politik ve dini meselelerdeki söz sahipliğini vurgulamaktadır.

Stone-carved Medusa head from the temple of Apollo at Didyma
Didyma'daki Apollo tapınağından taş oymalı Medusa başı
Carole Raddato (CC BY-NC-SA)

GEÇ ANTİK ÇAĞ'DA DİDYMAİON

Caesar'dan Julianus'a hemen hemen bütün Batı Roma yöneticilerinin başvurduğu kehanet merkezi Didyma'nın adının karıştığı en bilindik ve kötü şöhretli olay MS 303 yılında İmparator Diocletianus devrinde gerçekleşmiştir. Lactantius'un De mortibus persecutorum eserine göre İmparator Diocletianus, imparatorluğun dört bir yanında sayılarında hızla artış görülen ve “tanrılara saygısızlık ettikleri” gerekçesiyle genel hoşnutsuzluğa sebep olan Hristiyanlara karşı nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini danışmak için Didyma kehanet merkezine elçi gönderir. Hatta Miletliler dahi tapınağın yöresinde ikamet eden Hristiyanların sapkın inançlarıyla “kehanetlerin doğruluğuna zarar verdikleri” gerekçesiyle çokça şikayette bulunmaktaydılar. (Digeser,57). Yine Lactantius'a göre aslı çoktan tarihe karışmış kehanet sonucu, Diocletianus'a, Roma tarihinde Hristiyanlara karşı yapılan en sert ve sistematik eziyet olarak anılan “Büyük Zulüm”ü başlatması için gereken fikir tohumlarını vermişti.

MS 4. veyahut 5. yüzyılda dahi işlevselliğini koruyan tapınağın “Büyük Zulüm”ün başlamasındaki rolü zaman geçse dahi unutulmayacaktı. MS 5. ve 6. yüzyılda çürümeye terk edilen pek çok Greko-Romen tapınağının aksine Didymaion, adyton'unun derinliklerine inşa edilmiş üç koridorlu küçük bazilika ile Hristiyanlarca yeniden kullanılmıştır. Didymaion'un özgün mimarisi sebebiyle bu “yeniden kullanım”, tapınaktan kiliseye çevrilmiş diğer yapı örneklerinden farklılık gösterir. Bu nadir görülen olay dışında aşina olduğumuz örneklerden (“pagan” tapınaklarının büyük çoğunluğunun terk edilerek çürümeye terk edilmesi), Hristiyanların kiliselerini tapınakların içlerinden ziyade daha iyi görülebilecekleri -tapınak platformunun en ucu gibi- yerlere inşa ettikleri ve eski tapınağın iç bölgelerini kullanmaktan kaçındıkları sonucuna varabiliriz. (Hahan,12). Örneğin Miletus civarında bulunan Aphrodisias kentinde inşa edilmiş kilise, eski Afrodit Tapınağı'nın platformunu tamamen kaplayacak şekilde dizayn edilmişti. Tapınağın şehrin odak noktasında bulunmasından ötürü kilisenin açıkça görünür oluşu, kentteki Hristiyan üstünlüğüne işaret eden somut bir örnektir. Didymaion'un sadece göstermelik olarak sahip olduğu “üzerine kilise inşa edilebilir klasik platform yapısı” mevzubahis yeniden değerlendirme işleminin uygulanabilmesi için olanak tanımamaktadır. Yine de bu durum Hristiyan cemaatine, etraftan geçenler tarafından kolaylıkla fark edilmeyen, yükseltilmemiş adyton zemininde bir kilise kurmaları için engel teşkil etmemiştir.

YENİDEN AYAĞA KALDIRMA

Ne yazık ki, 20. yüzyıla gelindiğinde bölgede çalışma yapan Alman arkeologların Helenistik Tapınağı yeniden ayağa kaldırma uğruna kiliseyi geride çok az doküman bırakarak aceleyle ortadan kaldırmaları, bu yapı hakkındaki bilgilerimizi sınırlandırmaktadır (bknz. Wiegand). Bazilikanın inşası için böylesi bir lokasyonun seçilmiş oluşu, “Büyük Zulüm”ün başlamasında kehanet merkezinin rolünden ziyade tapınağın Tanrı Apollon ile olan bağıyla daha çok ilişkilidir. Pek çok bilim insanı, Hristiyanların kendi dinlerinin ilham kaynağı İsa ile paganların ilham kaynağı Apollon arasında paralellikler çizmeye yatkın olduğunu ortaya koymuştur. (Kerkeslager, 119) Bu da gösteriyor olabilir ki, yerli Hristiyanlar da tıpkı Romalılar, Yunanlar ve kendilerinden önce gelen Karyalılar gibi -kendi dini ritüelleriyle arındırılması ve yeniden kutsanması şartıyla- bu kaynağı kutsal ilhamın çıkış noktası olarak kabul etmişlerdir. Hristiyanlığa yeni inanmış cemaat mensuplarının kutsandığı vaftizhanenin bahsi geçen kaynağın hemen yanına inşa edilmiş oluşu da kayda değer başka bir husustur.

Bibliografya

  • Depalma Digeser, E. "An Oracle of Apollo at Daphne and the Great Persecution." Classical Philology, 99/2004, pp. 57-77.
  • Fontenrose, J. Didyma: Apollo's Oracle, Cult, and Companions. University of California Press, 1988
  • Hannah, J. et al. From Temple to Church: Destruction and Renewal of Local Cultic Topography in Late Antiquity. Brill, Boston, 2008
  • Hebert, L. The Temple-Church at Aphrodisias. N.York University, 2000
  • Kerkeslager, A. "Apollo, Greco-Roman Prophecy, and the Rider on the White Horse in Rev. 6:2." Journal of Biblical Literature, 1/112/1993, pp. 116-121.
  • Lonzo Robinson, T. Theological Oracles and the Sanctuaries of Claros and Didyma: A Thesis. Harvard University Press, 1981
  • Wiegand, T. & Knackfus, H. Didyma. Mann, Berlin, 1941

Çevirmen Hakkında

Cemre Melis Yordamlı
I am a bachelor student studying archaeology and history of art at Koc University, Turkey. My main academic interests are Byzantine history and Anatolian archaeology.

Yazar Hakkında

Daniel
Daniel is a PhD student in the Department of Art History at the University of Wisconsin-Madison. He studies the art and architecture of the late antique Mediterranean world with a focus on early Christian monumental art and architecture.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Daniel. (2014, Ocak 15). Didim Apollon Tapınağı [The Temple of Apollo at Didyma]. (C. M. Yordamlı, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/2-640/didim-apollon-tapinagi/

Chicago Formatı

Daniel. "Didim Apollon Tapınağı." tarafından çevrildi Cemre Melis Yordamlı. World History Encyclopedia. Son güncelleme Ocak 15, 2014. https://www.worldhistory.org/trans/tr/2-640/didim-apollon-tapinagi/.

MLA Formatı

Daniel. "Didim Apollon Tapınağı." tarafından çevrildi Cemre Melis Yordamlı. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 15 Oca 2014. İnternet. 20 Kas 2024.