Ermeni Mitolojisi

10 günler kaldı

Tarih Eğitimine Yatırım Yapın

Hayır kurumumuz Dünya Tarih Vakfı'nı destekleyerek tarih eğitiminin geleceğine yatırım yapıyorsunuz. Bağışınız, gelecek nesilleri çevrelerindeki dünyayı anlamak için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerilerle güçlendirmemize yardımcı olur. Yeni yıla daha güvenilir tarihsel bilgileri herkes için ücretsiz olarak yayınlamaya hazır bir şekilde başlamamıza yardımcı olun.
$3081 / $10000

Tanım

Mark Cartwright
tarafından yazıldı, Batuhan Aksu tarafından çevrildi
09 Mart 2018 tarihinde yayınlandı 09 Mart 2018
Diğer dillerde mevcut: İngilizce, Fransızca, İspanyolca
Bu makaleyi sesli dinle
X
Makaleyi Yazdır
Vahagn the Dragon Slayer (by Chaojoker, CC BY-SA)
Ejderha Katili Vahagn
Chaojoker (CC BY-SA)

Antik Ermenistan mitolojisi, yüzyıllar boyunca komşu kültürler ve göç eden halklardan ithal edilen fikirlerle mahalli geleneklerin zengin bir karışımıdır. Efsaneler ve hikayeler, tabii fenomenleri açıklamaya, milletin kökenlerine dair bir izah sağlamaya ve savaşlar ile istilalar gibi önemli tarihi hadiseleri anmaya yardımcı olmuştur.

Kökenler ve İlhamlar

Ermenistan'ın ilk kayıtlı devleti olan ve kendisi de küçük krallıkların bir konfederasyonu olan Urartu'nun dini, esasen MÖ 9. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar Antik Ermenistan'da gelişti. Urartu Medeniyeti, mahalli, Hurri ve Mezopotamya tanrıları ve sembolizminin benzersiz bir karışımıydı. Panteonun başında, kurbanların ve şereflerine inşa edilen mabetlerin başlıca istifade edenleri olan Haldi (savaş tanrısı), Teisheba (fırtına tanrısı) ve Şivini (güneş tanrısı) üçlüsü bulunuyordu. Başkent Tuşpa (Van) yakınlarındaki dağlarda bir nişte keşfedilen MÖ 9. yüzyıla ait bir kitabenin de doğruladığı gibi, başka tanrılar da vardı. İki kopya halinde yazılmış olan listede 79 tanrıdan bahsedilmektedir.

Ermeni mitolojisinde Hindistan'ın Vedik geleneğine ve Mısır fikirlerine benzer unsurlar vardır, en açık şekilde Şivini'de görülür, Şivini genelde kanatlı bir güneş diski tutan diz çökmüş bir adam olarak temsil edilir ve bu sebeple muhtemelen aynı çağrışımdaki Mısır tanrısı Ra'dan ilham almıştır. Urartu ve Asur arasındaki yakın kültürel ilişkiler, Urartuların Asur tanrıları Adad ve Şamş için kullandıkları ideogramların sırasıyla kendi tanrıları Teişeba ve Şivini'ye tatbik edilmesiyle de gösterilir. Mezopotamya sanatından bir diğer motif olan Hayat Ağacı (Ermenice tsarrn kenats), çeşitli mekanlarda, umumiyetle her iki yanında duran ve adaklar sunan bir figürle beraber görülür. İncil geleneği, çevrelerini ve tarihlerini açıklamaya çalışan antik Ermeniler için bir başka ilham kaynağıydı.

Diğer birçok antik kültürde olduğu gibi, yerli tanrılar umumiyetle su, toprak, güneş, dağlar, mağaralar ve ağaçlar gibi mühim unsurları veya bariz tabii hususiyetleri temsil ederdi. Diğer tanrılar ise antik hayvani inançlarla irtibatlıydı.

ZaMAnla, BU kadar muhteLİf kültürel bağları Bİr araya geTİren ŞİFAHİ VE anTİk mİtler meTİnlere kaydeDİLDİ VE Lİr çalan ozanlarca ŞİFAHİ olarak sürdürüldü.

Zamanla, bu kadar muhtelif kültürel bağları bir araya getiren şifahi ve antik mitler metinlere kaydedildi ve lir çalan ozanlarca (gusan) şifahi olarak sürdürüldü ve bunlar daha sonraki yazarlarca dahi muhafaza edildi. Mesela, MS 5. yüzyıl tarihçisi Horenli Musa tarafından kaydedilen antik bir şiirin bir kısmı, denizdeki bir kamıştan güneş tanrısı Vahagn'ın (Şivini'nin yerini alan) doğuşunu anlatır. Ne yazık ki, Geç Antik Çağ'daki yazarların en iyi gayretlerine rağmen, antik Ermenistan'ın kendisinden ve yalnızca fakir bir arkeolojik kayıttan gelen geniş bir metin delili olmadan, Ermeni mitinin ve dininin çoğu hala bilinmiyor veya açıklanamıyor. Mesela, kanatlı kadınlar, kuş-adamlar, akrep-adamlar ve balık-adamlar gibi Urartu sitelerinden belirsiz öneme sahip küçük figürinler var. Bu melez mahluklar sıklıkla depo iç duvarlarına resmedildiğinden, maksatlarına dair en makul açıklama koruyucu ruhlar olmalarıdır, ancak isimleri ve gerçek anlam ve maksatları hususunda kesin bir bilgimiz yoktur. Aşağıda, bugün bildiğimiz en mühim antik Ermeni mitlerinin özetleri yer almaktadır.

Hayk ve Bel

Musa'nın Ermeni tarihine yaptığı benzersiz katkılardan biri, milletin kuruluş mitini anlatmasıydı (bazı akademisyenler buna 'icat' diyebilir). Bu, Hayk (Haik) ile Bel'in hikayesidir ve Ermeni halkının kökenini, oğlu Yafes vasıtasıyla İncil'deki Hazreti Nuh'un soyundan gelenler olarak yerleştirir. Yafes'in soyundan gelen ve ünlü bir okçu olan Hayk (bu sebeple daha sonra Orion ile irtibatlandırılmıştır), bir gün kötü ve baskıcı Babil tiranı Bel'e isyan etti ve büyük tufanın sonunda Nuh'un gemisinin karaya oturduğu düşünülen Antik Ermenistan'da Ağrı Dağı civarındaki anavatanına geri döndü. Bel, Hayk'ı ve akrabalarını takip etti, böylece Bel'in öldürüldüğü büyük bir savaş yaşandı. Hayk daha sonra soyundan gelenlere, Hay halkına ve Ermenistan bölgesinin Ermenice dilindeki adı olan Hayasa'ya adını verdi. Çoğu efsanede olduğu gibi, kurguda gömülü gerçeklik payı, Hayk ve Bel hikayesinin Ermenistan (o zamanlar Urartu) ve Asur arasındaki gerçek çatışmaları, bilhassa da MÖ 8. yüzyıldaki çatışmaları anması olabilir. Asurca "efendi" anlamına gelen baal kelimesinden gelen Bel, III. Tiglat-Pileser (hükümdarlığı MÖ 745-727) ve II. Sargon (MÖ 722-705) gibi saldırgan savaş kışkırtıcılarının temsil ettiği Asurluların kötü ve baskıcı imparatorluğunu gösterir; ikisi de Ermeni şehirlerini muhasara etmiştir.

View of Mount Ararat from Armenia
Ağrı Dağı'nın Ermenistan'dan Görünümü
James Blake Wiener (CC BY-NC-SA)

Hayk ve Bel miti, siyasi tarihçi R. Pannosian'ın burada açıkladığı gibi, ülkenin askeri mazisinden gelen hoş bir hikayeden çok daha fazlasıdır:

Popüler idrak açısından bu hikaye, modern milliyetçi düşüncede 'objektif' tarih kadar önemlidir. Efsane, Ermenilerin Nuh'un doğrudan torunları olduğunu iddia eder... Ermeni milletinin kökleri böylece Haik ve ailesiyle birlikte Ağrı Dağı çevresinde kurulmuştur. Dünyadaki bütün Ermeni okullarındaki bütün ilkokul öğrencilerine öğretilen bu hikayenin bir dizi güçlü sembolik unsuru vardır. Birincisi, Nuh'un Gemisi'nin 'Ermeni' Ağrı Dağı'na yanaşmasından bu yana Ermenistan'ı bütün medeniyetlerin beşiği yapar. İkincisi, Ermenileri insani gelişmeyle alakalı İncil anlatısına bağlar. Üçüncüsü, tiranlığa ve istibdata (Babil'e) karşı çok önemli bir haklı isyan unsuru aşılar. Dördüncüsü, hürriyeti, istiklali ve adaleti milletin kökenlerinin merkezine yerleştirir. Ve son olarak, Ağrı Dağı'nı bütün Ermenilerin mukaddes sembolü kılar. (51)

Şamiram - Semiramis

Horenli Musa, muhtemelen Ermeni halkının bir diğer tarihi düşmanı olan Asur kraliçesi Semiramis'e (MÖ 811-806) dayanan Şamiram efsanesini anlatır. Bir gün Şamiram, inanılmaz derecede yakışıklı Ermeni kralı Ara'ya aşık olur lakin zaten evli ve ahlaki faziletin bir numunesi olduğu için kraliçeye alaka göstermez ve memleketine geri döner. Şamiram'ın ordusu daha sonra Ara'yı takip eder ve Ermeni kralına hiçbir zarar gelmemesi yönündeki emirlere rağmen, başıboş bir okla öldürülür. Alaka duyduğu kişiyi kaybeden perişan kraliçe, daha sonra Ara'nın krallığının topraklarında dolaşarak teselli bulmaya çalışır. Nihayet, yaz aylarını yurdu Ninova'dan uzakta geçireceği Van Gölü yakınlarında bir şehir kurmaya karar verir.

Muhteşem yeni şehir tamamlandıktan sonra Şamiram, Ara'nın bedenini sarayına geri götürür ve burada tabiatüstü köpekler (aralezk) onu hayata geri döndürmek için çağırılabilsin diye bir kulenin tepesinde tutulur. Bir versiyonda köpekler mucizelerini tahakkuk ettirir ve Ara bir kere daha yaşar, lakin Musa'nın versiyonunda, ne yazık ki, köpekler asla gelmez ve böylece Şamiram, tanrılar onu terk ettiğinden beri halkına itibarını kurtarmak için, ölen Ara'ya benzeyen birini teşhir etmeye mecbur kalır.

Semiramis
Semiramis
Mark Carroll Photography (Copyright)

Şamiram ve Ara'nın hikayesi, kötü ve ahlaksız bir yabancı hükümdarın kendi faziletli hükümdarına karşı tipik bir tezattır ve her ikisi de bir tanrıçanın ilerlemelerini talihsiz neticelerle reddeden Yunan Adonis mitine ve Babil Gılgamış'ına çok benzer. Ancak Musa, Şamiram'ı tamamen kötü olarak resmetmez, çünkü belki de bu yeniliklerin Ermenistan dışından özümsendiğini kabul ederek, Van yakınlarındaki antik Urartu kanalı Artamet'i inşa ettiği için ona kredi verir.

Vahagn ve Astğik

Van Gölü'ndeki fırtınaların tanrı Vahagn (İranlı Verethraghna ve geniş olarak Yunan Herkül'e eşdeğer) ve suda yaşayan yılanlar olan vishaps tarafından meydana getirildiği düşünülüyordu. Vahagn'ın ayrıca, Ara ve Ermeni halkının düşmanı olan Bel'den yakacak odun çaldıktan sonra antik Ermeniler tarafından "Saman Hırsızı Yolu" olarak bilinen Samanyolu'ndan da mesul olduğu düşünülüyordu. Vahagn'ın doğuşu ve Güneş ile olan alakası, Horenli Musa tarafından müstakbel nesillere aktarılmak üzere saklanan bir şiirde şöyle anlatılır:

Cennet ve dünya doğum sancıları çekiyordu,

Mor deniz de doğum sancıları çekiyordu!

Doğum sancısı denizde küçük kırmızı kamışı tutuyordu.

Sapın oyuklarından duman çıktı,

Sapın oyuklarından alev çıktı,

Ve alevden bir genç koştu!

Ateş gibi saçları vardı,

Evet, ayrıca alev gibi sakalı vardı,

Ve gözleri güneş gibiydi!

(Kurkjian, 248'den iktibas edilmiştir)

Şarkının sonraki kısımları (şimdi kayıp) Vahagn'ı korkusuz bir ejderha avcısı olarak tanımlıyor, dolayısıyla diğer adı Vishabakah, tam manasıyla "ejderha biçici" olarak tercüme ediliyor.

Vahagn'ın eşi, adı "küçük yıldız" anlamına gelen (Suriye tanrıçası Beldi'den çevrilmiştir) güzellik ve aşk tanrıçası Astğik'ti (diğer adıyla Astlik). Güvercinler ve güllerle irtibatlandırılan ilaheye yaz başında adanmış bir festival vardı. Astğik ile alakalı bir hikaye, her gece bir derede yıkanma alışkanlığından bahseder. Bir keresinde, çıplak tanrıçayı görmek isteyen bir grup mahalli genç adam, Astğik'i daha iyi görmek için bir tepede ateş yaktı. İlahe, bölgenin üzerine büyük bir sis çökerek planı bozdu ve bundan sonra bölgeye Ermenice mshoush (sis) kelimesinden sonra "Muş Ovası" adı verildi.

Pokr Mitra - Küçük Mitra

Küçük MİTRA, KIYAMET'İN GELMESİNİ beklerken ELİNDE BİR adalet KÜRESİ tutarak oturur ve BİR kuzgun tarafından HİZMET görür.

Pokr Mitra (İran adalet tanrısı Mitra'dan), aynı zamanda Mihr olarak da bilinir, bugün hala anlatılan şifahi geleneğe göre, yalnızca Zamanın sonunda açılacak bir mağarada yaşadığı düşünülen bir tanrıdır. Mağaranın içinde, Küçük Mitra bir adalet küresi tutarak oturur ve Kıyamet'in gelmesini beklerken bir kuzgun tarafından hizmet görür. Ayrıca ışık ve gerçekle irtibatlandırılmıştır. Tanrının, Van'daki akropolün kaya yüzüne oyulmuş, kendi ismini taşıyan bir kapısı vardır, Mitra Kapısı (Mheri durrn). Ananevi olarak, Van'ın birçoğuyla övündüğü bu tür kapılarda tanrılara adaklar sunulurdu. Mitraizm'in Perslerden Roma dünyasına MS 1. yüzyılda Part Savaşları esnasında antik Ermenistan'da savaşan lejyonerler vasıtasıyla geçmiş olması mümkündür.

Tork Angelea

Tork Angelea veya Tork of Angel, Küçük Asya'nın hava tanrısı Tarkhu'ya dayanan kahraman bir figürdür. Bir kere daha, kaynağımız hasımlarına büyük parçalar atmadan önce kayaları ezip parçalayabilen büyük bir kuvvete malik bir adamın şifahi efsanesini kaydeden Horenli Musa'dır. Efsane ayrıca Tork'un yalnızca tırnaklarını kullanarak taş tabletlere kartal desenleri çizdiğini ve Karadeniz'deki istilacı gemilere tepe büyüklüğünde taşlar attığını anlatır. Belki de eski geçmişteki hakiki bir çatışmaya dayanarak, Musa an-gel'in halk etimolojisini "vahşi adamlar" olarak sunar ve Tarkhu adının kendisinin "galip" veya "fatih" anlamına gelmesi ilginçtir. Musa'ya göre Tork, Hayk'ın torunu olan Paskam'ın soyundan geliyordu.

This article was made possible with generous support from the National Association for Armenian Studies and Research and the Knights of Vartan Fund for Armenian Studies.

Çevirmen Hakkında

Batuhan Aksu
Batuhan, Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek lisans tarih öğrencisi. Erasmus programına katılarak Manchester Üniversitesi'nde aynı bölümde okudu. Edebiyat ve felsefe okumalarından da büyük bir keyif alıyor.

Yazar Hakkında

Mark Cartwright
Mark, tam zamanlı yazar, araştırmacı, tarihçi ve editördür. Özel ilgi alanları arasında sanat, mimari ve tüm medeniyetlerin paylaştığı fikirleri keşfetmek yer almaktadır. Siyaset Felsefesi alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve WHE Yayın Direktörüdür.

Bu Çalışmayı Alıntıla

APA Style

Cartwright, M. (2018, Mart 09). Ermeni Mitolojisi [Armenian Mythology]. (B. Aksu, Çevirmen). World History Encyclopedia. alınmıştır https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-16862/ermeni-mitolojisi/

Chicago Formatı

Cartwright, Mark. "Ermeni Mitolojisi." tarafından çevrildi Batuhan Aksu. World History Encyclopedia. Son güncelleme Mart 09, 2018. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-16862/ermeni-mitolojisi/.

MLA Formatı

Cartwright, Mark. "Ermeni Mitolojisi." tarafından çevrildi Batuhan Aksu. World History Encyclopedia. World History Encyclopedia, 09 Mar 2018. İnternet. 21 Ara 2024.